Erişilebilirlik

Verheugen: Türkiye İle İlişkiler Çıkmaza Girebilir - 2003-03-04


Avrupa Komisyonu’nun genişleme işlerinden sorumlu üyesi Gunther Verheugen, çözüm bulunmasa bile Kıbrıs’ın 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren üyeliğe alınacağını hatırlattı ve bu andan itibaren Türkiye ile ilişkilerin de çıkmaza gireceği uyarısında bulundu.

Verheugen, Kopenhag kriterlerini yerine getirdiği andan itibaren Türkiye ile üyelik müzakerelerin de beklenmeksizin 2004 yılının sonundan itibaren başlatılacağını hatırlatarak, farklı bir Türkiye’nin üye olacağına dair Avrupa kamuoyunun da şimdiden hazırlanması gerektiğine dikkat çekti.

Türk Hükümeti Washington ve Türk kamuoyu önünde Irak konusunda zorlanırken, bir taraftan da Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ta çözüm bulunması için artan baskıları altında ter döküyor. Bugün Brüksel’den ve Londra’dan yapılan açıklamalar aracılığıyla Ankara’ya verilen net mesajın özü şu:

1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren, Kıbrıs’ın tek taraflı olarak katılmasıyla, tanımadığınız bir ülkenin de içinde yer aldığı Avrupa Birliği ile ilişkileriniz çıkmaza girer... Diğer bir deyişle AB’ne üyelik sürecinde devam etmek istiyorsanız önünüzde iki seçenek var; Kıbrıs’ta çözüm için Rauf Denktaş’ı ikna edersiniz. Veya, Kıbrıs’ın bütününü temsilen AB’ne katılacak olan Rum yönetimini resmen tanıyarak, ilişkileri sürdürürsünüz.

Ancak Türkiye’nin, Kıbrıs Rum Yönetimini tanıması ve üstelik tüm adayı temsil ettiğini kabul etmesi, kendisini kuzeyde işgâlci konuma düşüreceği için, diplomatik çevrelere göre bu imkânsız. Londra’da katıldığı bir seminerde genişleme konusunu irdeleyen Avrupa Komisyonu üyesi Gunther Verheugen üstü örtülü ifadelerle de olsa, Türkiye’nin Kıbrıs yüzünden yalnızlığa itilmekte olduğu uyarısında bulundu.

Verheugen, çözüm bulunsun veya bulunmasın, plânlandığı gibi Kıbrıs’ın 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren birliğe resmen üye olarak katılacağını hatırlattı ve zamanın giderek daraldığı uyarısında bulunarak, tarafların ellerini çabuk tutmaları çağırısı yaptı.

Verheugen’ün konuşması, Komisyon sözcüsü tarafından “Avrupa Birliği’nin baskı dozunun arttırıldığı” şeklinde nitelendirildi. Günlük basın brifinginde soruları yanıtlayan sözcü Jean-Christophe Filori, bu baskının Türkiye üzerinde yoğunlaştığını söyledi ve “Türk Hükümeti Rauf Denktaş üzerinde ağırlığını koysun ve 10 Mart'ta anlaşmayı imzalaması yolunda ikna etsin” demeye getirdi.

Verheugen, Londra’da yaptığı konuşmasında, Türkiye açısından doğabilecek vahim sonuçlara da dikkat çekti. Türk hükümeti ile yaptığı görüşmelerde gerekli ikazları yaptığını söyledi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın son yaptığı çözüm önerisinin de kaçırılmaması gereken önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

Birleşik bir Kıbrıs’ın üye olmasını istemeye devam ettiklerini de tekrarlayan Verheugen, üyeliğin iki tarafa da barış ve istikrar getireceğine dikkat çekti. Kıbrıs meselesi çözüldükten ve Türkiye’nin de Kopenhag kıstaslarını eksiksiz yerine getirmesinden sonra, hiç beklemeksizin üyelik müzakerelerine başlanacağını da belirten Verheugen, herşey yolunda gittiği takdirde bu tarihin 2004 sonu olabileceğini söyledi.

Verheugen anlaşmaya varıldığı takdirde, Kıbrıs’ta yaşayan Türkiye Türkleri’nin, güneyde veya yabancı ülkelerde bulunan Kıbrıs Türkleri’nin ülkelerine geri dönmelerinde kullanılmak üzere bir fon oluşturacaklarını açıkladı.

Bu uluslararası fona katılacak ülkeler ile finans kuruluşlarının bir konferans masası etrafında toplanarak miktarı belirleyeceklerini de belirten Gunther Verheugen, son haftalarda adada yapılan gösterilerin de bir kez daha Kıbrıs Türkleri’nin gelecekten duydukları kaygıların bir işareti olarak yorumlanması gerektiğine dikkat çekti.

Verheugen, Kıbrıs Türklerinin ekonomik sıkıntıları aşma yolunda da AB’nin yardım etmeye hazır olduğunu tekrarladı. Verheugen, çözüm bulunamadığı takdirde Kıbrıs Türkleri’nin yine de ileride üye olabilmeleri için kapıyı açık tutacaklarını söyledi.

Verheugen bu kolaylığı sağlayabilmek için Kıbrıs ile önümüzdeki Nisan ortasında imzalanacak üyelik anlaşmasına hüküm koyacaklarını açıkladı. Türkiye ile ilişkiler çerçevesinde ise Gunther Verheugen reformlara rağmen Kopenhag siyasi kıstaslarına ters düşen kısıtlamaların devam ettiğine işaret etti. Verheugen, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konumunun da mutlaka Avrupa standartlarına uygun duruma getirilmesinin bir şart olduğunu hatırlattı.

Verheugen’e göre Türkiye’nin yeni hükümeti ile Adalet ve Kalkınma Partisi Lideri yepyeni bir dönemi başlattılar ve sonuna kadar gitme konusunda da kararlılar. Avrupa Komisyonu bu arada Nisan ayında yapılması plânlanan Ortaklık Konseyi’nde Türkiye’ye revizyona tabi tutulmuş yeni bir yol haritası sunma hazırlığında.

Ancak, Irak’ta muhtemel bir savaştan doğabilecek zararları karşılama çabalarına pek katkıda bulunma yanlısı gözükmüyor. Vereceği parayı sadece iki misli arttırmayı düşünüyor. O da yaklaşık 350 milyon Euro olacak.

Verheugen, üzerlerine düşen önemli bir görevin de Avrupa kamuoyunu kendini yenilemiş bir Türkiye’nin üye olacağına dair hazırlamak olduğunu, ilk kez açıkladı.

XS
SM
MD
LG