18 Mart 2002 tarihli Amerikan gazetelerinde Irak’a yönelik askeri operasyon planları ve Saddam Hüseyin’in terör örgütleriyle ilişkilerini konu alan haber ve makakeler dikkati çekiyor. Washington Times gazetesi , Amerikan ordusunun Irak ile savaş için ön hazırlıklara başladığını belirten haberinde şunları yazıyor:
“Bazı birlikler saldırı planlarını yenileyerek, hazırlık düzeyleri ve cephane stoklarını gözden geçirerek Irak’a karş girişilecek bir savaş için ilk adımları atıyor. Savaş uçakları ve kara kuvvetlerinin Basra körfezine sevki konusunda henüz hiç bir birlik resmi emir almamakla birlikte Savunma Bakanlığını harekete geçiren iki olay var. Birincisi Başkan Bush’un Irak ile savaşın kesin bir seçenek olduğunu belirten son konuşması. İkincisi de Bush yönetimi içinde Saddam Hüseyin’in nasıl devrileceği konusunda yoğun bir tartışmaların devam ettiğini, Amerikalı komutanların gayet iyi bilmesi… Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Dışişleri Bakanı Colin Powell, Sadam Hüseyin’in gitmesi konusunda görüşbirliğne varmış durumda. Artık tartışılan konu, Saddam Hüseyin’in ne zaman ve nasıl gideceği. Üst düzeyde bir savunma Bakanlığı yetkilisi, ‘Başkan Saddam’ın gitmesini istiyor. Ve yönetim kaynakları Bush’un bu işin 2004 yılından önce ilk başkanlık döneminde bitirilmesini istediğini söylüyor’ diyor.”
Washington Post gazetesi, Irak ve el-Kaide örgütünün kuzeydeki Kürt bölgesinde işbirliği yaptığını öne süren bir haberi aktarıyor. Gazetenin, New Yorker dergisinde yayınlanan bir makaleye dayanarak verdiği haber özetle şöyle:
“Irak istihbarat servislerinin yıllardır Usame bin Ladin’le yakın ilişki içinde olduğu ve birlikte Kuzey Irak’taki Kürt bölgesinde faaliyet gösteren şeriatçı bir terör örgütü kurdukları öne sürülüyor. Ensar el-İslam adlı örgüt, bin Ladin’in kamplarında eğitim gören Irak kürtleri ve araplardan oluşuyor. Haberi yazan Amerikalı gazeteci , Celal Talabani’nin lideri olduğu Kürdistan Yurtsever Birliği tarafından yakalanan bazı örgüt üyeleri ile görüşmüş. Bu kişiler, Afganistan’dan kaçan bazı el-Kaide militanlarının Kuzey Irak’ta Ensar grubu tarafından kontrol edilen bölgeye girdiğini söylüyor. Yakalananlar arasında Kasım Hüseyin Muhammed adlı kıdemli bir Irak istihbarat ajanının da bulunduğu belirtiliyor.. Hüseyin Muhammed, bin Ladin’in baş yardımcısı Mısırlı Eyman el Zevahiri’nin 1992 yılında Bağdat’ı ziyaret ederek uzun süre kaldığı, Saddam Hüseyin ve diğer Iraklı yetkililerle görüştüğünü önesürüyor. Haberde Ensar örgütünün liderlerinin Irak istihbarat servisi ajanları oldukları, bunların da Afganistan’daki el-Kaide kamplarında eğitim gördükleri iddia ediliyor.”
New York Times gazetesi yazarlarından William Safire, bugünkü makalesinde “Saddam'ı Korumak“ başlığı altında geçen yılın Nisan ayında Prag’da 11 Eylül’ü gerçekleştiren intihar komandolarının lideri Muhammed Ata ile Irak istihbarat ajanı arasında yapılan görüşmeyi kapatma çabalarını şiddetle eleştiriyor. Safire şöyle yazıyor:
“Rus diplomatlar, Avrupalı yetkililer ve Arap liderlerin, Saddam Hüseyin’in, bin Ladin ile bağını gösteren kanıtı ortadan kaldırma çabaları tek bir amaç taşıyor: Saddam’ın uluslararası terörizme verdiği desteği görünmez hale getirmek. Amerika’nın Irak halkını kurtarmak için elinde hiçbir gerekçe olmasın istiyorlar. Saddam’la petrol işinden büyük karlar sağlama ve Irak’tan milyarlarca dolarlık alacaklarını tahsil etme peşindeler.. Oynadıkları oyunun adı geciktirme. Biryandan Birleşmiş Milletler’in silah denetim çalışmaları engellenirken nükleer silah geliştirme çabalarıyla ilgili kanıt istiyorlar, öteyandan da, ‘Prag’da böyle bir görüşme olmadı’ diyerek terör bağlantısının kesin delilini yok sayıyorlar. Bütün bunlar olurken, Iraklı bilimadamları, Saddam Hüseyin’e, iktidarını tehdit edecek herhangi bir güce karşı şantaj yapmasını sağlayacak silahları yetiştirmeye çalışıyorlar..”