Erişilebilirlik

29 Nisan 2004 - 2004-04-29


Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan ile Irak özel temsilcisi Lakhdar Brahimi’nin Amerika’nın Irak politikasına yönelttiği eleştiriler, bu iki ismi Amerikan basınındaki sertlik yanlılarının hedefi yapıyor. New York Post, Kofi Annan’a Birleşmiş Milletler’in, petrol karşılığı gıda programıyla ilgili yolsuzluk iddialarını hatırlatarak saldırıyor. Genel Sekreterin oğlunun isminin de yolsuzluk iddialarına karıştığını belirten gazete, Annan’ın istifasını istiyor:

'Bu skandaldan en fazla zarar gören, herhalde Birleşmiş Milletler’in nüfuz ve itibarıdır. Amerikan askerlerine yönelttiği iftiralar bir yana, Genel Sekreterin görevini sürdürmesi, gerçekten de özgürlük yanlısı insanların umudunu kırmaktadır. Bu insanlar, bir zamanlar evrensel barış ve adaletin Birleşmiş Milletler aracılığıyla sağlanabileceğine inanıyordu. Ama artık aklı başında hiç kimse buna inanamaz. Kofi Annan, bir an önce gitmelidir.'

Washington Times ise, Irak’ta ölen askerlerin fotoğraflarının yayınlamasına uygulanan yasağı eleştiriyor. Başkan Bush’un Amerikan halkına sık sık 'bir savaştayız' dediğini hatırlatan gazete, savaşın özveri gerektirdiğini vurguluyor ve ölen askerlerin fedakarlıklarının gizlenmemesi gerektiğini savunuyor:

'İşlerine gelmeyen gerçekleri halktan gizleyerek eleştirilerden kaçınabileceğini sanan ilk yönetim elbette Bush yönetimi değil. Bu politika, daha önceki yönetimlerden miras kaldı. Ancak Irak’ta Amerikalıların ölmeye devam ettiği gerçeğini gizlemek, hiçbir amaca hizmet etmiyor. Askerlerimizin fedakarlıkları gizlenmemeli, tam tersine onurlandırılmalıdır.'

New York Times, 11 Eylül saldırılarını araştıran komisyonun başkan Bush’la yapacağı özel toplantı öncesinde Beyaz Saray’ın öne sürdüğü koşulları eleştiriyor. Bush’un, Komisyona başkan yardımcısı Dick Cheney ile birlikte bilgi vermekte ısrar etmesini gereksiz bulan gazete, ulusal güvenlikle ilgili sırların açığa çıkabileceği endişesinin de yersiz olduğu görüşünü ortaya koyuyor.:

'Başkanın danışmanları, bu olaya bir toplantı veya gayrı resmi görüşme dışında bir anlam yüklenmesinin bundan sonraki başkanlar için de kötü bir örnek oluşturacağını savunuyor. Bu, bir ölçüde doğru. Ama Bush veya bundan sonra göreve gelecek başkanlar, eğer teröristlerin Amerika’ya saldırdığı ve binlerce sivili öldürdüğü bir dönemde görev yapma şanssızlığıyla karşı karşıyaysa, onlardan beklenen şey resmi soruşturmalara yardımcı olmaları ve kendi düşüncelerini tarihe ve kayıtlara geçirmeleridir.

Christian Science Monitor gazetesi, İsrail başbakanı Ariel Şaron’un Gazze’den çekilme planını ele alıyor. Gazete, Şaron’un bu planın uygulanmasıyla İsrail-Filistin gerginliğinin azalacağı yönündeki düşüncesinin yanlış olduğu görüşüne yer veriyor:

'İsrail’in çekilmesinden sonra bile, Hamas ve İslami Cihad gibi terör örgütleri Gazze Şeridi’nde etkinliklerini sürdürecek. Kapsamlı bir anlaşma olmadığı için muhtemelen bu örgütler İsrail’e saldırmaya da devam edecek. İsrail ordusu, eskisi kadar hızlı ve etkin cevap veremeyeceği için, İsrail’in çekilmesi kısa vadede, Filistinli teröristlerin saldırıları planlama ve gerçekleştirme kapasitelerinin artmasına da yol açabilir.

XS
SM
MD
LG