Dünyanın birçok ülkesinden varlıklı kesimin servetlerini yatırdığı İsviçre bankalarının en büyük özelliklerinden biri hesaplarındaki gizlilik. Başta Amerika olmak üzere Almanya ve İngitere gibi ülkeler İsviçre bankalarının vergi kaçakçılığına karşı mücadelede daha şeffaf olmasını istiyor. Son olarak Almanya’nın attığı adım konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD’nin tahminlerine göre İsviçre bankalarındaki gizli hesaplarda 2 trilyon Dolar bulunuyor, sadece Almanya, paralarını İsviçre’de tutan ve dolayısıyla vergi kaçıran zenginlerin paralarını İsviçre bankalarına yatırmasından dolayı, her yıl 5 milyar Euro vergi kaybına uğradığını savunuyor.
İsviçre bankalarında 100 binin üzerinde Alman vatandaşının hesabı bulunuyor. Bunlardan 1500’nün isimleri ve banka hesaplarıyla ilgili bilgileri içeren bir listenin Alman yetkililerine satış için önerilmesi ve sonuçta listenin bulunduğu CD'nin satın alınması Almanya’da politik partileri birbirine düşürdü ve Almanya ile İsviçre arasındaki ilişkileri gerdi.
Gizli bilgileri içeren CD'yi elinde bulunduran üçüncü
şahıstan satın alınmasından yana olan Başbakan Angela Merkel, bilgilere
ulaşılmasının vergi kaçakçılığına karşı mücadele kapsamında Almanya'nın
ve Almanların çıkarına olduğunu söyledi. CD için Alman yetkililerin
ismi gizli tutulan bir kişiye 2,5 milyon Euro ödedikleri, sözkonusu
CD'deki verilere göre tespit edilen vergi kaçakçılığının boyutunun ise
400 milyon Euro'ya ulaşabileceğine dikkat çekildi.
Çalıntı kanıt yasal mı?
Öte yandan İsviçre
bankalarında gizli hesabı olan başka 2 bin vergi kaçakçısına ilişkin
verilerin yer aldığı bir diğer CD'nin de geçen hafta sonunda Alman
yetkililere teklif edildiği de bildirildi. Buna paralel konunun yasal
boyutu ile ilgili tartışmalar da kamuoyunu ikiye böldü. Yasadışı yollardan elde edilen bilgilerin satın alınmasını hukuk dışı olarak
değerlendiren Federal Hükümetin Özel Bilgilerin Korunmasından Sorumlu
Görevlisi Peter Schaar, devletin bu olayda suç ortağı olduğunu savundu.
Maliye Bakanı Wolfgang Schauble’de çalıntı bilgilerin mahkemelerde
kullanılmasının yasaları zorlayacağını savunurken, İsviçreli meslektaşı
Doris Leuthard, sözkonusu olayı yasadışı olarak niteledi ve
Almanya’yı İsviçre’nin bankacılık sektörüne karışmakla suçladı.
Muhalefet partilerinin, Başbakan Angela Merkel gibi, belgelerin satın alınmasına destek verdiği dikkati çekerken, Sosyal Demokrat Parti Göçmenler Kolu Sözcüsü Ahmet İyidirli de vergi kaçırmanın cezasız kalmaması gerektiğini o yüzden gizli bilgileri içeren listenin satın alınmasında bir sakınca olmadığını savunuyor.
Bu arada İsviçre bankalarıyla ilgili son olayın ardından kendilerini maliye dairelerine ihbar edenlerin sayısının artmasının beklendiğine de işaret ediliyor. Alman yasalarına göre bu durumda vergi kaçakçılarına sadece para cezası veriliyor.