Erişilebilirlik

1 Ekim 2003 - 2003-10-06


Beyaz Saray yetkililerinin bir istihbarat görevlisini, deşifre ettiği yolundaki haberler, başkentin gündemini sarsmayı sürdürüyor. Devlet sırlarının kamuoyuna açıklanmasının federal bir suç olması, sorumlularının bulunması yönünde Başkan Bush’a yönelik baskıları da artırıyor. Bush’a açık destek verdiğini belirten Washington Times gazetesi bile, 1 Ekim sayısında başkanın bu olayı kendi girişimleriyle, kısa zamanda çözmesi gerektiğini vurguluyor. Gazete yorumunda şunları yazıyor:

"Başkan Bush, 2000 yılında olduğu gibi, 2004 yılında da, gazetemizin bu sayfalarından destek bulacak. Ancak bir istihbarat görevlisinin deşifre edilmesiyle ortaya çıkan sorun, siyasetin üzerinde bir konu. Bu, bir doğru ve yanlış meselesi. Böyle zamanlarda bir devlet adamı, ahlaki ve vicdani değerleriyle, bir sınav vermek zorundadır. Başkan Bush, yönetiminin bu soruna öncelik verdiği ve skandalın bütün ayrıntılarıyla inceleneceği yolunda, kamuoyunu bizzat kendisi ikna etmeli. Başkanın yakınlarında hainler olabilir. Elbette Adalet Bakanlığı’nın konuyla ilgili bir soruşturma başlatması gerekiyor. Ancak, Başkan işe ilk olarak kendi evini temizleyerek başlamalı."

Başkentin diğer gazetesi Washington Post ise, Başkan Bush’un sorumluların bulunması yönünde başlattığı incelemeden, sonuç alınmasının beklenmediğini kaydediyor. Gazete aynı zamanda, gizli bilgilerin yöneticiler tarafından siyasal ya da kişisel gerekçelerle açığa çıkarılmasını, kamu güveninin açık bir ihlali olarak niteliyor. Öte yandan, New York Times gazetesi bugünkü yorumunda, Irak’ın yeniden yapılandırılmasına aktarılacak Kongre ödeneğine dikkati çekiyor. Gazete, başmakalesinde şu görüşleri aktarıyor:

"Elbette Amerika, Irak’ın yeniden yapılandırılmasını üstlenmek zorunda ve çıkarları da öyle gerektiriyor. Asıl sorun, Kongre’nin bu ödeneği ayırmadan önce, paranın nasıl harcanacağı konusunda bir izleme planı hazırlamamış olması. Amerikan halkının vergileri, adil ihale şartları gözetilmeksizin, Halliburton ve Bechtel gibi siyasi bağlantıları olan şirketlere aktarılma riski taşıyor. En azından şimdiye kadar durum böyleydi. Kongre aynı zamanda, bu kaynakların nitelikli, ancak işsiz Irak halkı yerine, çok daha pahalıya çalışan Amerikalı işçi ve yöneticilere aktarılıp, ziyan olmasını da engellemek durumunda. Irak’ın yeniden yapılandırma süreci, bütünüyle Beyaz Saray’ın denetimine bırakılmamalı. Bush Yönetimi’nin vaatleri güzel, ancak henüz inandırıcı sayılmaz."

İran’ın tartışmalı nükleer silah programı, Amerikan basınında yorumlara konu oluyor. Los Angeles Times gazetesi şöyle diyor:

"Amerika, Avrupa ülkeleri ve Japonya’nın seyrek de olsa görüş birliği içinde olduğu konulardan biri, İran’ın nükleer silah programının engellenmesi oldu. Perşembe günü Birleşmiş Milletler, İran’da silah denetimine başlıyor. İran’a uygulanan ortak diplomatik baskı, bu ülkenin nükleer güç olma sürecinde, hangi aşamaya geldiği yönündeki Birleşmiş Milletler’in çalışmalarını kolaylaştırabilir. Öte yandan İran’ın iki komşu ülkesi, Irak ve Afganistan’da Amerikan birliklerinin olması, Tahran yönetimini şüpheye düşürüyor. Washington, İran’da bir rejim değişikliği amaçlamadığı yolunda Tahran’ı ikna etmeli. İran’ın Birleşmiş Milletler’in taleplerini yerine getirmesi durumunda ise, Bush Yönetimi bu ülkeyle askıya aldığı görüşmeleri yeniden başlatmalı. Ekonomik ve siyasi reform isteyen İranlıların çoğu, kendi hükümetlerinin izlediği yanlış yolun farkında. İran’ı değiştirmenin yolu, bu ülkeye kendi kendini değiştirebilecek ekonomik ve diplomatik gerekçeleri sağlamaktan geçiyor."

XS
SM
MD
LG