Güney Asya ülkelerinin çoğu, küresel mali krizden çıkıyor ve büyüyor.
Özellikle bölgenin Çin’den sonra en büyük ekonomisi olan Hindistan’daki
büyüme hızı dikkati çekiyor.
2009’un sonuna yaklaşırken
Hindistan’da genel anlamda olumlu bir hava hakim. İşletmeler yeni
yatırımlar yapmaya, tüketiciler yeni otomobiller ve evler almaya
çalışıyor. Borsa ise son bir buçuk yılın en yüksek seviyesinde.
Siyasiler
Hint ekonomisinin bu mali yılda %7.5 ila %8 artmasını bekliyor. Bu
beklenti, yılın başında, ekonomik kriz tüm dünyada büyümeyi
yavaşlatmışken yapılan tahminlerin çok üzerinde.
Ekonomi
uzmanları Hindistan’ın ekonomik iyileşmesinin beklenenden hızlı
olduğunu söylüyor.
Dünyanın ikinci hızlı büyüyen ekonomisi Hindistan,
bankacılık sektörü kredi krizinden etkilenmediği için iyi durumda.
Uzmanlar ayrıca, ekonomisi ihracattan ziyade iç tüketime dayalı olan
ülkenin batıdaki olumsuz gelişmelerden de etkilenmediğini belirtiyor.
Geniş çaplı kuraklık, ülke gelirinin büyük bölümü hizmet ve üretim
sektöründen sağlandığı için ekonomiyi fazla etkilemedi.
Maliye Bakanı Pranab Mükerci, son aylardaki büyümeden memnun olduğunu ve gelecek aylar için daha umutlu olduğunu söylüyor:
Mükerci, “Büyüme hedefimiz %9 ile 10 civarında. Uzun zamandır hayalini kurduğumuz bu hedef sonunda gerçekleşebilir” diyor.
Sri
Lanka’da da benzer bir durum var. Yılın başında küresel ekonomik kriz
ve Tamil gerillalarıyla yaşanan çatışmalar ekonomiyi yavaşlattı. Döviz
rezervleri kötü etkilendi. Ancak savaşın Mayıs’ta sona ermesiyle
sağlanan barış düzeni, ekonomiyi yeniden canlandırdı.
Halen Sri Lanka’da yeni oteller inşa ediliyor, yabancı yatırımla canlanan borsa 2009’u iki kat artışla kapatıyor.
Sri
Lanka Merkez Bankası 2010’da ekonomik büyüme hızının %6’ya çıkmasını
bekliyor. Bu yıl büyüme hızı %3.5 olarak gerçekleşmişti.
Bangladeşli
yetkililerse ülke ekonomisinin krizden olumsuz etkilendiğini söylüyor.
Yine de bu yılki beklentileri %6 büyüme yönünde. Uluslar arası Para
Fonu IMF, Bangladeş ekonomisinin istikrarlı olarak büyüyeceği ancak
ihracata bağımlı ekonomisinin tam anlamıyla toparlanması için Batı’ya
bağımlı olacağı öngörüsünde bulunuyor.
Güney Asya dünya nüfusunun
büyük bölümüne ev sahipliği yapan bir bölge. Bölgede yoksulluk
sınırının altında çok sayıda insan yaşıyor. Ancak ekonomi uzmanları
ekonomik büyümenin bu insanları içinde bulundukları durumdan
kurtarabileceği konusunda umutlu.