Erişilebilirlik

12 Mart Amerikan Basınından Özetler


<!-- IMAGE -->

USA Today Guantanamo’da tutulan zanlıların avukatlarına yönelik saldırıları eleştiriyor. Gazete, terör zanlılarının da savunma hakkına sahip olduğunu hatırlatıyor:

Amerika’nın en fazla gurur duyması gereken geleneklerinden biri de, ne kadar kötü bir suç işlemiş olursa olsun, herkesin mahkemede bir avukat tarafından temsil edilme hakkına sahip olmasıdır. Ve her zaman bu görevi üstlenecek cesur avukatlar çıkmıştır. Bu, Amerika’yı düşmanlarından ayıran en önemli özelliklerinden biridir. İngiliz askerleri 1770’de Boston’da kalabalık bir gruba ateş açarak beş kişiyi öldürdüklerinde, o askerlerin savunmasını Amerika’nın ikinci başkanı olan John Adams üstlenmişti. Terör zanlısı olarak Guantanamo’da tutulan sanıkların savunmasını üstlenen yaklaşık 500 avukat işte bu geleneği sürdürdü. Şimdi, Amerika’yı Güvenli Tutun adlı örgütün bu avukatlara yönelik saldırıları, Amerika’nın güvenliğine bir katkı sağlamadığı gibi, bu ülkenin temel değerlerini çiğniyor ve tarihe bir kara leke olarak geçiyor.

<!-- IMAGE -->

Christian Science Monitor Obama’nın istihdamı artırmak için ihracatı artırmayı hedeflediğini belirtiyor. Ancak gazete, bu hedefe ulaşılabilmesi için dış ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini hatırlatıyor:

Obama, bugüne kadar Çin’e kendi para birimini manipüle etmekten vazgeçmesi için baskı uygulamaktan kaçındı. Oysa Amerika’nın en fazla dış ticaret açığı Çin’den kaynaklanıyor. Obama ayrıca Güney Kore, Panama ve Kolombiya ile imzalanan serbest ticaret antlaşmalarının onaylanması için de yeterince çaba harcamadı. Sendikaları ve Kongre’nin önemli üyelerini karşısına almaya cesaret edemedi. Amerikalı çiftçiler de, özellikle biyoteknolojik ürünlerinin ihracatında Avrupa ve Asya’nın gümrük duvarlarıyla karşılaşıyor. Obama’nın bütün bu engelleri aşması için siyasi ağırlığını daha fazla hissettirmesi gerekiyor. Bir yandan ikili ticaret anlaşmalarını uygulamaya koyarken, bir yandan da yeni bir küresel ticaret antlaşmasının imzalanması için çaba harcaması gerekiyor.

<!-- IMAGE -->

Washington Post Temsilciler Meclisi’nin özel şirketlere kaynak aktarımını yasaklama girişimini destekliyor. Gazete, Etik Komitesi’ni de kaynak aktarımıyla ilgili tavrından dolayı eleştiriyor:

Temsilciler Meclisi’nin yedi üyesi, Paul Magliocchetti and Associates adlı bir lobi şirketinin müşterilerinden ve çalışanlarından iki yıl içinde 840 bin dolardan fazla bağış aldı. Tahsisat Komisyonu’nda görev yapan bu yedi Kongre üyesi, bu süre içinde söz konusu lobi şirketinin müşterilerine 245 milyon dolarlık kaynak aktardı. Eğer bu iki olayın birbirinden bağımsız olduğunu düşünüyorsanız, Etik Komitesi’nin üyesi olabilirsiniz. Çünkü Etik komitesi, “bir Kongre üyesinin, kendisine bağış yapan bir kuruma kaynak aktarılmasını desteklemesi, bu Kongre üyesinin tavrının kendisine bağış yapanlarca etkilendiği anlamına gelmez” sonucuna vardı.

<!-- IMAGE -->

Boston Globe altı Pakistanlı milletvekilinin Amerika ziyareti sırasında havaalanında vücut tarama cihazından geçirilmek istenmesini eleştiriyor. Gazete, bunun Pakistan’da büyük tepkiye yol açtığını belirtiyor:

Taleban ve El Kaide’nin üslendiği aşiret bölgelerinden gelen Pakistanlı milletvekilleri bu tavrı kendi onurlarına yönelik bir saldırı olarak gördüler. Gezilerini iptal edip Pakistan’a döndüler. Dönüşlerinde de bir kahraman gibi karşılandılar. Milletvekillerinin vücut taramasına nasıl bir tepki göstereceği önceden kestirilebilirdi. Dışişleri Bakanlığı bu durumun yaşanmasını önleyecek tedbirleri alabilirdi. Eğer amaç, Pakistan’daki Amerikan karşıtlığını azaltmaksa, bu karşıtlığın ne kadar derinlere kök saldığını da görmek gerekir. Başkalarının bizi anlamasını bekliyorsak, önce bizim onları anlamamız gerekir.

XS
SM
MD
LG