2003 yılına damgasını vuran Irak savaşı, Afganistan’da yeni Anayasa hazırlıkları, terör tehdidine karşı artırılan güvenlik önlemleri ve İsrail’in Filistin topraklarındaki operasyonları gibi konular, yılın son gününde de Amerikan gazetelerinde öne çıkıyor. USA Today, İran’daki deprem felaketinden sonra, Tahran’ın Amerikan yardımını kabul etmesinden yola çıkarak, Amerika-İran ilişkilerinin düzelmesinin önemli sonuçlar doğurabileceği görüşüne yer veriyor:
"Başkan Bush’un iki yıl önce İran’ı Kuzey Kore ve Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’la birlikte şer ekseni içinde saymasına rağmen, iki ülke arasında gelişen işbirliğinin tek örneği deprem yardımı değil. Amerika-İran ilişkilerinin daha da geliştirilmesiyse, ciddi sonuçlar doğurabilecek nitelikte. Böyle bir gelişme, Komşu Irak’ta yönetimin Iraklılara devredilmesi süreci çok daha yumuşak geçebilir, Arap-İsrail krizinin giderilmesine yardımcı olabilir ve olası bir nükleer silahlanma kaynağının kontrol altına alınmasını sağlayabilir."
Christian Science Monitor ise aşırı sağcı Radikal Parti’nin kazandığı Sırbistan seçim sonucunu değerlendiriyor. Gazete, Batı yanlısı partilerin başarısızlığının, aşırı milliyetçilere Sırp halkının duygularını sömürme imkanı tanıdığını belirterek, durumu Hitler’in iktidarıyla sonuçlanan 1930’ların Almanya’sına benzetiyor:
"Aşırı milliyetçilerin amacı Sırp halkını ekonomik ve ulusal dirilişin demokrasi ve modernleşmeden değil etnik şovenizm ve paranoyadan geçtiğine ikna etmek. 1914 yılında Saraybosna’da, birinci dünya savaşına yol açan Avusturya veliahtı Franz Ferdinand’ın öldürülmesinden 1999 yılında Kosovalı Arnavutlara yönelik saldırılara kadar yirminci yüzyıl Avrupa tarihindeki acıların büyük bir kısmında Sırp milliyetçilerinin etkisini görmek mümkün. Aşırı milliyetçilerin yönetimindeki bir Sırp hükümeti, komşuları açısından bir istikrarsızlık kaynağı olmaya devam edecektir."
Washington Post ise İsrail ile Filistin arasında barış çabalarında gelinen durumu gözden geçiriyor. Gazete, Bush yönetiminin desteğiyle gündeme getirilen yol haritasının hayata geçirilmesinde ciddi bir ilerleme sağlanamadığını hatırlatarak, Washington’un önerdiği üç yıllık sürecin bir yılının boşa geçirildiğini yazıyor:
"Her şey Başkan Bush’un planladığı gibi gitseydi, Ortadoğu bugün geçici bir Filistin devletinin doğuşuna tanıklık ediyor olacaktı. Ortadoğu uzmanlarına göre, sürekli olarak ertelemelerle karşılaşan üç yıllık yol haritasının ilk aşamasındaki hedeflerine bile ulaşamamış olması, Bush yönetimi açısından, öncelikleri arasında yer alan bir alanda, sonuç alma konusundaki beceriksizliğin bir göstergesi. İsrail Filistin anlaşmazlığı konusunda bir adım atılamamış olması nedeniyle, Suriye devlet başkanı Beşar Esad’ın bu ay başında yaptığı sürpriz çıkışın ardından Ortadoğu’da dikkatler şimdi Suriye’yle sağlanacak barışa çevrilmiş durumda."
Washington Times gazetesi ise Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in son günlerde yaşadığı suikast girişimlerini değerlendirdiği yorumda, General Müşerref’in bölgede istikrarın sağlanması açısından büyük bir önem taşıdığı görüşüne yer veriyor. Gazete, Washington yönetiminin Pervez Müşerref’e verdiği desteğin sürmesi gerektiğini savunuyor:
"Pakistan’da dünya açısından oluşabilecek en büyük tehlike, fanatik İslamcıların, ülkenin nükleer potansiyelini ele geçirmesidir. Müşerref’in kendi kişisel güvenliğini bile sağlamakta zorlandığı göz önüne alınırsa, bu korkunç ihtimalin yüksekliği daha iyi anlaşılır. Başkan Bush, geçmişte olduğu gibi bugün de, Amerika’nın Pakistan’ı sadece teröre karşı bir müttefik değil uzun vadeli bir partner olarak gördüğünü her fırsatta tekrarlamalıdır. Şimdi, Amerika’nın Müşerref’e sırtını dönme zamanı değildir."