Erişilebilirlik

5 Şubat 2004 - 2004-02-05


Massachusetts Eyaleti Yüksek Mahkemesi’nin eşcinsellerin evlenebileceği yönündeki kararı, Amerikan gazetelerinin bir çoğunda manşetten duyuruluyor. Washington Post, mahkemenin verdiği kararın başkanlık seçimi tartışmalarında önemli bir yer tutacağı yorumunda bulunuyor. Gazete, evliliği kadın ve erkek arasındaki birleştiren kutsal bir bağ olarak tanımlayan Başkan Bush’un bu konuda Demokrat rakiplerine göre daha avantajlı olduğunu belirtiyor. Washington Post, Bush’un eşcinsel evliliklerine karşı çıkarak muhafazakar seçmenlerin desteğini almasının beklendiğini vurguluyor:

"Mahkemenin kararı, Cumhuriyetçilerin denetimindeki Kongre’de bu yıl içinde konuyla ilgili bir Anayasal düzenlemeye gidilmesi ihtimalini artırdı. Böylece, bu tartışmaya katılmak istemeyen Kongre üyelerinin, daha sonra Kasım ayında seçmenlerin karşısında savunmak mecburiyetinde kalacakları bir biçimde düşüncelerini belirtmeleri gerekecek. Bunun göstergelerinden biri de, Bush’un Cumartesi günü partisinin önde gelen Kongre üyeleriyle kapalı kapılar ardında yaptığı toplantı oldu. Bush, bu toplantıda eğer bir Anayasa değişikliği konusunda atım atmaya karar verirse, bunun ne tür bir değişiklik olacağını açıkladı. Ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir biçimde, seçenekler arasında en ılımlı olanını, eşcinsel evlilikleri yasaklayan ancak eyaletlere eşcinsel birliktelikleri onaylama hakkı veren bir çözümü seçtiğini söyledi."

Başkan Bush’un Irak’ın kitle imha silahlarıyla ilgili istihbarat bilgilerini soruşturmak amacıyla bağımsız bir komisyon kurma kararı da Amerikan gazetelerinde tartışılmaya devam ediyor. Boston Globe, Bush’un bu kararla, dikkatleri istihbarat sistemi üzerine çekerek siyasi bir sorundan kurtulmaya çalıştığını öne sürüyor:

"Eğer Bush, bulgularını 2 Kasım’dan sonra açıklayacak bir komisyon kurarak istihbarat bilgilerini nasıl kullandığı ve istismar ettiği sorularından kendini kurtaracağını sanıyorsa, yanılıyor. Kamuoyu ve siyasi muhalifleri, Saddam Hüseyin’in sahip olduğu söylenen kimyasal ve biyolojik silah stoklarının bulunamadığını çok iyi biliyor. Ayrıca yönetimdeki siyasi karar vericilerin, istihbarat sürecini önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşması için nasıl etkiledikleri de önemli ölçüde biliniyor."

New York Times ise, Başkan Bush’un seçim kampanyasında en güçlü göründüğü alanda, dış politika konusunda yönetime sert eleştiriler yöneltiyor. Gazete, Bush yönetimini Ortadoğu’da ılımlı siyasi liderler yaratamamakla ve meydanı aşırı uçlara bırakmakla suçluyor:

"Afganistan’da Taleban sonrası dönemde Bush ekibi Hamid Karzai ile ılımlı bir alternatif sunmaya başladı. Ancak Filistin’de bu yönde hiçbir ciddi çaba harcanmadı ve böylece ortalık Hamas’ın savaş çağrısına bırakıldı. Irak’ta ılımlı bir merkez yaratılması için büyük çaba harcanıyor. Fakat, başta atılan yanlış adımlar, Irak ordusunun dağıtılması yönündeki çılgınca karar, iktidarın devredilmesine yönelik işlerliği olan bir planın bulunmayışı ve Bağdat’taki iktidarın Iraklılar’a devri için 1 Temmuz tarihinin belirlenmesi gibi faktörler düşünüldüğünde, bu çabaların başarılı olacağına dair bir güvenceden sözetmek mümkün değil."

Christian Science Monitor ise İsrail başbakanı Ariel Şaron’un Gazze’nin tamamıyla Batı Şeria’nın bir kısmındaki Yahudi yerleşimlerini boşaltma kararı üzerinde duruyor. Gazete, Şaron’un bu kararının kalıcı bir barış isteğinden çok güvenlik kaygılarından kaynaklandığını yazıyor:

"Şaron, Filistinlilerle ve hatta Amerika’yla bile konuşmadan böyle bir adım atarak yanlış yapıyor. Eğer kalıcı bir barıştan çok sadece güvenlik kaygılarıyla, ölü sayısını azaltmak için bu adımı atıyorsa, Şaron’un barış çabalarında daha iyi bir ortak olduğunu göstermesi gerekecek. Sadece Filistinlilerden ayrılmakla, barışı sağlamak pek mümkün görünmüyor."

XS
SM
MD
LG