Erişilebilirlik

Bilim İnsanlarda Uzuv Oluşturmanın Yollarını Arıyor


Bacak ve kol gibi uzuvların yeniden oluşumunu sağlamak, bilim kurgu gibi geliyor. Ancak semender gibi bazı kertenkele türleri ve denizyıldızları, kopmuş ya da zarar görmüş kol ya da kuyruklarını yeniden oluşturabiliyor. Uzmanlar, uzuv oluşumunda hangi genin etkili olduğunu anlayabilmek için çok çeşitli omurgalı ve omurgasız hayvanlar üzerinde araştırma yapıyor ve bulguların, insanlara da uygulanıp uygulanamayacağını çözmeye çalışıyor.

Semenderlerin kuyruk ve bacaklarını yeniden oluşturabilme becerisini yıllardır inceleyen uzmanlar, dokuların bu süreçte birbirini nasıl etkilediğini biliyor. Ancak esas zorluk, moleküler süreçte olanları anlamak. Biyolog Randy Dahn, “Şu anda hangi genlerin uzuv oluşumunu sağladığını anlamaya çalışıyoruz. Genetiği kullanarak insanların da kol, bacak ve parmaklarını yeniden oluşturmasını sağlamanın mümkün olacağını düşünüyoruz” diyor.

Washington’daki Walter Reed Askeri Hastanesi’nde düzenlenen bir sempozyumda rejeneratif tıp ele alındı. Brown Üniversitesi Restoratif ve Rejeneratif Tıp Merkezi Başkanı Doktor Roy Aaron, sempozyuma katılan konuşmacılardan biriydi.

Aaron, Meksika kertenkelesi gibi amfibilerin tüm bacaklarını yeniden oluşturduğunu, hiçbir memelinin bu beceriye sahip olmadığını söyledi. Aaaron’a göre memelilerde blastema denilen küçük bir hücre kitlesi oluşuyor, kabuk bağlıyor ve büyümüyor.

İnsan vücudu, karaciğer ya da deri gibi bazı organ ve dokuları kabul etme kapasitesine sahip. Ancak nakledilmiş dokuları kabul etmek, yeni bir kol ya da bacak oluşturmak kadar zor değil.

Wake Forest Üniversitesi Rejeneratif Rehabilitasyon Enstitüsü’nden George Weightman, bacak ve kol gibi uzuvların yeniden oluşmasının karmaşık olduğunu söylüyor:

“Bu uzuvlar, kemik, kemiğin içindeki ilik, kıkırdak, tendon bağları, kan damakları, sinirler, kaslar ve deriden oluşuyor. Bütün bu dokuların birlikte oluşup büyümesinin, aynı ortamda birbirlerini tanımasının yanısıra bir kol ya da bacak işlevini yerine getirmesini sağlamak çok zor.”

Bir sonraki soruysa, rejenerasyonun laboratuvar ortamında mı yoksa uzuv üzerinde mi gerçekleştirileceği:

“Yöntemlerden biri, bacak ya da kolu oluşturduktan sonra bunu, bir biyolojik reaktöre yerleştirmek ve kişiye nakletmek. Bir başka stratejiyse özel bir çözeltiyi kopmuş bacak ya da kolun bulunduğu bölgeye sürmek ve bu çözeltinin nereye sürüldüğünü anlamasını sağlayarak o konumda bir kol ya da bacak oluşturmasını sağlamak.”

Weightman, uzmanların, bacak ve koldan önce parmakları yeniden oluşturmaya çalışacağını söylüyor.

Weightman, “Parmak uçlarının yeniden büyümesi mümkün. Bunu yapabiliyoruz, ancak bir santimden sonra oluşum duruyor” diyor.

Brown Üniversitesi’nden Roy Aaron’a göre bacak ve kol oluşumunun gerçekleşmesi için birkaç nesil geçecek.

Araştırmacı Randy Dahn ise daha iyimser. Dahn, “önümüzdeki 5 ila 10 yıl içindeki amacımız, kol ve bacak oluşumunun moleküler temelini anlamak. Bunu anladıktan sonra insanlara oldukça yakın olan fare ve tavuklar üzerindeki deneylere hızla geçilebilir. Yaşam süremiz içinde insanlar üzerinde de deneylere başlamayı umuyoruz” diyor.

Birçok uzman, insanlarda kol ve bacak rejenerasyonunda başarılı sağlanacağından emin.




XS
SM
MD
LG