Erişilebilirlik

31 Mart 2004 - 2004-03-31


New York Post, yedi eski doğu bloku ülkesinin NATO’ya katılmasını değerlendirdiği makalede, Rusya’nın NATO’nun kendi sınırlarına yaklaşmasından tedirgin olduğunu belirtiyor. Gazete, ittifaka yeni katılan ülkelerin Avrupa’daki Amerikan karşıtlığından etkilenmediğini belirterek NATO’ya daha önce üye olan üç eski doğu bloku üyesi ülkenin izlediği politikaları hatırlatıyor.

"1999’da NATO’ya üye olan Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan, ittifakın çok daha eski üyeleri olan Yunanistan, Belçika ve Fransa gibi ülkelerden daha güvenilir olduklarını kanıtladılar. Yeni üye olan yedi ülkenin hepsi de geçen yıl Irak’ın Amerika öncülüğünde özgürleştirilmesini destekledi. Ve Başkan Bush’un da belirttiği gibi bu yedi ülke Irak ve Afganistan’daki Koalisyon operasyonlarına verdikleri desteği sürdürüyor. “Yeni Avrupa” ülkeleri, Batı Avrupa’daki bir çok ülkede yaygın olan refleksel Amerikan karşıtlığından etkilenmiyor."

Washington Times, 19uncu yüzyılda Çar Nikolay’ın Osmanlı İmparatorluğu için yaptığı “hasta adam” benzetmesini Rusya için yapıyor. Gazete, Rusya’nın yaşadığı en büyük sorunun demografik kriz olduğu görüşüne yer veriyor.

"Sovyetler Birliği’nin parçalanmasından bir hafta sonra, 1992 yılbaşında Rusya’nın nüfusunun 148.7 milyon olduğu tahmin ediliyordu. 2003 ortasında resmi istatistiklere göre, Rusya Federasyonu’nun nüfusu 144.5 milyondu. Ve demografik projeksiyonlara göre, nüfusun azalması artarak devam edecek. Devlet başkanı Putin ve sözcüleri ekonomik büyüme konusunda istedikleri kadar övünebilirler ama asıl sorun sadece nüfusun genel olarak azalması değil, genç nüfusun da önemli ölçüde azalması. 1975 ve 2000 yılları arasında 15 ila 24 yaş arası gençlerin sayısı 10 ila 13 milyon arasındaydı. Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, 2025 yılında bu rakam 6 milyona düşecek. Avrupa’nın hasta adamı gerçekten de çok hasta."

New York Times ise, bu ay içinde şiddetli çatışmalara sahne olan Kosova’daki gelişmeleri mercek altına alıyor. Gazete, olayların büyümesinden bütün tarafların sorumlu olduğunu vurguluyor ve etnik temizliğe maruz kalmış insanların benzer davranışlar sergilemesinin üzüntü verici bir örneğinin daha yaşandığını belirtiyor.

"Kosova hükümeti, daha sonradan verilen hasarın tazmin edileceğini açıklasa da, şiddeti kınamakta geç kaldı ve esnek cümleler kullandı. Sırbistan’da camiler ateşe verildi. NATO barış gücü, şiddeti durdurmakta hazırlıksız veya isteksiz bir görüntü çizdi. Kosova hükümeti, Arnavutların bölgenin nihai statüsündeki belirsizlikten dolayı hayal kırıklığı yaşadığını söylüyor ancak yaşanan şiddet olayları bu statünün belirlenmesini daha da geciktirmekten başka bir işe yaramayacak. Kosova’nın bağımsız mı olacağı yoksa özerklik altında Sırbistan’a mı bağlanacağı konusu çetelerin vereceği bir karar değildir."

Christian Science Monitor ise, Fransa’da iktidardaki sağın oy kaybettiği yerel seçimlerden hareketle Avrupa’daki ekonomik reformların geleceğini inceliyor. Avrupalı seçmenin beyniyle ekonomik reformları desteklediğini ancak kalbiyle karşı çıktığını belirten gazete, “reform yanlısı liderlerin işi çok zor” sonucuna varıyor.

"Reformlara yönelik muhalefet, Avrupa’da köklü bir geçmişi olan toplumsal dayanışmanın devlet aracılığıyla örgütlenmesi geleneğinden kaynaklanıyor. Reformlar, istikrar, geleceğe güven ve güvenlik gibi geleneksel Avrupa değerlerini ortadan kaldırarak işten atılmaları kolaylaştırıyor, vatandaşların özel sağlık sigortasına geçmesini teşvik ediyor ve emekli maaşlarını düşürüyor. Bu nedenle bireysel özgürlüğü ve sorumluluğu geliştiren reformlar olarak değil sosyal adaleti garanti altına alan düzenlemelerden taviz olarak algılanıyor."

XS
SM
MD
LG