Erişilebilirlik

Şiiler: Saddam'a da Bush'a da Hayır - 2003-04-24


Kerbela’da toplanan binlerce Şii Müslüman, bir yandan Saddam Hüseyin’den kurtuluşlarını kutlarken, diğer yandan Amerika’nın Irak’tan bir an önce çıkmasını istedi. Attıkları sloganların biri, “Saddam’a Hayır” diğeri de “Bush’a Hayır” şeklindeydi.

Şiiler, Amerikan kuvvetlerine danışmaksızın pek çok Irak kentinde kontrolü ele geçirdiler.

Örneğin, Şiilerin en büyük örgütü olan Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi’nin liderlerinden Said Abbas, İran sınırına yakın Kut kentinde belediye başkanı olduğunu ilan etti. Amerikalı yetkililer Abbas’tan hoşlanmıyor ancak Tanrı tarafından bu göreve seçildiğini söyleyen lideri görevden almakta da tereddüt ediyor.

Geçici bir Amerikan yönetimi kurmak üzere Bağdat’a giden Emekli Korgeneral Jay Garner, Amerikalıların Irak’tan en kısa zamanda çıkacağını söylüyor ancak Washington’da, Amerika’nın Irak’ta kalış süresinin 5 yıla kadar çıkabileceğini de düşünenler var.

Michigan Üniversitesi Ortadoğu tarihi profesörlerinden Juan Cole, Şiilerin, Amerika’nın Irak’taki varlığından memnun olmadığını söylüyor.

"Şiilerin protestolarından ve Şii liderlerin söylediklerinden anlaşıldığı kadarıyla Amerika’nın Irak’ı, Irak yönetimine bırakmak için çok uzun zamanı olmayabilir. Şiiler Amerika’nın ülkede kalmasından rahatsız."

Amerikalı yetkililer Şii liderlere yaklaşmaya çalışarak ortaklık kurmaya çalışıyor. Kongre Araştırma Merkezi Ortadoğu uzmanı Kenneth Kaltzman, Şiilerin pek yakınlaşma taraftarı olmadığı görüşünde.

"Bir kısmı İran’ın görüşlerini yansıtıyor, bir kısmı da kendi ideolojileri. Amerika’nın İslama ve Müslümanlara karşı iyi bakmadığını, İsrail’e yakın davrandığını düşünüyorlar. Şii İslamcılarla, Amerika arasındaki gerilimin daha belirgin hale geldiğini görüyoruz."

Kaltzman’a göre Şiilerin İran’a bağları önemli; Şiiler aracılığıyla Tahran yönetimi yine Irak hükümeti üzerinde önemli derecede etkinliğe sahip olabilir.

"Şiiler, aralarında bölünmüş olsalar da İran’a yakınlar. Şiiler arasında İran’a bu yakınlığın dereceği farklı olsa da genelde Şiiler Amerika’nın liderliğinde kurulacak bir hükümete karşı çıkıyorlar. Kurulacak geçici hükümette Amerika’nın rolü olmasını kabul etmiyor ve tamamen bağımsız bir şekilde kendi güçlerini ortaya koymaya çalışıyorlar."

Kaltzman, Şiilerin kurulacak resmi geçici hükümetin yanında gölge bir hükümet oluşturabileceğini söylüyor. Michigan Üniversitesi Profesörü Cole, Irak’ta demokrasinin getirdiği özgürlüklerin, Amerikalılar için zor bir sınav olacağını düşünüyor.

"Irak halkının isteklerinin Amerika’nın politikalarına ve stratejik çıkarlarına ters düşebileceği kaçınılmaz bir gerçekti. Iraklı Şiilerin, Amerika’nın terör örgütü olarak kabul ettiği Güney Lübnan’daki Hizbullah’a karşı da düşmanca bir bakış içinde olacaklarını hiç zannetmiyorum. Iraklı Şiiler, Amerikan yönetiminin ‘şer ekseni’ tanımı içine soktuğu İran’a da olumsuz bakmayacaklardır. Amerika, pandoranın kutusunu açtı ve durumu kontrol altına alması zor görünüyor."

Ancak Profesör Cole, Iraklı Şiilerin, İranlı Şiileriyle aynı olmadığını da söylüyor.

"Irak’ın Necef ve Kerbela gibi kentleri dini olarak çok önemli merkezler. Bu kutsal kentlerden çıkacak bazı liderler, Şii toplumunda İranlı din adamlarının otoritesini sorgulayabilir."

Uzmanlar, Iraklı Şiilerin aynı zamanda milliyetçi olduklarını da söylüyor. 1980’li yıllardaki İran-Irak savaşında Şiiler, İran’a karşı Sünnilerin yanında savaşmıştı. Sünnilerle Şiiler arasındaki farkın da etnik değil siyasi olduğunu söyleyen uzmanlar var.

Christian Century adlı derginin editörlerinden, ortadoğu üzerine yorumlar yazan Jim Wall, Şiilerin de diğer Iraklılar gibi ülkede istikrar istediğini düşünüyor.

"Amerika, yeni hükümetin katı bir şekilde laik olması konusunda baskı yapmaya çalışmazsa, Şii toplumu içindeki bir kesim ılımlı bir rol oynamak için yönetime katılabilir. Irak halkı için dinin öneminden dolayı, hükümette dini bir etki de görülecektir."

Jim Wall, Şiilerin, Irak’ın bütünlüğünü korumanın gerekliliğinin farkında olduklarını söylüyor.

"Önemli olan da bu. İşbirliği yapabilirler mi? Şiiler, Sünniler, azınlıktaki Hristiyanlar ve Kürtler bölünmeden yönetime katılabilir mi? Ortak bir amaç için mücadele edebileceklerini düşünüyorum. Ülkedeki petrol zenginliği sayesinde mali dayanakları da olacak..."

Çeşitliliğin bölünme anlamına gelmediğini söyleyen Wall, tutuculuğun, fanatik olmakla karıştırılmaması gerektiğine de dikkat çekiyor.

"Bush yönetiminin Irak’ta düzenlediği toplantılara dini liderleri de kattığını görmekten memnunluk duydum. Ancak bu yeterli değildi çünkü güneydeki Şiiler, Amerika ile masaya oturmak istemiyor, Amerikan yönetimini protesto ediyordu. Ancak Şiiler de politikacı. Tutuculuğun yükselişinden korkar görünmeyip, kapıyı hepsine açık tutarsak, onlar da yönetimde önemli rol üstlenebilir."

Bazı uzmanlar, yıllar süren baskı rejimine rağmen Irak’ta çoğulculuk geleneğinin olduğunu ve bunun canlandırılabileceğini düşünüyor.

XS
SM
MD
LG