Erişilebilirlik

11 Şubat 2004 - 2004-02-11


“Terörle mücadelede istihbarat görevini, gizli ajanlar yürütmeli” … Bugün USA Today gazetesinde yer alan bir yorumun başlığı bu. Yorumda, Amerikan ordusunun seçkin birliklerinden Yeşil Bereliler’de görev yapan, oradan da Merkezi Haberalma Örgütü CIA’e geçen, bir süre Amerikan Savunma Bakanlığı’na danışmanlık yapan, şimdilerde ise günlerini casus romanı yazarak geçiren Robert Andrews’un imzası var. Andrews, Amerika’nın terörle mücadeledeki temel zaafının, istihbaratta teknolojiye bağımlı olması ve Soğuk Savaş geleneğini sürdürmesi olduğunu söylüyor:

"50 yılı aşkın bir süre, Amerikan istihbaratı, düşmanı uydular ve dinleme istasyonlarıyla izleyip; kaç füzeleri olduğunu, bunları nereye konuşlandırdıklarını, ne kadar tanka ve savaş uçağına sahip olduklarını not ederek güvenliğimize katkıda bulundu. Ama 11 Eylül’den sonra durum değişti. Bu eski yaklaşım, dışarıda olup bitenle aramızdaki uçurumu artık kapatmıyor, teröristlerin planları ve silahları hakkında bilgi vermiyor. Oysa, düşmanın içine sızmış gizli ajanlar, bazı riskleri olsa da, bize uyduların ve gelişmiş elektronik cihazların sağlayamadığını sağlayabilir; önemli bir kuryeyi, terörü finanse edenleri, bir intihar bombacısını, kısacası samanlıktaki iğneyi bulmamıza yardımcı olabilir.”

Washington Times ise, Amerika’nın, 11 Eylül saldırıları ve Irak’ın kitle imha silahları konusundaki istihbarat zaaflarıyla ilgili tartışmayı değerlendiriyor. Gazete, Beyaz Saray tarafından bile suçlanan CIA’e sahip çıkıyor:

"Eğer bir savaş gerçekten haklıysa, bu savaş çerçevesinde yapılacak casusluk ve örtülü operasyonlar gerekli ve yararlıdır; bir savaşın haklılığı ise, Hıristiyan dinbilimciler tarafından geliştirilmiş şu üç kritere bağlıdır: Bir devletin kendi varlığını, halkını, herhangi bir saldırıya veya işgale karşı korumak için savaşıyor olması, yani haklı bir gerekçeye sahip olması; dış tehdide ölçülü güç kullanarak karşılık verilmesi ve yapılan operasyonların amacına ulaşması ... CIA yıllarca, bu ilkeler ışığında görevini en mükemmel şekilde yerine getirdi, Amerikan halkını düşmanlarına karşı korudu. CIA’in faaliyetleri, demokrasinin ve Amerikan halkının ahlak değerleriyle uyumludur."

Boston Globe da, Bağdat kaynaklı haberinde, Amerika’nın, El-Kaide’nin Irak’ta iç savaş çıkarma senaryosunu önlemek üzere harekete geçtiğini bildiriyor. Geçen ay rastlantı sonucu ele geçirilen 17 sayfalık bir El-Kaide bildirisinin istihbarat uzmanları tarafından incelendiğini anımsatan Boston Globe, El-Kaide’nin önde gelen Şii liderlere suikast düzenleyip Irak’ta Şii-Sünni çatışmasını kışkırtamaya çalışabileceğini, tehdidin sanıldığından çok daha ciddi olduğunu yazıyor:

"El-Kaide önce Şii, sonra da Sünni camilerine saldırılar düzenlemeyi planlıyor. Ve failleri farklı gibi görünen tüm bu saldırılar, aslında Irak’ta iç savaş çıkarmayı planlayan aynı provokasyon sürecinin bir parçası. Saddam Hüseyin’i iktidara getirmeyi başaramadılar. Şimdi umutsuzca ikinci seçeneği, mezhep farklılıklarını körükleyerek iç savaş çıkarmayı deniyorlar."

XS
SM
MD
LG