ABD ve AB İran Konusunda Birlik İçinde

Avrupa Birliği Konseyi, geçenlerde İran’ın nükleer programının barışcı olduğu yolunda güvence vermekten kaçınması konusunda derin kaygı duyduğunu belirten bir açıklamayı onayladı. AB Konseyi “İran’ın uluslararası yükümlülüklerini ısrarla yerine getirmekten kaçınması ve görüşmelere ilgi göstermemesi kesin bir karşılık verilmesini zorunlu kılmaktadır” dedi.

Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, yaptığı açıklamada Amerika’nın Avrupa Konseyi tarafından dile getirilen kaygıları paylaştığını belirtti. Gibbs “Amerika ve ortakları İran’ın nükleer programıyla ilgili uluslararası kaygılara barışcı bir diplomatik çözüm bulma konusunda Tahran ile birlikte çalışmaya kararlıdır” dedi. Ancak Gibbs, İran’ın uluslararası topluluğun güvenini kazanmak için eline geçen birçok fırsatı kullanamadığına işaret etti. Gibbs, özellikle İran’ın Uluslararası Atom Enerji Dairesinin önerisini resmen kabul etmeyi reddetmesini örnek gösterdi.
Daire, İran’a elindeki düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyumu daha da zenginleştirmek üzere dış ülkelere göndermesini ve bunu tıbbi izotoplar üreten araştırma reaktöründe yakıt olarak kullanmasını önermişti. İranlı liderler başta öneriyi kabul edeceği sinyali vermiş daha sonra vazgeçmişti.

Gibbs, “Eğer İran nükleer programını BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Atom Enerji Dairesi’nin talepleriyle uyumlu hale getirmemekte ısrar ederse bunun sonuçları olacaktır. Ve biz bu sonuçların etkili olmasını sağlamak için ortaklarımızla yakın temas halinde olacağız” dedi. Gibbs, Amerika ve ortaklarının İran rejimine karşı ortak tutumu sürdürmek için uygun önlemleri aldıklarını da vurguladı.

Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, el Cezire televizyonuna verdiği demeçte, ortak tutum zorunluğunun, Obama Yönetimi’nin yürüttüğü dış politikanın ana unsuru olduğunu belirtti. Clinton “Başkalarıyla birlikte çalışmak istiyoruz. Amerika dünyada hiçbir sorunu kendi başına çözemez. Ama hemen ekleyim, dünyada hiçbir sorun da Amerikasız çözülemez,” dedi. Clinton, İran konusunda “Bir noktada uluslararası topluluk tek bir sesle konuşmalıdır ve sanırım İran’ın nükleer programı konusunda bunun zamanı gelmiştir. Uluslararası topluluk hala İran ile diyalog kurmak istiyor. Ama topluluk şimdi İranlıların fikir ve tutumlarını değiştirmeye çalışmak için daha fazla baskı, yaptırımlar gibi başka yollara yöneliyor” şeklinde konuştu.