Erişilebilirlik

23 Şubat 2004 - 2004-02-23


İran halkının pek ilgi göstermediği parlamento seçimlerinin sonuçları Amerikan basınında geniş yer tutuyor. Yapılan yorumlar İran’da rejimin ciddi bir meşruiyet kriziyle karşı karşıya olduğu noktasında odaklanıyor. Christian Science Monitor ise, İran’da mollaların kendilerini Irak ve Afganistan’daki Amerikan birlikleri tarafından kuşatılmış hissettiğini belirtiyor. Gazete, muhafazakarların böyle bir dönemde ülke içindeki iktidarlarını sağlamlaştırmak amacıyla reformcu adayların seçime katılmasını engellediği görüşünü savunuyor:

"Amerika’nın bölgedeki terörist rejimleri devirmeye çalıştığı bir sırada Ayetullah Hamaney ve Anayasayı Koruyucular Konseyi, kendi otoritelerine yönelik ülke içinden gelebilecek bir meydan okumaya tahammül edemezdi. İşte bu nedenle reformcu adayların seçime katılmasını engelleyerek muhafazakarların Parlamentoda çoğunluğu sağlayacağı bir biçimde Cuma günü yapılan seçimlere hile karıştırdılar. Artık muhafazakarlar reformcu milletvekillerinin girişimlerini rahatlıkla engelleyebilirler."

İran seçimlerinden muhafazakarların kazançlı çıkması, Batı dünyasında İslam’ın algılanışına ilişkin tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Boston Globe da, bu tartışmalara ılımlı Müslümanlara yönelttiği eleştirilerle katılıyor. Gazete, özellikle Avrupa ve Amerika’da yaşayan Müslümanları aşırı İslamcı akımlar karşısında sessiz kalmakla suçluyor:

"Bazıları yanlış bir şekilde sadakat duygusunu öne sürüyor, bazıları ise dışlanmaktan korkuyor. Ancak, İslam’ın geleceğinin ılımlılar tarafından mı yoksa militanlar tarafından mı belirleneceği sorusuna sonunda Müslümanlar karar verecek. Bizler, sadece reform ve uzlaşma davasına ılımlıları teşvik ederek ve aşırıların meydan okuyacak kadar cesur oldukları görüşünü reddederek yardımcı olabiliriz."

New York Times ise, muhalif görüşleriyle tanınan Amerikalı yazar Noam Chomsky’nin İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği güvenlik duvarını eleştiren bir makalesine yer veriyor. Güvenlik duvarının bir çok Filistin yerleşim biriminin birbiriyle bağlantısını koparacağını ve su kaynaklarının denetimini İsrail’e bırakacağını hatırlatan Chomsky, İsrail-Filistin sorununun hala çözülmemiş olmasında Amerika’nın da büyük bir rolü olduğunu belirtiyor:

"Bu politikaları İsrail politikası olarak adlandırmak yanlış olur. Bunlar İsrail ve Amerika’nın politikalarıdır. Bu politikaların gerçekleşmesi Amerika’nın İsrail’e verdiği karşılıksız askeri, ekonomik ve diplomatik destekle mümkün olabilmiştir. Lahey’deki Uluslar arası Adalet Divanı’nın vereceği kararda en fazla güvenlik duvarının yasadışı olduğu yönündeki bir tavsiye kararı olacaktır. Bu da hiçbir şeyi değiştirmez. Gerçek bir siyasi çözüm, Amerika’nın tavrına bağlıdır."

New York Post ise, Demokrat Parti başkan adaylığı yarışında öne çıkan iki ismin ulusal güvenlik politikasını sorguluyor. Gazete, hem Senatör John Kerry’nin hem de Senatör John Edwards’ın geçmişteki tavırları nedeniyle küresel teröre karşı Amerika’yı koruyacak kapasitede olmadığını öne sürüyor:

"Her iki aday da özellikle dış politikada güven vermiyor. Senatör Kerry, hem Vietnam’da savaştı, hem de Vietnam savaşını protesto etti. Körfez savaşına karşı oy kullanırken, 2003 yılındaki Irak savaşını destekledi. Kendi kararsızlığı içinde derviş gibi dönüyor. Senatör Edwards da ondan daha iyi değil, hatta bazı konularda daha da kötü. Hem Irak’a yapılan 87 milyar dolarlık yardım lehinde oy kullandı hem de daha sonra bu yardıma karşı çıktı. Terörizme karşı önleyici bir politikadan çok korunmacı bir politikayı savunuyor."

XS
SM
MD
LG