Erişilebilirlik

28 Mayıs 2004  - 2004-05-28


Irak’ta işgal güçlerinin bir türlü Irak halkının desteğini kazanamaması, iktidarın devredileceği 30 Haziran sonrasına ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Christian Science Monitor, Amerika’nın büyük bir inandırıcılık sorunu yaşadığını vurgulayarak, Başkan Bush’un “30 Haziran’da işgal bitecek” sözünü hatırlatıyor. Gazete, okuyucularına, “Siz bir Iraklı olsaydınız, 130 binden fazla Amerikalı askerin varlığı sürerken işgalin bittiğine inanır mıydınız?” sorusunu soruyor.

"Güvenlik sorunu ve seçimler için bir düzen sağlanması ihtiyacı göz önüne alındığında, geçici Irak hükümetinin, Amerikan, İngiliz ve diğer yabancı askerleri geri göndermesi zaten beklenmiyor. Ancak, bu askerlerin zorlayıcı bir güç olarak değil de davet edilmiş misafirler olarak algılanması için bu yeterli değil. Yönetimin devriyle birlikte petrol gelirlerinin de Iraklıların denetimine geçeceği açıklamasına rağmen, içinde sadece bir Iraklının yer alacağı uluslararası bir heyetin kontrolü sürdürecek olması da eleştiriler arasında. Bu kontrolün gerekçesi yolsuzlukların önlenmesi olarak açıklanıyor ancak bu heyette daha fazla Iraklı bulunması çok daha etkili olur."

Irak’taki direnişin halk desteği sağlanmadan yok edilemeyeceğini vurgulayan Washington Post gazetesi, koalisyon askerlerinin bütün kışkırtmalara rağmen bu konuda çok dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor. James Robins ve Philip Gordon imzalı makalede, Amerika’nın Irak’tan bir an önce çekilmesi düşüncesine karşı çıkılıyor ve böyle bir gelişmenin hem Amerika açısından büyük bir yenilgi olacağı hem de Irak’ın iç savaşa sürükleneceği düşüncesine yer veriliyor.

"Irak’taki etnik ve dini gruplar, ülkenin zengin doğal kaynakları için birbiriyle çatışabilir. Bunun sonucu, Yugoslavya’nın parçalanma sürecinde yaşananları da aşan boyutta bir etnik temizlik ve soykırım olabilir. Aralarında İran, Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin de bulunduğu komşu ülkeler, destekledikleri gruplara silah ve para yardımı yaparak veya doğrudan bu çatışmaya karışabilir. İşin ilginç tarafı, Amerika Afganistan’da istikrar çabalarını sürdürürken, Irak’ta terörist yuvası haline dönüşmüş yeni bir Afganistan’la karşı karşıya kalabilir."

New York Post ise, İngiltere’nin Amerika’nın talebi üzerine Londra’da yaşayan Mısır kökenli din adamı Ebu Hamza El Mısri’yi tutuklamasından hareketle, terörün Ortadoğu’yla sınırlı olmadığını yazıyor.

"El Mısri’nin tutuklanması, gençlerin militan örgütlere katılması konusunda radikal din adamlarının rolünü ortaya çıkarması açısından da önem taşıyor. Bu tür tutuklamalar, genellikle İslam karşıtı ırkçılık suçlamalarıyla karşılaşıyor. Bazı şüpheci ve partizan çevreler de, El Mısri’nin tutuklanmasını ve terör uyarılarını, dikkatleri Irak’tan başka yere çevirme çabası olarak değerlendiriyor. Oysa, ılımlı İslam’ın yerine geçmek isteyen Suudi Arabistan merkezli Vahabilik tarikatı, bugünün dünyasında terörün gerçek temelini oluşturuyor."

New York Times ise, Harvard Üniversitesi tarafından hazırlanan bir rapora dikkat çekiyor. Gazete, raporda nükleer malzemelerin teröristlerin eline geçme ihtimalinin 11 Eylül saldırıları öncesine göre daha yüksek olduğunun vurgulandığını aktarıyor.

"Bush yönetimi Irak’ın işgaliyle meşgul olurken, güvence altına alınması gereken tehlikeli nükleer malzemelerden kaynaklanabilecek tehdidi göz ardı etti. Başkan Bush’un nükleer güvenlik ihtiyacını bu kadar çok vurgulamasına ve Amerika’nın bu tehdide karşı diğer ülkelerden daha fazla önem vermesine rağmen ortaya çıkan bu tablo üzücüdür."

XS
SM
MD
LG