Erişilebilirlik

'ABD Operasyona Meşruiyet Sağlamak Zorunda' - 2002-08-29


Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal’ın, Washington’da Amerikalı yetkililerle yaptığı üst düzey görüşmeler sona erdi.

Ziyal, Çarşamba günü yaptığı bir konuşmada, Bush yönetiminin Irak’ta herhangi bir müdahaleye girişmeden önce meşruiyet sağlaması gerektiğini aksi takdirde "orman kanunu" olacağını vurguladı. Türk heyeti yetkilileri, görüşmelerde ele alınan konunun sadece Irak olmadığını ekonomik, siyasi, diplomatik ve bölgesel sorunların ele alındığını belirtti.

Türk heyetinin Amerikalı yetkililerle görüşmelerden aldığı izlenim, Bush yönetiminin Irak’a müdahale konusunda kararlılığının değişmediği ancak zamanlama ve yöntem konusunda henüz karar almadığı şeklinde. Washington’daki temasları neredeyse devlet başkanı düzeyinde olan Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal, bunun Türkiye’nin ABD nezdindeki ağırlığına işaret olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal’in önceki gün görüştüğü yetkililer arasında Savunma Bakanlığı’nın iki numaralı ismi Paul Wolfowitz, Dışişleri Bakanı Colin Powell ve yardımcılarından Marc Grossman vardı. Ziyal dün ise Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleeza Rice ile bir araya geldi, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ile de telekonferansa katıldı. Büyükelçi Ziyal, dün öğle saatlerinde ise Washington Yakındoğu Politikaları Enstitüsü’nde bir konuşma yaparak, Irak politikasından Kıbrıs’a pek çok konuya değindi.

Büyükelçi Ziyal, dün öğle saatlerinde ise Washington Yakındoğu Politikaları Enstitüsü’nde bir konuşma yaparak, Irak politikasından Kıbrıs’a pek çok konuya değindi.

Büyükelçi Ziyal, Amerika’da Irak konusunda yoğun bir tartışma yapıldığını ancak Türkiye’deki tartışmanın daha da büyük olduğunu söyledi:

"Türkiye’deki Irak tartışmaları hem daha yoğun hem de daha anlamlı çünkü biz sorun olan bölgede yaşıyoruz. Ne tür bir eylem yapılırsa yapılsın, ya da yapılmasın Türkiye bundan bir şekilde etkilenecek. Bu nedenle kapımıza kadar gelen 2 büyük sorunun çözülmesi bizi çok yakından ilgilendiriyor."

Uğur Ziyal, bu iki sorundan birinin İsrail-Filistin gerginliği olduğunu ve son bir yıl içinde gelişmelerin tehlikeli bir yola girdiğini söyledi. Türkiye’nin de ABD gibi İsrail ile yanyana bir Filistin devletini desteklediğini kaydeden Ziyal, Türkiye’nin barış sürecinde yardımcı olabileceğini kaydetti:

"Barış sürecinin yeniden başlaması için yeni bir uluslararası konferansa ihtiyaç duyuluyor. Taraflar bu konferansın yapılmasını kararlaştırdığı takdirde, Türkiye böyle bir toplantının ev sahipliği için ideal konuma sahip."

Türkiye’nin hem İsrail hem de Filistinlilerle iyi ilişkileri olduğunu söyleyen Ziyal, Filistinlilerin politikalarını düzeltmeleri gerektiğini de kaydetti. Ziyal, barış için bir şans olduğu takdirde İsrail’in bunu kullanacağını belirtti.

Irak konusunu, Ortadoğu’daki “ikinci kriz” olarak tanımlayan Ziyal, Amerika’nın Türkiye ve diğer ülkelerle bu alanda danışma görüşmeleri yaptığını, Türk heyetinin de bu çalışmanın bir parçası olarak Washington’da olduğunu kaydetti:

"Türkiye Irak konusu yüzünden yeterince zorluğa katlandı ve bundan sonra daha fazla yük kaldırmak istemiyor. Amerikalı dostlarımıza her zaman bir eyleme geçmeden önce çok iyi düşünülmesi gerektiğini söylüyoruz. Terörle savaşalım derken teröre sebep olmamak gerek. Bölgede böyle bir tehlike var. Irak konusuna büyük bir resmin içinde bakmak gerekiyor."

Ziyal’in dinleyicilerden gelen sorular üzerine vurguladığı başka bir nokta da aynı anda bölgede hem İsrail-Filistin hem de Irak kriziyle başa çıkılamayacağı oldu.

