Amerikalı işadamı Nick Berg’ün Irak’ta rehin alındıktan sonra Ebu Gureyp cezaevindeki işkencelere misilleme olarak öldürülmesi, bütün Amerikan gazetelerinde manşet haber. New York Post, Ebu Gureyp’te yaşananların bir istisna, Nick Berg’in öldürülmesini ise terörizmin gerçek yüzü olduğunu yazıyor. Gazete, Amerika’nın teröre karşı savaşının da bu vahşete karşı başlatıldığını belirterek, “Ebu Gureyb’i unutun, şimdi gereken önlemleri alma zamanıdır” görüşüne yer veriyor.
"Nick Berg’ün katledilmesinin Ebu gureyb’le bir ilgisi yok. Tam tersine, bu cinayet Batı’ya, özellikle de Amerika’ya karşı açılan savaşla ilgilidir. Bazıları, bazı Amerikalılar, 11 Eylül’ü unuttular. Ve dün, şok edici bir biçimde yeniden hatırladılar. Artık bu savaşın, yarım yamalak önlemlerle kazanılamayacağını biliyorlar. Bu savaş, kasaplık ve barbarlık yapanların toptan yok edilmesiyle bitirilebilir."
Ebu Gureyb cezaevindeki kötü muamele fotoğraflarının yankıları da devam ediyor. Washington Post, Bush yönetiminin bu konuda hala Kongre’yi ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalıştığını öne sürüyor. Gazete, yönetimin Irak’ta Cenevre Sözleşmesine uyulduğu yönündeki açıklamasının Kızılhaç ve Ordu raporları ile çeliştiğini vurguluyor.
"Bu çelişkiler, skandalın temelini oluşturuyor ve etkisini artırıyor. Iraklı tutuklulara yönelik iğrenç muamele, yönetimin tepkisinden bağımsız olarak Amerikan dış politikasına zaten büyük bir zarar verecektir. Fakat, Bush ve üst düzey yöneticileri, uluslararası hukuka uyulmaması konusundaki sorumluluklarını kabul eder ve tavırlarını değiştirirse, bu pislikten bir çıkış yolu bulabilirler. Ancak, yasa dışı politikaları değiştirmeden, hatta suçu bile üstlenmeden bu skandaldan kurtulmayı düşünüyorlar. Bu boş bir çabadır ve Kongre daha farklı tavır alınması için baskı yapmalıdır."
New York Times yazarı William Safire ise, sertlik yanlısı tavrını sürdürüyor ve Bush yönetimine destek veriyor. Bazı Amerikalıların panik havasına kapılarak bir an önce Irak’tan çekilmeyi savunduğunu söyleyen Safire, buna karşı çıkıyor ve “idealistler, sağlam durun” çağrısında bulunuyor.
"Özgürlük ihraç etmenin asaletine inanan bizler, bu skandalı önemsizmiş gibi geçiştiremeyiz. Ancak fotoğraflanan vahşetten kaynaklanan dehşetin, anti terör kampanyamızın ahlaki açıdan yüksek hedeflerini gölgelemesine izin vermemeliyiz. Askerlerimizin çoğu namuslu bir biçimde görev yaparken bazı bireylerin bunun dışına çıkması da hedefimizi gölgelememeli. Bugün, kötümserlik öne çıkmış olabilir ama Irak’ın özgürlüğü için umut artıyor. Bunu yaşayarak göreceğiz."
Irak’taki gelişmelerin yanı sıra öne çıkan bir başka konu da, Başkan Bush’un Suriye’ye yaptırım uygulama kararı. Bush’un yaptırım kararını destekleyen Washington Times, yaptırımlarla Şam yönetiminin ekonomik ve siyasi sorunlarının daha da artacağı görüşüne yer veriyor. Gazete, yaptırımlarla ekonomik refah arasındaki seçimin Suriye lideri Beşir Esad’a bağlı olduğunu savunuyor.
"Esad, bu yaptırımlar yerine reform yolunu ve bununla beraber gelecek refahı seçebilirdi. Libya’nın, terörist grupları desteklemek ve kitle imha silahları üretmekten vazgeçmesi üzerine, Başkan Bush, yıllardır bu ülkeye uygulanan yaptırımları geçen ay kaldırdı. Ve neredeyse hemen bu ülkeyle ticaret artmaya başladı. Yaptırımlarla refah arasındaki tercih, hala Esat’ın vereceği karara bağlıdır."