Erişilebilirlik

25 Kasım Amerikan Basınından Özetler


New York Times ekonomik krizin eyalet mahkemelerini de olumsuz etkilediğini belirtiyor. Gazete, kriz nedeniyle birçok eyalette mahkemelerin çalışamaz hale geldiğine dikkat çekiyor.

"Birçok eyalette bütçe kesintileri nedeniyle mahkemeler kapanıyor, çalışma saatlerini azaltıyor, adalete ulaşma imkanını azaltıyor. Örneğin New Hampshire eyaleti, Aralık ve Temmuz ayları arasında, on mahkemeden sekizinde jürili hukuk ve ceza davalarını birer ay süreyle erteledi. California’da eyalet mahkemeleri her ayın üçüncü Çarşamba’sında kapatılıyor. Birçok eyalette mahkeme katiplerinin, çevirmenlerini ve güvenlik görevlilerinin sayısı azaltıldı. Elbette sağlık ve eğitim hizmetlerinde de kesintiye gidildiği bir dönemde, kimse eyalet mahkemelerinin krizden etkilenmemesi gerektiğini savunmuyor. Ancak eyalet mahkemelerinin bütçelerindeki kesinti sadece hakkaniyet, kamu güvenliği ve hukukun üstünlüğü ilkelerine zarar vermekle kalmıyor, demokrasinin kendisini de zayıflatıyor."

USA Today
Şükran Günü’nde 49 milyon Amerikalının yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya olduğunu yazıyor. Gazete, gıda yardımı yapan kuruluşlara başvuranlarının sayısının % 50 oranında arttığını vurguluyor.

"Şükran Günü’nde Amerikalıların nasıl beslendikleri, ülkenin durumunu da yansıtan bir gösterge olagelmiştir. İlk Amerikalılar için sofralarında herhangi bir yiyecek bulunması büyük bir mutluluktu. Yakın bir geçmişte ise yemek masaları yiyeceklerin yükünü taşıyamaz durumdaydı. Bu tablo, bir refahın hatta obezite salgınının bir yansımasıydı. Bugünkü tablo ise, hem yokluğun hem de bolluğun birlikte varolduğunu ve ülkedeki eşitsizliğin ne kadar arttığını gösteriyor. Elbette bugün ilk Amerikalıların rüyalarında bile göremeyecekleri bir bolluğa sahibiz. Ancak Şükran Günü yemeğine otururken, bu bolluktan bütün Amerikalıların nasıl yararlanacağı konusunda daha fazla düşünmeliyiz."

Boston Globe
Avrupa Birliği’nin daha etkin bir güç olabilmek için yıllarca merkezileşmeyi savunduğunu hatırlatıyor. Ancak gazete birliğin seçtiği başkanın ve dışişleri bakanının bir hayal kırıklığı yarattığını öne sürüyor.

"Yeni seçilen birlik başkanı ile dışişleri bakanının tek meziyeti, üye ülkelerin seçimle işbaşına gelen liderlerini tehdit etmeyecek ölçüde düşük profilli kişiler olmasıydı. Bütün dünyaya karşı birliğin temsilcisi olarak bu kişilerin seçilmesi, birleşik bir Avrupa süper gücünün yaratılmasının ancak bir hayal olduğunu gösteriyor. Yine de Amerika’nın tek süper güç olmasından rahatsızlık duyarak Avrupa entegrasyonunu savunanların fazla kaygılanmasına gerek yok. Çin’in ekonomik gücü arttıkça küresel konulardaki nüfuzu da artacaktır. Ancak Avrupa Birliği üyesi 27 ülke, ulusal egemenlik konusundaki geleneksel taleplerinden vazgeçmedikçe birleşmiş Avrupa hayali gerçeğe dönüşmeyecektir."

Los Angeles Times
İsrail ile Hamas’ın tutuklu takası konusunda anlaşmaları durumunda bundan sadece Filistin lideri Mahmut Abbas’ın zararlı çıkacağını savunuyor. Gazete, Abbas’ın güç kaybetmesinin ise Hamas’a yarayacağını belirtiyor.

"Filistin Yönetimi varlığını 1983 Oslo barış sürecine borçludur. Filistin halkının bu yönetime verdiği destek de, bir Filistin devleti kurulmasına ne ölçüde katkıda bulunduğu algılayışına bağlı olarak azalır ya da artar. Abbas’ın görevden ayrılması durumunda hiç kimsenin yerine aday olarak çıkmaması da, Filistin Yönetimi’nin bugün ne kadar zayıfladığının göstergesidir. İsrail’in en güvenilir Filistinli partnerini kaybetmesi durumunda bundan ne kazanacağını veya barış sürecinin Abbas’sız nasıl ilerleyeceğini kestirmek hiç kolay değil. Doğacak olan siyasi boşluğu, muhtemel bir tutuklu takasıyla daha da güçlenecek olan Hamas dolduracaktır."

XS
SM
MD
LG