Büyükelçi Ziyal, ayrıca Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini ve Irak için yeni bir yönetim şeklinin dışarıdan empoze edilemeyeceğini vurguladı. Ziyal, Irak’ın yönetimi konusunda Arap, Kürt ve Türkmenler dahil bütün etnik grupların söz sahibi olması gerektiğini söyledi. Dışişleri müsteşarı Uğur Ziyal Washington’daki konuşmasında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum yasalarını geçirmesinin öneminden de söz etti:

"Bu reformlar Türk toplumu üzerinde büyük etki yapacak. Sindirilmesi zaman alacak ama bu yolda ilerleyeceğiz. İdam cezasının kaldırılması bazı çevreler taraf ından müthiş bir kilometre taşı olarak ifade ediliyor ama bu sadece 1986’dan beri zaten uygulanmayan ölüm cezasının onaylanmadığı anlamını taşıyor. Reformlarda sağlanan ifade ve dernek kurma özgürlüğü, değişik dillerde eğitim ve yayın yapma hakkı toplumu güçlendirecek. Biz reformları geçirdik şimdi Avrupa Birliği’nden taahhüt ve üyelik müzakerelerinin başlaması için tarih bekliyoruz. Bu Avrupa ve Batı değerlerinin sonunda Ortadoğu’ya kadar uzandığını gösterecek ve bu bölgede olumlu etki yapacaktır."

Washington Enstitüsü’ndeki konuşmasında Uğur Ziyal’e seçimlerin Türk dış politikasını nasıl etkileyeceği soruldu. Ziyal bunun üzerine dış politikanın temel unsurlarının değişmediğini söyledi ve Türkiye’deki bütün siyasi partilerin ekonomik program, Avrupa Birliği üyeliği ve dış politika unsurlarını desteklediğini kaydetti.

Toplantıda Avrupa Birliği ile bağlantılı olarak Kıbrıs konusu da gündeme geldi. Sorulardan biri Kıbrıs’ta taraflar anlaşmaya varmadan, Kıbrıs birliğe alındığı takdirde AB’den müzakere tarihi beklemenin gerçekçi olup olmadığıydı. Ziyal şöyle yanıt verdi:

"Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başlaması ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunması arasında bağlantı olduğunu sanmıyorum. Çünkü Kopenhag kriterleri var ve Helsinki’de Avrupa Birliği Türkiye’nin birliğe diğer ülkeler için öngörülen şartlarla aday ülke olmasını kararlaştırdı. Kıbrıs konusu Kopenhag kirterlerinin bir parçası değil. Avrupa Birliği’nin sorumluluğu, Türkiye’nin Kopenhag kirterlerini karşılayıp karşılamadığına bakmaktır."

Kıbrıs’ta tarafların uzlaşma çalışmalarına yönelik olarak da konuşan Ziyal, bu sürecin amacı Kıbrıs sorununa çözüm bulmaktır, Kıbrıs’ın birliğe girişini kolaylaştırmak değil dedi.

Bu arada söz alan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Baki İlkin, bahsedilen en kötü senaryonun olmasını dilemediğini ancak taraflar arasında anlaşma sağlanmadan Kıbrıs birliğe alınırsa Türkiye’nin kuzey Kıbrıs halkıyla ilişkilerini güçlendireceğini kaydetti. İlkin, “Umarım Avrupa’daki dostlarımız ‘Kıbrıs uğruna’ Türkiye’nin varlığını ve önemini ihmal etmezler,” dedi.

Washington’daki Türk yetkililer, Amerika tarafından, Türkiye’ye Irak’a müdahale konusunda belirli talepler iletilmediğini, durumun henüz olası askeri müdahale konusunda detayların konuşulmasını gerektirmediğini söylediler.

Yetkililer görüşmelerde, PKK’nın yerini alan KADEK örgütünün de gündeme geldiğini ve Amerika’dan, KADEK’I terörist örgütler listesine dahil etmesini istediklerini belirttiler. Türk yetkililer ayrıca Türkiye’nin IMF ve Dünya Bankası’ndan alınan destekler dışında ekonomik beklentilerini Amerikan tarafına ilettiği ancak taleplerin Irak politikasına verilecek desteğe karşılık olarak istenmediğini beilrttiler.

Türk heyetinin vurguladığı başka bir nokta da “Kıbrıs’ta herhangi bir tavize karşı Irak politikasına destek” gibi bir tutum izlenmediği oldu.

XS
SM
MD
LG