Erişilebilirlik

Avrupa'da Oostlander Tasarısı Görüşülüyor - 2003-03-25


Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Türkiye ile ilişkilere olumsuz bir açıdan yaklaşan Oostlander tasarısını görüşmeye başladı.

İlk birleşimde tasarıda kullanılan dil ve tonun ağırlığını eleştirenlerle değiştirilmesine karşı çıkanlar arasında sert tartışmalar oldu.

Avrupa basınına göre, Recep Tayyip Erdoğan hükümeti Atlantik’in iki yakasındaki desteğini de kaybetme sürecine girmiş bulunuyor. Alman Frankfurter Allgemein gazetesi Türkiye’nin farklı beklentiler ve menfaat sağlama ortamında işinin hiç de kolay olmadığına dikkat çekiyor.

Almanlar olsun, Brüksel’deki Avrupa Birliği kurumları olsun, Türk birliklerinin şu an için tek başlarına Kuzey Irak’a girmelerini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığına da dikkat çekerek uyarılarını sürdürüyorlar.

Avrupa Parlamentosu da böyle bir olumsuzluk ortamında, Ankara yönetiminden, Atatürk ilkeleri temeline oturtulan devlet yapısını değiştirmesinden, Hristiyan Avrupa anlayışındaki demokrasi ve insan hakları tesis etmesine kadar uzanan bir dizi talebin yer aldığı tasarıyı görüşmeye başladı.

Brüksel’deki Türk sivil toplum ve sektör temsilcilikleri de hem raportör hem de komisyon üyeleri nezdinde girişimler yaparak belgenin bu haliyle onaylanmasının ilişkiler üzerinde yapacağı olumsuz etkileri anlatmaya çalıştılar. Bunlardan biri de İKV’nin Avrupa temsilcisi Haluk Nuray.

Nuray raporu nasıl değerlendirdiğini anlattı:

"Adeta bu işi engellemek için, 'bu iş olmaz' dedirtmek için yazılmış. Bu haliyle kalırsa çok büyük tartışmalara yol açar Türkiye’de. Çok büyük tepki alır ve AB karşıtlığı yaratır. İnanılmaz yerlere saldırılar var. Özellikle Kemalizm gibi bir konuya ilk kez bu şekilde değinmiş olması çok kırıcı. Türkiye’nin büyük bir bölümü buna karşı çıkacaktır. Zira Kemalizm, Türkiye’nin modernizasyonu ile çağdaş, batılı bir toplum olmasıyla, bunu sağlayan reformlarıyla eş anlamlıdır. Ben şahsen kendimi bu sınıfa koyuyorum. Benim için Kemalizm budur. Ama öte yandan devlet yapılanması ile ilgili şikâyetlerim de var ama Türkiye’nin devlet yapısı ile ilgili tüm aksaklıklarını eşittir Kemalizm diye takdim etmek çok büyük tepki toplar Türk toplumundan."

Tasarı görüşülmeye devam edilecek ve bu arada destekleyenler ile karşı çıkanlar değişiklik önergeleri sunacaklar. Bu arada Avrupa’nın, Almanya ve Belçika gibi ülkelerinin Kuzey Irak’ta Türk askeri varlığına karşı çıkmalarında Kürt meselesi rol oynuyor şeklindeki yorumlar süregeliyor.

Haluk Nuray'ın yorumuysa şöyle:

"Türkiye eğer koalisyon güçleriyle bir operasyon yapar ve girerse buna kimsenin itiraz yok. Böyle adımını attı, atacak, girecek ve o bölgede bir işgâl harekâtına girişecekmiş gibi karşı çıkıyorlar. Bütün ilişkiler kopar diyemeyiz ama şu anda rayına oturmuş olan ilerleme durur. Biz bu kadar eleştirirken, Türkiye dışarıda başka bir dünya olduğunu bu insanların neler düşündüklerini de düşünsün, “ben kendi karar veririm, benim gereksinimim budur deme çağında değiliz. Türkiye uluslar arası toplumun taleplerini dikkate alsın. Uluslar arası toplum bunu arzu etmiyor. Niye arzu etmiyor sorununun cevapları arasında Kürtlere destek de var."

Peki bu çelişkili bir durum değil mi? İngiltere ne arıyor bölgede?

"Baştan aşağı çelişkili bir tutum. Üye ülkelerden biri güneyden girmiş bombalıyor hiçbir uluslar arası meşruiyeti yok, BM kararı yok buna karşılık teröre karşı kendinizi savunmanız için bile girmemenizi söylüyor, hatırlatıldığında 'onu İngiltere’ye sorun' gibi cevap bile veremez hale geliyorlar. Tabii ki bir çelişki var kendileri de bunun farkındalar çelişki olduğunun."

Avrupa Basını Türkiye’nin izole edilmekte olduğunu ileri sürüyor. Haluk Nuray buna inanmıyor ve Brüksel ve Washington’da tepkilerin yükselmesinde hangi unsurun rol oynadığını bakın nasıl anlatıyor:

"Türkiye’yi izolasyona zorlamıyorlar. Türkiye kendini izole ettirecek duruma getirmemeli demek lâzım. Bir plân olduğunu zannetmiyorum bu fazla komplo teorisi olur. Ama şunu söylemek mümkün; bugünkü iktidara büyük bir kredi açıldı. Şöyle bir inanca dayanıyor, 'gelecekler devlet yapısını değiştirecekler. Bundan şikâyetçiler ve karşı olduklarından değiştirebilirler' diyerek bu beklenti ile bir kredi açıldı. Fakat bunun gerçekleşmediğini gördükçe açtıkları krediyi kapatmaya ve soru işâretleri koymaya başladılar belki de zaman içinde negatif hesap getirecekler önümüze stratejik ortaklık söz konusuydu. Belki onlar da stratejik ortaklığın istedikleri gibi işlemediğini gördüler. Onlar açısından stratejik ortaklık gözü kapalı olarak taleplere evet demekti belki."

Brüksel’den de bakıldığında ilişkiler yine bir belirsizlik ortamına girmiş bulunuyor. Hem de tam Avrupa Komisyonu’nun Türkiye için hazırladığı yeni yol haritasını yarın Brüksel’de görüşeceği bir sırada.

XS
SM
MD
LG