Erişilebilirlik

Kıbrıs Konusu İlişkilerde Engel Olarak Görülüyor - 2002-04-11


Tufts Üniversitesi Fletcher Hukuk ve Diplomasi okulunda 29-30 Mart tarihlerinde yapılan Türk-Yunan Forumu toplantılarında konuşmacılar iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyen en önemli sorunun Kıbrıs olduğunu söylediler ancak Kıbrıs’taki Türk ve Rum toplumunun ortak çıkarları olduğunu da vurguladılar. Türk-Yunan Forumu’nun kurucularından işadamı ve yazar Kostas Karas, hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların üzerinde anlaşabileceği çıkarları şöyle sıraladı:

“Kıbrıslı Türklere eşit statü verilmesi ve şu anda bulundukları dezavantajlı durumdan kurtulmaları fayda sağlayacaktır, Kıbrıs Türkleri için gereken bu avantajlar Kıbrıslı Rumlarının çıkarlarına da ters değildir. Kıbrıs Rumlarının ihtiyacı olan şey de Kıbrıs Türkleri için sorun oluşturmayacak şekilde adada birliğin ve egemenliğin sağlanmasıdır. Her iki tarafın da adada barış, ekonomik ve sosyal gelişmeden yararlanacak ayrıca Avrupa Birliği’ne girmek özellikle Kıbrıslı Türklerin işine gelecektir.”

Eski Dışişleri Bakanı ve Büyükelçi İlter Türkmen ise Kıbrıslı Türklerle Rumların bazıları henüz çıkarlarını bu şekilde ortak görmüyorlar dedi. Türk-Yunan Forumunda ele alınan bir konu da Türkiye nin dış politikasıydı. Büyükelçi Türkmen ile Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri Ahmet Evin ve Üstün Ergüder Türkiye’nin çıkarlarının Avrupa Birliği’ne katılmaktan geçtiğini söylediler.

Evin ayrıca Türkiye nin Arap İslami görüşünün hakim olduğu bir bölgede önemli rol oynadığını ama bu arada İsrail ve Amerika ile ilişkilerinden dolayı bazen zorluklarla karşılaştığını söyledi:

“Türkiyenin yaptığı ip üstünde yürümeye benziyor. Türkiye buna rağmen başarılı oldu ve hem Amerika’daki Musevi lobisini kullanarak hem de İsraille yakınlaşarak güvenlik alanında faydalar sağladı. İsrail de Ariel Şaron’un başa gelmesi Türkiye’nin işini zorlaştırdı. Türkiye’nin İsrail ve Amerika ile ilişkileri yüzünden Avrupa Birliği’ne katılımı sorgulanıyor. Amerika’nın Avrupa Birliği’ne alternatif olarak görülmesi bir dış politika hatasıdır. Amerika da Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor.”

Türkiye’nin dış politikasını anlatan Profesör Ergüder ise Türkiye’nin mehter marşındaki gibi 2 adım ileri, 1 adım geri de olsa Avrupa Birliği’ne doğru ilerlediğini söyledi.

Dış politikanın ekonomiye etkisine de değinen Profesör Evin ise Amerika’nın Irak’a yapacağı herhangi bir müdahalenin Türkiye için önemli mali sonuçları olacağını söyledi ve halen Uluslararası Para Fonu IMF den en çok borç alan ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti.

Türk-Yunan forumunun bir paneli de Yunanistan’ın dış politikasına ayrılmıştı. Bu panelde Yunanistan’ın eski büyükelçilerinden Kostas Zepos, Atina Üniversitesi’nden Theodor Columbis ve Fletcher Okulundan Profesör Thanos Veremis söz aldılar.

Konuşmacılar Yunanistan’da da her zaman dış politikayı etkileyen iç politikanın gidişini değerlendirdiler ve bazı olumsuzluklara rağmen ülkede istikrarlı bir demokratik sistemin yerleştiğini söylediler.

Eski büyükelçi Zapos, Yunanistan dış politikasının en önemli başarılarından birinin 1981 yılında Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ne üye olmasını, diğer başarının da EURO’yu kabul ederek Avrupa ile para birliğine katılması olduğunu kaydetti.

Konuşmalarda Yunanistan’ın geçmişte Avrupa Birliği’nde Türkiye’nin katılımına karşı oy kullanması da gündeme geldi. Yunanistan ilk defa 1999 daki Helsinki zirvesinde Türkiye nin AB ye aday olmasına karşı çıkmamıştı.

Eski büyükelçi Zapos, Türkiye nin Avrupa Birliği üyeliğini Yunanistan’ın kuvvetle desteklediğini söyledi:

“Türk hükümeti de artık Yunanistan’ın, Türkiye’nin Avrupa’ya yaklaşmasını samimiyetle istediğine inanıyor. Türkiye AB sayesinde bir siyasi reform sürecinden geçecek, iç politikadaki reformlar sayesinde Türkiye’nin uluslararası politikası AB modeline yaklaşacak.”

XS
SM
MD
LG