Erişilebilirlik

12 Şubat 2004 - 2004-02-12


Amerikan basını, Irak’ın, iddia edildiği gibi kitle imha silahlarına sahip olup olmadığını, dolayısıyla işgalin meşruluğunu sorgulamaya devam ediyor. Los Angeles Times, tehdit karşısında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda, Başkan Bush’a geçmişten ders almasını tavsiye ediyor:

"Önleyici savaş staretjisi, önceki Amerikan hükümetleri tarafından da savunulmuştu; fakat eskiler, ilk saldıran olmanın, özellikle de somut bir kışkırtma ve tehdit olmaksızın saldırıya geçmenin, ahlaki açıdan sakıncalarının farkındaydı. Bush’a kadar, önleyici savaş, başvurulacak son silah olarak görülüyordu. Amerika’nın altıncı başkanı John Quincy Adams, başkan olmadan dört yıl önce, önleyici savaşın gerektiğinde yararlı olabileceğini savunmuş, ama eklemişti: “Tabii ki Amerika Birleşik Devletleri’nin, kendine yok edecek canavarlar bulmak için sınırlarının dışında maceralara kalkışmaması koşuluyla” . “Aksi takdirde Amerika, kendi ilkelerine ihanet eder ve dünyanın diktatörü haline gelir” diyordu Adams ... Birileri bu ilkeleri yeniden yüksek sesle okumalı!"

Christian Science Monitor da, Bush yönetiminin stratejik yönelimleriyle ilgili bir başka değerlendirme yapıyor. Gazete, Bush yönetiminin “Büyük Ortadoğu” adını verdiği plan çerçevesinde, NATO içindeki müttefikleriyle birlikte, Fas’tan Bahreyn’e uzanan ve Batı ile aynı ortak idealleri paylaşan bir Ortadoğu kurmak için harekete geçtiğini anımsatıyor ve bu planın temel amacının, İslam adına yürütülen terorü ortadan kaldırmak olduğunu belirtiyor. Christian Science Monitor, Türkiye’nin bu plan çerçevesindeki rolünü özellikle vurguluyor. MC2 NATO geçen yıl Afganistan’a asker göndererek, ilk kez Avrupa dışında aktif bir rol aldı. Modern ve müslüman bir Ortadoğu ülkesi olan Türkiye, ittifakın en eski üyelerinden. Amerika, NATO’nun bu iki coğrafyadan yola çıkarak Batı’yı İslam’la kucaklaştırmasını sağlayabilir. Bu sayede Ortadoğu kalkınırken, terörizmin kaynakları da kesilir. MC1 Amerikan basınının üzerinde durduğu bir başka konu ise, Başkan Bush’un geçmişi. 2000 seçimleri öncesinde gündeme gelen Bush’un askerlik göreviyle ilgili spekülasyonlar, 2004 seçim kampanyasında da tartışılıyor. USA Today, Beyaz Saray’ın gösterdiği kanıtlara rağmen, Bush’un rakiplerini ve kamuoyunu ikna edemediğini yazıyor:

"Beyaz Saray’ın yayımladığı kayıtlar, 1972 ve 1973 yıllarında Bush’un 82 günlük hizmet için maaş aldığını gösteriyor. Fakat 1972’nin Nisan ve Ekim ayları arasında görev başında olması gereken 5 aylık süre ilgili herhangi bir kayıt yok. 1968’de Hava Kuvvetleri Ulusal Muhafız Alayı’na katılan Bush, F-102 jet pilotu olarak eğitim almış, fakat 1972’de tıbbi muayenelere katılmadığı için uçuş görevlerine gönderilmemişti. Bush, buradan, 187’inci Taktik Keşif Birliği’ne atanmıştı. Fakat aynı dönemde görev yapan birçok eski asker, Bush’u anımsamıyor. Demokrat Parti Genel Başkanı Terry McAuliffe, Bush’un bu süre içinde asker kaçağı olduğunu ileri sürüyor."

New York Times’ta, yayımlanan yazısında Thomas Friedman, Ortadoğu barış sürecine ilişkin cesur bir açılım öneriyor. Friedman, önce İsrail Başbakanı Ariel Şaron’u Mahmud Abbas’a gereken desteği vermeyip barışı geciktirmekle suçluyor. Fakat Şaron’un, Gazze Şeridi’ndeki yahudi yerleşim birimlerinin çoğunu tahliye etmeyi, Batı Şeria’daki yerleşimleri de yeniden düzenlemeyi taahhüt ettiğini anımsatıyor ve Araplara sesleniyor:

"Şimdi size sesleniyorum sayın Arap liderler ... Beyler; Şaron, Mahmud Abbas’a ve Filistin’deki ılımlı kanada destek olmak için parmağını kıpırdatmadı. Peki ya siz ne yaptınız? Şimdi de size şunu öneriyorum. Mart’ta Arap Zirvesi’ni toplayacaksınız ... Beni ve Şaron’u da davet etmenizi istiyorum. Evet doğru duydunuz. Şaron’la karşılıklı oturup, O’na, hep birlikte kabul ettiğiniz barış inisiyatifini, Suudi Veliaht Prensi Abdullah’ın hazırladığı, işgal ettiği topraklardan çekilmesine karşılık İsrail’le ilişkileri normalleştirmeyi öngören planı elden vermenizi istiyorum. Eğer bizzat hazırladığınız bir barış planını bir İsrail başbakanına sunamayacaksanız, sizinle bir işim olamaz benim. Ama eğer Şaron’a bu planı verirseniz, – ki İsrail kamuoyunu harekete geçirmenin ve Şaron’un yeniden barış rotasına sokmanın tek yolu bu – o zaman söz veriyorum; Amerikan hükümetinin tüm ağırlığıyla sizi desteklemesini sağlarım."

XS
SM
MD
LG