Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ağustos ayında çıkardığı ‘Eve dönüş’ yasasıyla, halen dağlarda bulunan PKK/KADEK militanlarının teslim olmaları amaçlanıyordu. Pişmanlık yasası olarak da bilinen bu yasanın nihai amacı bu kişileri yeniden topluma kazandırmaktı, ancak yasadan faydalanmak için başvuranların sayısı beklentilerin çok altında oldu.
Türkiye-Irak sınırındaki Silopi’de, yasadan faydalanarak devlet güçlerine teslim olmak isteyen militanların işlemlerini yapmakla görevli yetkililerin bulunduğu ofisin girişinde bir tabela var. Tabeladaki yazı dikkat çekici: ‘TOPLUMA GERİ KAZANDIRMA MERKEZİ’. Duvarlardaysa, milliyetçi sloganlarla dolu afişler sıralanmış. Burası, model olması amacıyla oluşturulmuş yeni bir kamp aslında. Bu kamp, yetkililerin teslim olacağını umduğu çok sayıda PKK/KADEK militanı için kurulmuştu. Kampta, pişman olan KADEK militanlarının yeniden topluma kazandırılması için rehabilitasyon çalışmaları yapılması bekleniyordu. Ancak, yasaya olan ilginin beklenin çok altında kalması üzerine, bir okuldan bozularak yapılan bu kamp da boş kaldı. Silopi’deki Topluma Geri Kazandırma Merkezi’ndeki yetkili memur, yasanın çıktığı tarihten buyana sadece 20 militanın kendi isteğiyle teslim olduğunu söylüyor. Mikrofonlara konuşmaktan kaçınan yetkililer, neden bu kadar az sayıda başvuru olduğu konusunda ise bir açıklama yapmıyorlar.
Ancak, bu militanlar arasında akrabaları da bulunan bölgedeki Kürtler, yasaya ilginin azlığını, yeterince kapsamlı olmamasına bağlıyorlar. Yasa, PKK/KADEK militanlarının aftan yararlanabilmeleri için hiçbir silahlı eyleme karışmamış olmalarını öngörüyor. Ayrıca, yasadan faydalanabilmeleri için teslim olmamış arkadaşları hakkında bilgi vermeleri gerekiyor. Yasa, örgütün lider kadrosunda bulunanları kapsamı dışında bırakıyor.
PKK/KADEK bu ayın başında yaptığı bir açıklamayla, 1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının ardından ilan ettiği tek taraflı ateşkesi sona erdirdiğini duyurdu. PKK ya da daha sonra değiştirdiği adıyla KADEK yetkilileri, Türkiye’yi ateşkese olumlu yanıt vermemek ve kürt militanlara karşı saldırılarını sürdürmekle suçluyor. Diyarbakır’da yaşayan, emekli sağlık görevlisi Rıfat Özbek, meclisin çıkardığı yeni yasayı ‘onur kırıcı’ olarak niteliyor. Özbek’in 33 yaşındaki kızı ile 25 yaşındaki oğlu 10 yıl önce PKK’ya katılmış. Özbek, her ikisini de yıllardır görmemesine rağmen, bu yasadan faydalanarak teslim olmalarını istemediğini belirtiyor.
Rıfat Özbek, Devletin bu militanlar için çok daha kapsamlı, gerçek bir af çıkarması gerektiğini söylüyor; Hatta bu affın örgüt lideri Abdullah Öcalan’ı da kapsaması gerektiğini belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu ay başında, affın kapsamının genişletilmesinin mümkün olmadığını kaydettiği konuşmasında, PKK/KADEK tarafından ateşkese son verdiği yönünde yapılan açıklamalardan da rahatsızlık duymadığını belirtti. Bakan Gül, ‘bu durum örgütün panik içinde olduğunu gösteriyor’ dedi.
Türkiye, son haftalarda Amerika’dan, ısrarla, Kuzey Irak’ta bulunan 5 bin civarındaki Kürt militana karşı önlem alınmasını istiyor. Hatta, Irak’a 10 bin Türk askeri gönderilmesi için yapılan görüşmelerde bunu ön koşul olarak sürüyor. KADEK’i terörist bir örgüt olarak kabul etmiş Amerika da, militanların silahsızlandırılması ve diğer konularda yardıma hazır olduğunu söylüyor. Ancak, bunun ne zaman gerçekleşeceği konusunda ayrıntı verilmiyor.
DEHAP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, Amerika’yı Kuzey Irak’ta kürtlere karşı silah kullanma konusunda uyarıyor ve bunun Amerika’ya yeni bir düşman kazandırmaktan başka bir işe yaramayacağını söylüyor.