Ekonomistler, 2010 yılının 2009’a kıyasla daha olumlu geçmesini bekliyor. Ancak hala kırılgan olan ekonominin büyümesi sürecinde sanayileşmiş ülkelerin başı çekmeyeceği kesin. 2009, küresel ekonominin kredi kriziyle felce uğradığı, bankaların battığı, Wall Street’ten Tokyo’ya yatırımcıların paniklediği bir yıl oldu. Hükümetler, sanayi sektörünün ve kredi pazarlarının ihtiyacı olan sıcak parayı güçlükle buldu.
Ekonomistler, 2010 yılının 2009’dan daha iyi geçeceğini tahmin ediyor ancak bu, 2010 yılının tümüyle sorunsuz geçeceği anlamına gelmiyor.
Bir kere ekonomik düzelme yavaş gerçekleşecek, ikincisi bütün dünya ekonomilerinin krizden çıkması farklı zamanlarda olacağı için sıkıntılar devam edecek, örneğin işsizlik sorununa hızlı bir çözüm bulunamayacak.
Başkan Obama da 2010’da Amerika’yı ve dünyayı bekleyen ekonomik sıkıntılara karşı uyarıda bulundu: “Kötü bir durum çok daha vahim hale gelebilir.”
Küresel ekonomide 2007’de yüzde 5’lik, 2008’de de yüzde 3’lük büyümeden sonra 2009’da küçük bir gerileme kaydedilmesi bekleniyor. Amerika’da işsizlik oranı yüzde 10’un, Avrupa ve Brezilya’da yüzde 9’un, Japonya’da da yüzde 6’nın üzerine çıktı.
Ancak Amerika Maliye Bakanı Timothy Geithner, ekonomik düzelmenin başladığını söylüyor: “Amerikan ekonomisi ve küresel ekonomi yeniden büyümeye başladı. Şirketler yeniden yatırım yapıyor, tüketiciler para harcıyor, tüketici güveni artıyor, küresel ticaret cesaret verici bir hızla genişliyor.”
Ekonomistler de tehlikelerin devam ettiğini ve mali reformların biran önce yapılması gerektiğini söylüyor. Bunlardan biri de Moodys.com uzmanı Mark Zandi: “Siyasetçiler, mali sistemi istikrara kavuşturmak için çok uğraştı. Ancak temelde büyük değişikliklere imza atmadılar. Köklü reformlar yapılıncaya kadar yeni bir kriz olasılığı çok yüksek.”
Hükümetin enflasyona yol açmamak için ekonomiye verdiği desteği ne zaman azaltacağına da karar vermesi gerekiyor.
Igor Şuvalov, Rusya Başbakan Yardımcısı: “Bu yıl, krizden sonraki yaşamı öğrenmekle geçecek. Hükümetin ekonominin üzerinden elini nasıl çekeceğine, mali teşvikle nereye kadar gideceğimize karar vereceğiz.”
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, 2009’un sanayileşmiş ülkelerin ekonomik krizden ağır bir yara aldığı bir yıl olduğunu, Çin ve Hindistan gibi yeni ekonomik güçlerin parladığını ve 2010’da bunun devam edeceğini söylüyor.
Zoellik şöyle konuştu: “Ekonomik gücü artmakta olan Hindistan, krizi çok iyi yönetti. Küresel ekonominin istikrara kavuşmasına katkıda bulundu. Zaman içinde küresel ekonomik büyümenin odağı haline gelmesi mümkün.”
Dünya Bankası’na göre Kenya gibi gelişmekte olan ülkeler, uzun vadeli sorunlar üzerine yoğunlaşmalı. Dünya Bankası Afrika Bölümü Başkan Yardımcısı Obiageli Ezekwesili de bu görüşte: “Yeni küresel ekonomide rekabet açısından bakıldığında Kenya’nın, büyümesinin önündeki en büyük engel olan yolsuzluklarla mücadele etmekten başka seçeneği yok.”
Dünya Bankası Başkanı Zoellick, geçmiştekinin aksine Amerika’nın ekonomik büyümede başı çekmeyeceğini söylüyor.
Zoellick, “Geçmişteki her ekonomik krizde Amerika’daki tüketicilerin para harcamaya başlayarak ekonomide toparlanmaya ön ayak olduğunu görüyoruz. Tüketim, talebi ve yatırımı arttırıyor. Ancak birçok iktisatçı, bu kez durumun böyle olmayacağını tahmin ediyor,” şeklinde konuştu.
Bu kez gelişmiş ülkelerin öncülük edeceği bir ekonomik iyileşme beklenmiyor. Bunun yerine Çin ve Hindistan gibi yeni ekonomik devlerin ön planda olacağı bir 2010 yaşayacağız.