Erişilebilirlik

NATO Eski Komutanı Yarışa Geç Girdi, Çabuk Bıraktı - 2004-02-18


Emekli general Wesley Clark, Demokrat Parti’den başkanlığa aday olacağını, göreceli olarak geç açıkladı. Özellikle Irak’taki çatışmalar ve terörizme karşı yürütülen savaş gibi, güvenlikle ilgili gündemlerin yoğun olduğu bir seçim kampanyası döneminde, Clark’ın başarılı askeri geçmişi, oldukça etkileyici bir izlenim verdi.

59 yıl önce, Amerika’nın güney eyaletlerinden Arkansas’da doğan Clark, modern çağın Eisenhower’ı olarak ortaya çıktı. Eski Başkan Dwight Eisenhower, bütün kariyerini askerliğe adamış, son Amerikan başkanıydı.

General Clark, Amerika’nın en ünlü askeri akademisi West Point’te sınıf birincisiydi. Orduda geçirdiği 34 yıl boyunca Clark’ın yaşadığı en büyük iki deneyim, Vietnam Savaşı’nda yaralanması ve ileriki yıllarda NATO’nun Müttefik Kuvvetler Başkomutanlığı’na getirilmesi oldu.

Clark, Bosna Hersek’teki çarpışmaları sona erdiren Dayton Barış Anlaşması’nın görüşmelerine katılmış ve eski Yugoslav Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’e bağlı Sırp birliklerini, Kosova’dan süren NATO ordusuna komuta etmişti. Ancak ödün vermeyen tutumu ve Savunma Bakanlığı’ndaki amirleriyle, askeri stratejiler konusunda sürekli tartışmaya girmesi, zamanın Savunma Bakanı William Cohen’i, bu başarılı generali NATO’daki komutanlık görevinden almaya zorladı.

2000 yılında emekli olan Wesley Clark, tüm meslek yaşamı boyunca yaşadığı en kötü iki anının, Vietnam’da çarpışırken dört yerinden yaralanması ve NATO’daki komutanlık görevini bırakıp erkenden emekliye zorlanması olduğunu söylüyor. Clark emekliliğinden sonraki kariyerini CNN haber kanalında, askeri ve savunma konularında uzman olarak sürdürdü.

11 Eylül 2001’deki terör saldırıları ve Irak’taki savaş gibi ulusal güvenlik konularının, siyasi gündemde fazla yer işgal ettiğine dikkati çeken Wesley Clark’ın danışmanları, bundan dolayı seçmenlerin, Beyaz Saray’da eski bir asker görmek istediğini düşünüyor. Bu danışmanlar, Başkan Bush’un son dönemdeki güvenlik politikalarıyla yakaladığı başarısını, General Clark’ın söndürmesini umuyor.

Kampanya sırasında Wesley Clark, Başkan Bush’u Irak’ta Saddam Hüseyin yönetimine karşı savaşından dolayı açıkça eleştirdi. Clark, Irak’taki savaşın, ülkenin kaynaklarını terörizme karşı yürütülen savaştan, daha farklı bir yöne saptırdığını söylüyor:" Mevcut yönetim, teröristlere saldırmaktan çok, devletlere saldırmayı tercih ediyor. Temelde yanlış bir politika izleniyor. Eğer kendimizi güvenlikte hissetmek istiyorsak, Usame Bin Ladin gibi teröristlerin peşinden gitmeliyiz. Yönetimleri devirmek yerine, teröre karşı savaşmalıyız."

Siyasi uzmanlar, emekli generalin seçim kampanyasının ilk günlerinde, Amerikan Kongresi’nin Irak’a savaşı onaylayan kararına ,“muhtemelen” destek vereceği yolunda bir açıklama yapmasını, büyük bir hata olarak yorumluyor. Yorumcular, Clark’ın bu açıklamasının, bugünkü savaş karşıtı tavrıyla çeliştiği görüşünde. Ancak Wesley Clark, bu hatasını seçim konuşması yaptığı ortamlarda kabul ediyor ve “acemice bir hata” olarak nitelendiriyor.

Emekli orgeneral, bununla birlikte Irak’ın yeniden yapılandırılmasını destekliyor, ancak Bağdat’ta yeni hükümetin kurulması işini, Birleşmiş Milletler’in üstlenmesi gerektiğini kaydediyor. Aynı zamanda Irak’ta güvenliğin sağlanmasının da, daha fazla ülkenin sorumluluğuna verilmesi gerektiği görüşünde. Daniel Adkins adlı bir seçmen, Clark’ın uluslar arası ittifaklar kurulması yönündeki kararlılığının, bu adaya destek vermesinde en önemli etken olduğuna işaret ediyor:"Amerika, dost ve müttefik ülkelerle birlikte çalışmayı ve değerlerine bağlı kalmayı sürdürürse, güçlü kalır. Benim General Clark’a yönelik izlenimim bu. Ben ülkemin tüm dünyayla işbirliği yapması taraftarıyım ve Clark’ın bizi bu yönde götüreceğine inanıyorum."

Clark da, her asker gibi önceki seçimlerde Cumhuriyetçilere, yani Richard Nixon’a, Ronald Reagan’a ve baba Bush’a oy verdi. Clark’sa 2000 yılındaki seçimlerde Demokrat aday Al Gore’a oy verdiğini söylüyor. Emekli general, askerdeki görevi sırasında siyasi bir partinin üyesi olmadığını ve seçimlerde de ulusal güvenlik politikalarını ön planda tutan politikacılara oy verdiğini belirtiyor.

İç politika konularındaysa Clark, sıra dışı bir planı olduğunu iddia ediyor. Planında ailelerin gelir düzeyini arttırma, üniversitelerde okuyanların sayısını bir milyon artırma, çevre kirliliğini azaltarak yaklaşık 100 bin kişinin hayatını kurtarma, ve sağlık sigortası sistemini yoksul kesimlere eriştirme gibi unsurlar bulunuyor.

XS
SM
MD
LG