Erişilebilirlik

Irak Savaşının Arap Dünyasındaki Etkileri - 2004-03-19


Irak’ın Amerika’nın öncülüğündeki koalisyon kuvvetleri tarafından bir yıl önce işgalinin siyasi etkileri tüm Arap dünyasında hala hissediliyor. Bazı Arap ülkelerinde değişim gözleniyor. Bunlardan bazıları, terörizme karşı mücadelede uluslar arası toplumun yanında yer alıyor.

Kitle imha silahlarının yayılmasını önleme çabalarına katılan Arap ülkeleri de var.

Amerika’nın Sesi Kahire bürosundan Greg Lamotte, Irak’ın işgalinden buyana yaşanan değişimi değerlendirdi ve bölge konusundaki uzmanlarla konuştu:

Suudi Arabistan teröristleri yakalama operasyonuna devam ediyor. Ayrıca Suudi yönetimi, yerel seçim düzenleme vaadinde bulundu.

Libya hiç beklenmedik bir şekilde kitle imha silahları programını açıkladı ve elindeki silahları imha etmek için uluslar arası denetçilerle tam bir işbirliği yapmayı vaat etti.

İran Birleşmiş Milletler silah denetçileriyle işbirliği yapıyor.

Suriye’de ilk kez özgürlük ve demokrasi isteğiyle büyük çaplı gösteriler düzenlendi. Şam yönetimi ayrıca, dört yıl önce kesilen barış görüşmelerini yeniden başlatmak için İsrail hükümetine yaklaşama belirtileri gösteriyor.

Mısır ise İsrail-Filistin barış sürecinde daha geniş bir rol üstlendi. İsrail dışişleri bakanı iki yıllık aradan sonra, barış planını görüşmek üzere bu ay Kahire’ye gitti.

Bütün bu gelişmelere rağmen Arap dünyasıyla ilgili bir çok siyasi uzman savaşın bölgeye etkisini, genel olarak olumsuz görüyor.

Kahire Üniversitesi profesörlerinden Amal Hamada bölgedeki Amerikan askeri varlığının İran’ın iç politikalarını olumsuz etkilediğini belirtiyor:

“İran’ın doğu ve batı sınırlarında Amerikan askerinin varlığı, İran’ın kendi iç politikaları üzerinde zararlı bir etki yarattı. Bu varlık içerdeki değişik çevrelerin daha katı bir tutum takınmaları sonucu verdi. Sınırlarda Amerikan askeri bulunması, iç politikada batıyla, ve özellikle Amerika’yla ilişkiler konusunu ön plana çıkarttı. Bu ilişkiler, genellikle suçlamaları da beraberinde getiren tehlikeli bir konudur. Bu bakımdan etkisi çok olumsuz oldu.”

Bazı gözlemciler Arap hükümetlerinin, terörizm tehdidinin artmış olmasını, kendi vatandaşlarına karşı katı bir politika izlemede gerekçe olarak kullandığına dikkati çekiyor.

Katar Üniversitesi öğretim üyelerinden Muhammet El Musfir bunun sonucu olarak da bu ülkelerde siyasi şiddetin tırmandığını belirtiyor.

Beyrut’taki Amerikan Üniversite öğretim üyelerinden Sami Baroudi ise, Amerika öncülüğündeki işgalin genel olarak olumsuz kabul edilmesine rağmen bazı demokrasi tohumlarının da atıldığını vurguluyor:

“Olumlu görülebilecek tek etki, Körfez bölgesindeki bazı şeyhliklerin demokrasiye desteklerinin biraz artmış olmasıdır. Bu bölgedeki bazı ülkeler, Amerika’nın bölgedeki varlığından destek alıyor ve Amerika’nın, siyasi sistemlerini reformdan geçirmeleri önerisine katılıyor. Fakat bölgenin önde gelen ülkeleri, eskiden olduğu gibi Amerika’nın bölgedeki varlığına kızıyor.”

Gözlemciler ve hükümet yetkilileri işgalin Amerika’nın bölgedeki görünümüne zarar verdiğini belirtiyor. Ürdün’de yapılan son bir kamuoyu yoklaması Ürdünlülerin büyük bölümünün kendini Amerikan aleyhtarı olarak gördüklerini gösteriyor.

Profesör Baroudi bunun Arap dünyasının büyük bölümü için de geçerli olduğunu düşünüyor.

XS
SM
MD
LG