Erişilebilirlik

Kararın ayrıntıları - 2001-07-31


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’inin bir siyasi partinin kapatılması hakkında aldığı karar bir jurisprudence yani içtihat niteliğinde. Mahkeme bundan bir süre önce Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin bir kararında belirtildiği şekilde aşırı uçtaki ve demokrasi rejimiyle bağdaşmayan programlarıyla tanınan partilerle mücadele doğrultusunda hareket ettiği gibi, sadece Türkiye’de değil diğer üye ülkelerde mevcut bu tip siyasi kuruluşların kapatılabileceğinin işaretini de vermiş oluyor. Tek bir oy farkıyla alınan kararda yedi yargıçtan Avusturyalı Willi Fuhrmann, Kıbrıslı Loukis Loucaides ve İngiliz Nicolas Brantza Refah Partisi lehinde hareket ettiler. Oylamada Türk yargıç Rıza Türmen de hazır bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni gözetmek ve ihlâl edenleri cezalandırmakla yetkili olan yüce divana göre Türk adaletinin Refah Partisini kapatma kararı isabetli ve davacı tarafın iddia ettiği gibi sözleşme ilkelerini çiğnemiyor. Diğer bir deyişle 11. maddede belirtildiği gibi örgütlenme özgürlüğünü ihlâl eden bir durum mevcut değil. Mahkemeye göre bir siyasi parti özgürce, yasal ve anayasal değişiklikler yapma hakkına sahip ama bunun da iki temel şartı var. Bir; Yasal ve demokratik hudutların dışına çıkılmayacak. İki; temel demokrasi ilkeleriyle bağdaşan değişiklik önerilerinde bulunacak. Bir siyasi parti ki programında veya seçim kampanyasında şiddete teşvik edici söylemlerde bulunacak, demokrasi kurallarına riayet etmeyecek, temel hak ve özgürlükleri tahrip etmeye kalkışacak, bu durumda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin arkasına sığınamaz... Devletin bu partiyi engelleme hakkı vardır ve kapatılması halinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ilkeleri ihlâl edilmiş sayılmaz...

Necmettin Erbakan, Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal 19 Temmuz 1983 tarihinde kurulan Refah Partisinin yöneticileri olarak 21 Mayıs 1997’de Türk adaletinin başlattığı kapatma süreci sonunda alınan 16 Ocak 1998 tarihli kapatma kararı üzerine 22 Mayıs 1998 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak Türkiye’yi şikâyet etmişlerdi. 31 Ekim 2000 tarihinde başvuruyu kabul eden mahkeme dava açmış ve kapanma tarihinden tam üç yıl sonra 16 Ocak 2001’de davacı ve davalı tarafları dinlemişti. Mahkeme bugün ittifakla aldığı bir diğer kararında da Refah Partisi yöneticilerinin diğer şikâyet gerekçelerinin de incelenmeye gerek görülmediğini ilân etti. Davacı taraf şikâyetinde Türkiye’yi düşünce ve ifade özgürlüğünü çiğnemek, ayrımcı davranmak, din özgürlüğünü kısıtlamak, mülkiyet özgürlüğüne darbe indirmek ve seçimlere katılma hakkını elden almakla suçluyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre Refah Partisi yöneticilerinin ileri sürdükleri ithamlar geçersiz. Zira çok hukukluluk ve şeriat düzeni getirmeye kalkışmak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile ek protokollerinde yer alan ilkelerle bağdaşmıyor... Strasbourg adaleti daha önce Türkiye Birleşik Komünist Partisi, Doğu Perinçek’in Sosyalist Partisi ve kürtlerin Özdep partisi davalarında davacı taraf lehinde karar almış, Refah Partisi yöneticileri de bu kararlar doğrultusunda haklı çıkacaklarını sanmışlardı. Oysa umdukları gerçekleşmedi ve Divan tarihinde ilk kez antidemokratik ve aşırı dinci söylemlerinden dolayı kapatılan bir parti için Avrupa Konseyi üyesi bir ülke adaletinin verdiği kararı hukuken benimsedi ve içtihatları arasına aldı. Strasbourg’daki diplomatlara göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı 28 Şubat sürecine de hukuki bir destek anlamına geliyor.

XS
SM
MD
LG