Bush yönetiminin 11 Eylül saldırılarından haberdar olup olmadığı tartışmaları ve Irak’taki çatışmalar, Amerikan gazetelerinde öne çıkan konular arasında. Başkan Bush’a 6 Ağustos 2001 tarihinde verilen bilgi notunda, El Kaide’nin Amerika’da saldırılara hazırlandığı bilgisinin yer aldığını hatırlatan New York Times, Bush’un bu konuda kendini sorgulamak yerine sorumluluğu FBI ve CIA’ye yıkma çabalarını eleştiriyor. Gazete, Bush’tan asıl kaygısının yeniden seçilmek değil, ülke güvenliğinin sağlanması olduğunu göstermesini istiyor:
'Şu anda başkanın kendini soyutlamasının zamanı değil. Bush, hem 11 Eylül, hem de Irak konusunda halka bütün gerçekleri anlatmalıdır. Amerikalıların bir çoğu, sağlıklı bir değerlendirmede bulunduğuna inandığı için onun Ortadoğu’da savaşa girme kararını destekledi. Ancak bu inanç, ona yeniden seçilmesi için değil, ülkeyi yönetmesi için gereken bir unsur. Ve Bush şimdi, başkanlık nüfuz ve itibarını ciddi biçimde kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.'
Christian Science Monitor ise, Irak’taki Amerikan askerlerinin farklı isyancı gruplara karşı giriştiği operasyonlara Irak’ın değişik kesimlerinden yükselen itirazları mercek altına alıyor. Sünni Yönetim Konseyi’nin Felluce’de ateşkes için devreye girdiğini, Şii liderlerin Muktada Sadr’ın eylemlerini kınamakla birlikte Amerikan operasyonlarına da karşı çıktığını ve yeni oluşturulan Irak ordusunun Felluce’de ateş açmayı reddettiğini hatırlatan gazete, Amerika’nın sadece isyancılara karşı değil, ılımlılara karşı da dikkatli olması gerektiğini vurguluyor:
'Amerikan işgaline karşı toplu direniş gösteren Iraklıların bir çoğu, aşiret ve mezhep kimliğinin ötesinde bir birlik ruhu sergiliyor. Amerikan güçleri ülkeden ayrıldığında, ortak bir düşman olmadan kendi iç bölünmeleriyle baş başa kaldıklarında bu birlik ruhuna çok ihtiyaçları olacak. Gerçek liderlik gösteren Iraklılar, Amerika’nın derhal ülkeden ayrılmasını isteyenler değil, gözünü iktidar hırsı bürümüş olan radikallere karşı askeri baskı ve daha iyi diplomatik girişimler isteyenlerdir. Ancak Amerika, militanlara karşı geri adım atıyor görüntüsü vermeden, ılımlı Iraklıları dinlerken dikkatli olmalıdır.'
New York Post ise, Irak’taki çatışmalarda İran’ın önemli bir rolü olduğu yönündeki görüşü tekrarlamaya devam ediyor. Irak’ta İran ajanların cirit attığını ve Muktada Sadr’ın İran’ın adamı olduğunu öne süren gazete, Bush yönetiminin isyancılarla bir anlaşmaya varmasının ciddi bir hata olacağını öne sürüyor:
'Muktada Sadr’ın örgütü yok edilmeli. Sadr yakalanmalı veya öldürülmeli. Felluce boyun eğinceye ve eline silah alan bütün teröristler bozguna uğratılıncaya kadar Sünni üçgenindeki benzer operasyonlar sürdürülmeli. Ortadoğu’da gerçekler değil, nasıl algılandıkları önemlidir. Ve düşmanlarımızı ödün vererek değil sadece güç gösterisiyle etkileyebiliriz. Eğer şansımız varken, düşmanlarımızı mezarlarına kadar sürüklemezsek, Felluce Buh’un Mogadişu’su olacaktır.'
Washington Post ise, Mısır devlet başkanı Hüsnü Mubarek’in Amerika gezisini değerlendirdiği makalede, Mısır liderini Büyük Ortadoğu Girişimi’nin önündeki en büyük engel olarak tanımlıyor. Mübarek’in Bush’la görüşmesinde terörle mücadele ve İsrail-Filistin sorunu gibi konuların ele alınacağını belirten gazete, Bush’tan görüşme sırasında demokratik reformlar konusunda da ısrarcı olmasını istiyor:
'Eğer Bush bunu yapmazsa, Amerika’nın geçmişte Ortadoğu’da izlediğini söylediği ve düzeltme vaadinde bulunduğu yanlış politikayı tekrarlamış olur. Washington yönetimindeki bazı isimler, en azından kısa vadede mevcut statükonun değiştirilmesi için fazla bir şey yapılamayacağını söyleyebilir. Ama Mısır, Ortadoğu’da demokrasiye geçiş için Irak’tan çok daha uygun bir ülkedir.'