Amerikan gazetelerinde, Bağdat’taki Birleşmiş Milletler karargahına düzenlenen bombalı saldırının yankıları sürüyor. Gazeteler, aynı gün Kudüs’te bir otobüse düzenlenen intihar saldırısına karşı İsrail’in misillemede bulunacağına da dikkati çekiyor. Christian Science Monitor gazetesindeki bir yorumda Irak’ın, yabancı güçlerin işgali altındayken yeniden yapılandırılmasının son derece güç olduğu beliritiliyor ve şöyle deniyor:
"Amerikalıların, Iraklılara, özgürlük ve bağımsızlık olarak sundukları değerler, Irak halkı tarafından aynı şekilde algılanmıyor. Amerika’nın güvenlik kaygıları, Iraklıların siyasi endişeleriyle çelişince, şiddet olayları bir kısır döngü içinde devam ediyor. Irak’taki şiddet döngüsünün bitmesi için, Amerika’nın Irak’taki askeri gücünü geri çekmesi ya da bu güce uluslararası bir nitelik kazandırması gerekiyor." Los Angeles Times gazetesindeki bir yorumda da savaş sonrası Irak’ta güvenliğin sağlanması konusunda, Amerika’yı güç bir görevin beklediği belirtiliyor:
"Amerikalılar, Irak’ın işgalini sorguluyor. Daha Bağdat’ın düşmesinin üzerinden beş ay geçmeden, şikayetler yükselmeye başladı. Başkan Bush, Amerika’nın, savaş sonrası Irak’ın yeniden imarına yardım etmek zorunda olduğunu, Amerikalılara iyice anlatmalı. Bush aynı zamanda, bu işin kaç yıl süreceğini ve kaç milyar dolara mal olacağını da açıklamalı. Bağdat’ta Salı günü Birleşmiş Milletler Binası’na düzenlenen bombalı saldırı, Irak’taki 140 bin Amerikan askerine ne kadar ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bu saldırı aynı zamanda diğer ülkelerin oradaki istikrar gücüne, askeri ve mali yardımda bulunmasının gerekliliğini ortaya koyuyor. Terör saldırıları durdurulamazsa, Irak’ı yabancılardan temizlemek isteyen teröristler, iyice cesaret bulur. Aynı zamanda Irak, kökten dinciliğin yayıldığı bir merkez haline gelebilir. Saddam Hüseyin’in gitmesi Irak için olumlu bir gelişme. Ancak, bu ülke yeniden istikrara kavuşturulamazsa, Irak halkının başına diktatörlük rejiminden daha kötü şeyler gelebilir."
New York Times gazetesi, Kudüs’te 20 kişinin ölümüne yolaçan son intihar saldırısıyla ilgili yorumunda, Filistinli liderlerin, radikal İslamcı grupların bir gün, meşru ve barışçı siyasi partilere dönüşeceği şeklinde bir yanılgı içinde olduklarını belirtiyor. Yorumda şöyle deniyor:
“Filistin Başbakanı Mahmud Abbas, İslami Cihad, Hamas ve El Aksa Şehitleri Tugayı adlı örgütlerin derhal ateş-kes’e gitmesi konusunda ısrar etmelidir. Bu örgütlerle başka konularda görüşmeye girmek, zaman kaybından başka bir işe yaramayacağı gibi, son intihar saldırısında ölenlerin ailelerine ağır bir hakaret olur...”