Erişilebilirlik

14 Ekim 2003 - 2003-10-17


ABD'nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunması beklenen Irak konulu karar tasarısı ve yönetimin Iraklılara devri konusunda bir tarih belirlemesi, 14 Ekim tarihli Amerikan gazetelerinın ana gündemini oluşturuyor. Washington Post gazetesi bu yılın Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen, İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi’ye ayırdığı bir yorumda, uzun bir aradan sonra Nobel Barış Ödülü konusunda doğru bir seçim yapıldığını savunuyor:

"Yaser Arafat gibi göründüklerinden farklı davranan bazı devlet adamları, sık sık Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Ancak Nobel komitesi, bu yıl yaptığı gibi, bazen de barış ödülünü, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesi amacıyla kullandı. Bu ödülün geçmişte Polonya’da Lech Walesa’ya ve Burma’da muhalif lider Aung San Suu Kyi’ye verilmiş olması, bu ülkelerdeki muhalif hareketleri güçlendirmeye yardımcı oldu. Aynı zamanda bu ödül, sahiplerini kendi ülkelerinde hapis cezası alma yada suikaste uğramaktan korudu. Umarız, bu yıl bu ödüle layık görülen İranlı avukat Şirin Ebadi de, bu olanaklardan yararlanır. İran’ın ilk kadın yargıcı olan Ebadi, 1979’daki İslam Devrimi’nden sonra istifaya zorlanmış ve kendisini ülkesindeki kadın ve çocuk haklarına adamıştı. Umarız, bu ödülün ardından Ebadi, davasını dış dünyadan aldığı yeni desteklerle güçlendirebilir."

Ülkenin batı yakasında yayımlanan Los Angeles Times gazetesi ise, İsrail’in nükleer gücüne dikkati çekiyor. Gazete, İsrail’in Amerikan malı Cruise füzelerini, nükleer başlık taşıyabilecek şekilde modernize ettiği yolundaki haberleri şöyle değerlendiriyor:

"Amerika ve İsrail arasında 1969 yılından beri yürürlükte olan bir anlaşma uyarınca, İsrail varolan nükleer gücünü uzun süredir gözlerden uzak tutmayı başardı. İsrail yeni modernizasyonuyla, nükleer füzelerini denizatlılardan atabilecek. Elbette bu karar, İsrail’in komşularını rahatsız etmekle kalmayacağı gibi, İran’ın kendi nükleer silahlarını yapma çabalarına daha da cesaret verecek. İsrail yıllardır bölgede tek nükleer güç olmaya çalışıyordu. İran tarafından önceden düzenlenecek bir nükleer saldırı olasılığında, kendi silahlarını kullanma fırsatı bulamayacak olan İsrail, füzelerini denizden fırlatmayı düşünüyor. Amerika, İsrail’in elindeki silahları görmezden gelirken, İran’a yönelik baskılarını artırıyor. Ancak İsrail’in bu son kararı, Tahran yönetiminin uluslararası denetimlere daha da fazla direnmesine yol açabilir."

New York Times'ın başyazısında ise, gelecek hafta Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu’na katılmak üzere Tayland’a gidecek Başkan Bush’un gündemine değiniliyor. Gazete bu toplantılar sırasında Amerikan Başkanı’nın Çin’in yeni yönetimini tanıma fırsatı bulacağını kaydederken, Pekin’le ilişkilerin daha tutarlı bir zemine oturtulması gerektiğini savunuyor:

"Başkan Bush’un gelecek haftaki gündemi terörle savaş, Kuzey Kore’nin nükleer programı ve bölge ülkeleriyle ticaret gibi konuları kapsıyor. Bununla birlikte Bush’un Tayland’da yürüteceği bütün bu diplomatik temasların ucu, bölgesel bir güç olarak yükselişe geçen Çin’e dayanıyor. Son bir yıl içinde yaşanan en olumlu gelişmelerden biri, Çin’deki yeni yönetimin yürütmeye çalıştığı yapıcı ince ayar diplomasisi oldu. Göreve bu yıl başında gelen Çin Devlet Başkanı Hu ve Başbakan Wen, olumlu işaretler veriyor. Pekin, son zamanlarda daha sorumlu bir şekilde yürüttüğü diplomasi açısından olumlu izlenim bıraksa da, temkinli davranmakta yarar var. Başkan Bush, gelecek hafta Çinli muadili Hu’yla ilk kez bir araya gelerek, onu ve politikalarını yakından tanımaya çalışacak."

XS
SM
MD
LG