Erişilebilirlik

6 Nisan 2004 - 2004-04-06


Irak’ta dört Amerikalının vahşice öldürülmesiyle başlayan ve Şii lider Muktada el Sadr yanlılarının ayaklanmasıyla devam eden son gelişmeler, Amerikan basınında geniş yankı buluyor. Washington Post, el Sadr’a bağlı milislerin kurduğu Mehdi’nin Ordusu adlı milis örgütünün uzun süredir işgal yönetiminin gündeminde olduğunu yazıyor. Gazete, el Sadr yanlılarının Koalisyon güçleriyle çatışmasının istikrar arayışına darbe vuracağını kabullenmekle birlikte, Irak’taki silahlı milis gruplarının etkisizleştirilmesi açısından bir fırsat olarak da değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

"Koalisyon güçleri, şimdiye kadar Saddam Hüseyin’in devrilmesini memnuniyetle karşılayan ve arkasından gelen işgale hoşgörüyle yaklaşan Irak’ın Şii nüfusuyla çatışmaktan kaçındı. Ancak, Mehdi’nin ordusuyla çatışma başladıktan sonra, artık Amerikalı komutanlar ezici bir güçle ve derhal harekete geçmekten sakınmamalıdır. Aynı şey, Sünni isyancıların üslendiği Felluce kentinde devam eden operasyonlar için de geçerli. Bu tür operasyonların elbette bir maliyeti var, ama Iraklı aşırı unsurlarla çatışmadan kaçınmak çok daha büyük sorunlara davetiye çıkarmak olur."

El Sadr yanlılarının ayaklanmasında Geçici Koalisyon yönetiminin hatalı politikalarının etkili olduğunu vurgulayan New York Times ise, iktidarın Iraklılara devredilmesi için belirlenen 30 Haziran tarihi yaklaşırken, bu konuda ciddi bir hazırlık yapılmamasını eleştiriyor. İktidarın devri konusunda daha ciddi çabalar harcanmasını isteyen gazete, 30 Haziran tarihinin de gözden geçirilebileceğini savunuyor.

"Amerika ve işgal ortakları, anlamsız bir iktidar koltuğunu kendi içinde bölünmüş, halkı tarafından gayrı meşru olarak görülen ve yetkisini kullanmak için elinde yabancı askerlerden başka bir gücü olmayan bir yönetime devretme riskiyle karşı karşıya. Sonuçta Amerikan güçleri yine düşman ateşi altında olacak, yeterli personele sahip olmayacak ve ihtiyaç duyduğu uluslararası destekten yoksun olacak. Başkan Bush’un saptadığı 30 Haziran tarihini savunmak için harcayacağı zamanı iktidarın gerçekten devredilmesine yönelik çalışmalara harcaması daha cesaret verici olur."

İngiltere, Filipinler ve Özbekistan gibi farklı ülkelerde El Kaide bağlantılı örgütlerin saldırı ve saldırı girişimlerini değerlendiren Boston Globe, Usame Bin Ladin liderliğindeki terör ağının daha da büyüdüğünü ve yakalanmayı zorlaştıracak biçimde esnekleştiğini yazıyor. Gazete, Amerikan istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberde, beş kıtada örgütlenen El Kaide’nin artık küresel bir fenomen olduğunu kaydediyor.

"Yetkililere göre El Kaide en azından beş kıtada, farklı örgütlerin katılımıyla biçim değiştirdi. Bu yeni şebekeye sızmak, 10 yıl süren eski ağı ortaya çıkarmaktan çok daha zor olacak. 11 Eylül’den sonra El Kaide ile bağlantı kuran örgütlerden bir çoğu, örneğin İstanbul’da iki sinagogu da hedef alan bir dizi saldırının sorumluluğunu üstlenen Ebu Hafs Şehitleri Tugayı, Amerikan istihbaratı açısından esrarengizliğini koruyor."

Christian Science Monitor ise, Pentagon’un Amerikan güçlerini yeniden konuşlandırma planları kapsamında gündeme gelen bazı üslerin kapatılması konusunu mercek altına alıyor. Bazı eyaletlerin kendi ekonomilerini korumak amacıyla bu girişime karşı çıktığını hatırlatan gazete, soğuk savaş döneminde kurulan bir çok üssün, bugünün ihtiyaçlarına cevap vermediğini vurguluyor.

"Pentagon, planın bir parçası olarak farklı askeri birimleri aynı yere toplamak istiyor. Böylece, hem koordinasyonun hem de etkinliğin artırılması amaçlanıyor. Ayrıca muvazzafların bulunduğu üslerin yedeklerin konuşlandığı üslerle birleştirilmesi de hedefleniyor. Komisyon, kapatılması planlanan üslerin listesini, oylanmak üzere gelecek yıl Kongre’ye sunacak. Ancak hem Kongre, hem de Pentagon siyasi değerlendirmelerin ve karşılıklı çatışmaların denklemin bir parçası olmasına izin vermemelidir."

XS
SM
MD
LG