Amerikan Maliye Bakanlığı, Uluslar arası Para Fonu’nun Amerika’nın yüksek ticaret ve bütçe açığının küresel ekonomi açısından risk oluşturabileceği yönündeki uyarısını reddetti.
Bir bakanlık sözcüsü IMF’nin raporunu, “mesnetsiz bir abartı” olarak tanımladı.
IMF, Amerika’nın 500 milyar dolarlık bütçe açığı ile 130 milyar dolarlık ticaret,bir başka deyişle cari hesap açığının, doların değerini aşağıya; faiz oranlarını da yukarıya çekerek dünya ekonomisindeki düzelmeye zarar verebileceğini söylemişti.
Bütçe açığındaki artışın bir sorun olduğunu kabul eden Maliye Bakanı John Snow, beş yıl içinde bu açığın yarıya düşürüleceği vaadinde bulundu. Snow, bütçe açığının beklenenden daha yüksek olmasını da çeşitli nedenlere bağladı.
“Irak Savaşı: bu bir kerelik olaydı, ama uğraşmak gerekiyordu. Afganistan’la uğraşmak gerekiyordu. Fakat her ikisi de hükümet harcamalarını artırdı. Ayrıca vergi indirimleri de, açığın büyümesine yol açtı.”
IMF’nin Amerika’nın artan ticaret açığıyla ilgili endişesi uzun bir süredir biliniyordu. Ancak 2000 yılında fazla veren bütçenin sadece üç yıllık bir süre içinde büyük bir açık verir duruma gelmesinden dolayı, IMF’nin bütçe açığıyla ilgili kaygısı yeniden gündeme geldi.
Ruesch International’dan finans uzmanı Alex Beuzelin ise, doların değerindeki düşüşün Amerika’nın ticaret açığını azaltması açısından yararlı olduğunu belirtiyor. Doların ucuzlaması, Amerikan ihraç ürünlerini de ucuzlamasını beraberinde getiriyor. Beuzelin buna karşılık Yen ve Euro’nun değer kazanmasının, Japonya ve Avrupa açısından sorun yaratacağı görüşünde:
“Dolar değer kaybedip, onların paraları değer kazandıkça, bu onların ekonomilerinin düzelmesi beklentisine zarar verebilir; bu da doğal olarak genel küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir. Ayrıca, rekor düzeyde bir cari hesap açığı, rekor düzeyde bir bütçe açığıyla birleştiğinde, bu Amerikan faiz oranlarının artması yönünde bir baskı yaratabilir.”
Beuzelin, bütün yıl boyunca süren doların değer kaybının, dünya ekonomisi için olumlu olduğunu düşünen bir çok uluslar arası ekonomistle aynı görüşü paylaşıyor. Ancak, Hazine Bakanı John Snow’u, Amerika’nın güçlü bir doları desteklediği yönünde kamuoyuna yaptığı açıklamalardan dolayı suçluyor.
“Yabancı döviz piyasalarında kimse, ya da genel olarak hiçbir yatırımcı, yönetimin doların değer kaybetmesini gerçekten sorun olarak gördüğüne inanmıyor. Sadece, Amerikan ekonomisine veya Amerikan mali piyasalarına zarar vermesini önleyecek düzenli bir düşüş istiyorlar.
Amerikan Doları, 1995’ten 2001 yılına kadar, diğer önemli para birimleri karşısında ciddi ölçüde değer kazanmıştı. Ancak şimdi büyük değer kaybına uğraya Dolar, İngiliz Poundu karşısında son 11 yılın, İsviçre Frankı karşısında ise son yedi yılın en düşük seviyesinde. Euro karşısında ise, değer kaybı rekor düzeye ulaşmış durumda.