Terör, sınır tanımıyor. Teröristler, masum insanların canı pahasına hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Ancak Amerika dahil birçok ülke terörizme karşı açılan savaşı sürdürmeye kararlı. İstanbul’da iki ayrı sinagogda dua etmek için toplanan kadın, erkek ve çocuklardan oluşan birçok kişi terörist saldırılarda hayatını kaybetti. Benzer bir saldırı Irak’ın Necef kentinde Şiilerin kutsal saydığı bir camide meydana gelmiş, Şii dini liderin yanısıra yine birçok kişi ölmüştü. Bali adasındaki eğlence merkezine ve New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen saldırılar da farklı milletlerden binlerce insanın hayatına mal oldu. Başkan Bush’un da belirttiği gibi, terörizme karşı savaş farklı cephelerde sürüyor:
“Terörizme karşı savaş tek bir terörist gruba ya da lidere karşı yürütülmüyor. Terörizm, sınır ya da milliyet ayrımı yapmıyor, hiçbir ahlak kuralına saygı göstermiyor. Bu tür teröristler faşizmin mirasçısıdır ve örnekleri daha önce de görülmüştür. Bunlar aynı hedeflere ve aynı çılgınca isteklere sahipler. Faşistler gibi, teröristlerin de ıslah edilmesi mümkün değildir ve bulundukları yerde yenilgiye uğratılmaları gerekir.”
Başkan Bush, günümüz faşistlerinin giriştiği saldırıların büyük bir bölünme yarattığını söyledi:
“Bu bölünme din ve kültürler arasında değil uygarlıkla barbarlık arasında meydana geldi. Hangi kültürden olursa olsun, bütün herkes, güvenlik içinde ve onurlu bir hayat geçirmek ister.”
Amerika ve müttefikleri bundan önce faşizmi yenilgiye uğratmak için güç birliği yapmıştı. Başkan Bush, terörizme karşı şimdiki savaşın da benzer bir sabır, kararlılık ve cesaret gerektirdiğini vurguladı.