Christian Science Monitor Türkiye’nin eski Afganistan Özel Koordinatörü Aydemir Erman’ın bir makalesine yer veriyor. Erman, Türkiye’nin Afganistan ile Pakistan arasındaki sorunları çözerek NATO’ya yardımcı olabileceğini belirtiyor:
“Bölgedeki tarihsel ilişkileri, yerel kültürleri ve değerleri iyi anlaması sayesinde Türkiye, Pakistan ile Afganistan’ı biraraya getirerek, aralarındaki anlaşmazlıkları çözebilecek birkaç ülkeden biridir. Belki de bunu yapabilecek tek ülkedir. Devlet Başkanı Karzai de, Londra’daki konferansta Türkiye’nin arabuluculuk rolünü vurguladı. Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Zerdari Ocak ayında İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Afganistan-Pakistan toplantısına katılmıştı. Ne yazık ki, Hindistan’ın şu ana kadar bu sürece katılmaması, Türkiye’nin bu girişimini zayıflattı. Hindistan’ın da katkı vermesi büyük önem taşıyor. Çünkü Hindistan ve Pakistan, Afganistan’daki çıkarları konusunda uzlaşmadıkça, Afganistan sorunu çözülemez. Başta müttefikleri olmak üzere bütün uluslararası topluluk, Türkiye’nin bu konudaki çabalarına destek vermelidir.”
New York Times İran’ın bütün uyarı, tehdit ve önerilere rağmen nükleer programını sürdürdüğünü yazıyor. Gazete, artık Tahran’a karşı hızlı ve etkili yaptırımların devreye sokulmasını istiyor:
“Eğer Güvenlik Konseyi gerçekten etkili bir karar alacaksa, Amerika’nın ve müttefiklerinin Rusya ile Çin’e yönelik baskılarını artırmaları gerekecek. Geçmişte yaşananlar, Rusya’nın karar tasarısını önemli ölçüde yumuşatmaya çalışacağını gösteriyor. İran’dan daha fazla petrol almayı düşünen Çin ise daha büyük bir engel oluşturuyor. Eğer Güvenlik Konseyi hızlı ve etkin bir biçimde hareket etmezse, Amerika ile müttefiklerinin kendi sertleştirilmiş yaptırımlarını devreye sokmaları kaçınılmaz olacak. Şimdiden bunun çalışmaları yapılmalıdır.”
Boston Globe İngiltere’nin Avrupa Birliği dışından gelen öğrencilere vize verilmesini zorlaştırarak, terörü önleyemeyeceğini vurguluyor. Gazete, asıl sorunun İngiltere’deki radikal imamlar olduğunu öne sürüyor:
“Yeni vize düzenlemesinin arkasındaki siyasi hesap ne olursa olsun, sonuçta terörü önlemek açısından büyük bir önem taşımıyor. Öğrenci vizelerini kısıtlamak, İngiltere’nin temel güvenlik sorununu çözmez. Bir sorun da, Noel’de bir Amerikan uçağını havaya uçurmaya çalışan Nijeryalı Abdulmüttalip gibi öğrencileri örgütleyen cihat yanlısı imamlardır. Bu tehdit sadece vize kısıtlamalarıyla ortadan kaldırılamaz. Bu tehdide karşı kapsamlı bir istihbarat çalışması yürütülmeli, teröristlerin davalarında açıklanmasına izin verilen delillerin kapsamı genişletilmeli, en önemlisi de Müslüman ailelerin, din adamlarının ve cemaat liderlerinin katkısı sağlanmalıdır.”
Washington Post 1948’de kurulan Amerika Devletleri Örgütü’nün temsili demokrasiyi yerleştirme konusunda başarısız olduğunu yazıyor. Gazete, örgüt Genel Sekreteri Jose Miguel Insulza’yı bunun en büyük sorumlusu olarak gösteriyor:
“Gelecek ay sonunda yapılacak seçimde Insulza, yeniden genel sekreterliğe aday oldu. Genel sekreterlik bütçesinin % 60’ını karşılayan Amerika, Insulza yerine demokrasiyi savunan bir ismi desteklemelidir. Ancak Obama yönetimi bu konuda adeta felç olmuş gibi davranıyor. Bunun bir nedeni Insulza’ya alternatif bir adayın ortaya çıkmamış olması. Amerika, demokrasi konusunda yetersiz kalan bir genel sekreteri desteklemeyeceğini açıkça ilan etmelidir. Kongre de, kendi anayasasını ihlal eden Amerika Devletler Örgütü’nün bütçesinin büyük bir kısmını karşılamaya devam edip etmeyeceği konusunda bir karar almalıdır.”