Erişilebilirlik

Terörizm Tehdidinin Dünya Ekonomisine Maliyeti Çok Yüksek - 2003-12-10


Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı'nın yayınladığı raporda, terörün dünya ekonomisine ve özellikle kalkınmakta olan ülkelere olumsuz etki yaptığı belirtildi. Raporda ayrıca terörle mücadele için harcanan paraların uzun vadede geri dönecek yatırımlar gibi görülmesi gerektiği de belirtildi. Ancak kalkınmakta olan bazı ülkeler, terörü hala üstesinden gelinmesi gereken temel bir sorun olarak görmüyor. Bali'deki bir gece kulübünü hedef alan bombalı saldırılar, bu ülkenin gayri safi milli hasılasında yüzde birlik bir düşüşe neden oldu. Endonezya ekonomisini bu derece etkileyen teröre karşı, kalkınmakta olan birçok ülkede yaşayanlar için terör, hala Amerika ve onun batılı müttefiklerinin bir sorunu olarak görülüyor.

Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı müsteşarı Geoff Raby, terörün meydana geldiği ülkenin ekonomisinde derhal ve doğrudan etkilediğini söylüyor. Raby, kalkınmakta olan ülkelerin terörün yarattığı dalgalardan neden daha çok etkilendiğini şöyle anlatıyor: “Kalkınmakta olan ülkeler için ticaret son derece önem taşıyor. Dolayısıyla ticaretin milli gelirdeki payı da büyük oluyor. Aynı durum kalkınmakta olan ülkelerin yabancı yatırımlara bağımlılığı için de söz konusu. Ve bu alanlar, terörist faaliyetlere karşı son derece duyarlıdır.” Geoff Raby, bir ülkedeki risklerin, o ülkedeki yatırım maliyetini arttırdığını vurguluyor. Bu durumun mevcut olduğu ülkelerde yabancı yatırımcılar uzun vadeli yatırımlara girmekten kaçınıyor ve yalnızca kısa vadeli iş yapmak yolunu seçiyorlar. Dolayısıyla, kalkınmakta olan ülkelerin asıl ihtiyaç duyduğu ve otoyolların, demir yollarının ve hidroelektrik santrallerinin yapılması gecikiyor.

Kaliforniya’daki Ekonomik Araştırmalar Merkezi Milken Enstitüsü Başkanı Ross DeVol, kalkınmakta olan ülkelerin terör konusunda daha çok kaygı duyulması gerektiğini belirtiyor ve şöyle diyor: “Seyahat ve turizm endüstrisi gelişmiş ülkeler terörden daha çok etkileniyorlar. Örneğin Bali’deki turizmi ve saldırılardan nasıl etkilendiğini bir düşünün. Asya’daki birçok ülkenin gelirlerinde turizm önemli bir yer tutuyor. Bu ülkeler terörden daha çok etkileniyor.”

Ekonomisi kötü yönetimden dolayı bir türlü düzelemeyen birçok Ortadoğu ülkesi, süregelen İsrail-Filistin çatışmaları ve Irak’taki durum nedeniyle daha da kötü bir durumda. Mısır’ın turizm sektörü, 1997 yılında yabancı turistlere yönelik saldırıdan bu yana tamamiyle kendisini hala toparlayamadı. Amerika’nın Mısır’ı da içine alan Kuzey Afrika seyahat uyarısı bu bölgede turizme büyük darbe vurdu. Gerek Mısır’daki, gerekse İstanbul’da meydana gelen son dört saldırı Müslüman ülkelerin terörizme karşı bir bağışıklığı olmadığını gösteriyor.

Global Options adlı uluslar arası risk yönetim şirketinin başkanı Neil Livingstone, Müslüman ülkeler dahil, gelişmekte olan ülkelerin, kendi içerisinde büyüyen teröre karşı pek az şey yaptığını belirtiyor ve şöyle diyor: “Birçok ülke gerek yeterli kaynakların bulunmamasını gerekse terörle mücadelenin merkezinde olmadıklarını bahane ederek terörü görmezden geliyor. Bu tabii ki bir hayal dünyasında yaşamak gibi bir şey. Bu ülkelerde üslenen teröristleri belirlemek zorundayız. Daha fazla istihbarat değişimine gereksinim duyuyoruz. Özellikle terörün hedefi haline gelen güney Asya’dakiler başta olmak üzere, Müslüman ülkelerle işbirliğini arttırmak durumundayız. Bu ülkeler, topraklarında faaliyet gösteren ve terörü destekleyen radikal unsurları derhal durdurmalıdır.” Neil Livingstone, Bali saldırılarının kalkınmakta olan ülkelerin gözlerini açması için bir uyarı olduğunu vurguladı.

Ekonomistler ve terör uzmanları, hem hükümetlerin hem de sade vatandaşların teröre daha geniş bir perspektiften bakmaları gerektiğini söylüyor. Güvenlik önlemlerinin arttırılması birçok ülke için ek masraflar getirirken, terör saldırılarının yaşanmaması için birer yatırım olarak görülmesi gerekiyor.

XS
SM
MD
LG