<!-- IMAGE -->
Georgetown Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Profesör David Cuthell, Türk-Amerikan ilişkilerinin soykırım iddialarıyla ilgili tasarıdan etkilenmeyecek kadar önemli olduğunu söyledi. Cuthell, her yıl tasarıyı Kongre’de gündeme getirmenin, Türk-Amerikan ilişkilerine olduğu gibi Türkiye’yle Ermenistan arasındaki yakınlaşmaya da zarar vereceği uyarısında bulundu. Amerika’nın Sesi Türkçe Bölümü’nden Hülya Polat’ın sorularını yanıtlayan Tarih Profesörü Cuthell, şöyle konuştu:
“Türk-Amerikan ilişkileri iki taraf için de Washington’daki küçük siyasi hesaplar yüzünden zarar görmesine izin verilemeyecek kadar önemli. Türkçe güzel bir atasözü var: “İt ürür kervan yürür.” Burada kervan Türk-Amerikan ilişkileri ve bu tür olumsuz gelişmelerden etkilenmememiz gerekir. Bu Amerikan halkının Türk halkına hakareti olarak asla alınmamalıdır.”
"Amerikalılar’ın Büyük Çoğunluğunun Tasarıdan Haberi Bile Yok"
Profesör David Cuthell, Amerikan toplumunun büyük bölümünün Kongre’deki tartışmalardan haberi bile olmadığını söylüyor ve görüşülerini şöyle özetliyor:
“Türk halkının şunu anlaması gerekir: Amerikan halkının yüzde 99’unun bu tasarının neyle ilgili olduğundan bile haberi yok. Bu onları günlük yaşamlarında ilgilendiren bir konu değil, olup bitenleri izlemiyorlar, bu çok küçük çerçevede yürütülen bir olay. Sadece çok güçlü lobilerce ve siyasi amaçlarla Türkiye’yi incitmek ve yaralamak için kullanılıyor, Amerikan halkının görüşlerini yansıtmıyor. Türkiye bunu bu şekilde algılarsa büyük bir hata yapar ve siyasi çıkarlar için çok uzun ve derin bir dostluğu tehlikeye atmış olur.”
“Türkiye’yle Ermenistan Arasındaki Süreç Çok Önemli”
Georgetown Üniversitesi Türk Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Profesör Cuthell, Türkiye-Ermenistan sürecinin etkilenmesine yazık olacağını düşünüyor. Profesör Cuthell, görüşlerini şöyle dile getiriyor:
“Türkiye’yle Ermenistan arasındaki ilişkiler hem iki ülke hem de bütün dünya için önemli. Amerika’da bölgesel ve dar görüşlü politikalar sonucu yaşanan bu sorun, görüşmeleri rayından çıkarmamalı. Türkiye ve Ermenistan’ın, bu kararın ilişkilerin normalleştirilmesi sürecini aksatmasına izin vermemesi gerekir. Bu tasarının Türkiye, Ermenistanve Azerbeycan’ın temel çıkarlarıyla ilgisi yok ve bu konuyu gereğinden fazla önemsemek yanlış olur. Bu konuyu ilgili ülkelerin tarihçileri biraraya gelip araştırmalı. İlgili üç ülkeninse yapmaları gereken şey, sınırları açıp ticareti başlatmak olmalı.
Profesör Cuthell, Türk hükümetinin de Türk halkına bu tasarıyla ilgili daha açık ve güçlü bir mesaj vermesi gerektiğini söylüyor.
“Bu tür tasarılar hiçbir işe yaramadığı gibi hükümetleri de rahatsız ediyor. Türk hükümetinin Türk halkına, bu tasarının gerçek anlamını açıklaması gerektiğini düşünüyorum. Bu, sadece çok küçük bir azınlığı temsil eden çok güçlü bir siyasi lobinin hazırladığı bir tasarı ve Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçek durumunu yansıtmıyor.”
Profesör David Cuthell, soykırım konusunun parlamentolarca değil, tarihçilerle ele alınmasının şart olduğunu ve konunun siyasi malzeme olarak kullanılmaması gerektiğini vurguluyor.