Erişilebilirlik

23 Kasım Amerikan Basınından Özetler


Washington Post, AK Parti iktidarının demokratik ilkelerden ve Batılı değerlerden uzaklaştığını yazıyor. Gazete, Doğan Grubu’na uygulanan vergi cezasını, muhalif basını susturma girişimi olarak görüyor:

"Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği umudunun azalmasıyla birlikte, hükümet dış politikada çirkin bir dönüş yaptı. İsrail’e yönelik sert eleştiriler dile getirilirken, İran, Suriye ve Sudan’ın suçlu yöneticileriyle giderek artan bir samimiyet kuruldu. Erdoğan’ın Türk basınına yönelik tavrı ise daha da kaygı verici… Türkiye’nin geleneksel laik kurumlarının bir parçası olan medya devlerinin hükümete yönelik düşmanca tavrından rahatsız olan Erdoğan ve müttefikleri giderek daha da sertleşen önlemler almaya başladı. Erdoğan ve partisi, bir zamanlar Washington’daki birçok insan tarafından, dindar Müslümanların demokratik biçimde siyaset yapmasının modeli olarak görülüyordu. Bu imaj, şimdi giderek yok oluyor."

Washington Post bu görüşlere yer verirken, USA Today hem Senato’da hem de Temsilciler Meclisi’nde hazırlanan sağlık reformu taslaklarını iyi niyetli çabalar olarak görüyor. Gazete, Cumhuriyetçilerin bu taslaklara yönelttiği eleştirilere karşı çıkıyor:

"Aslında her iki taslak da sağlık harcamalarının azaltılması konusunda yeterince cesur önlemler içermiyor. Ancak bu taslaklar, Cumhuriyetçiler’in göstermeye çalıştığı gibi, insanlık için bir tehdit de oluşturmuyor. Senato’da bu hafta sonunda yapılan oylama, sağlık reformu sürecinin devam etmesini de mümkün kıldı. Şükran Günü’nden sonra yapılacak görüşmelerde, reform taslağının devletçi bir zihniyetten kaynaklandığı eleştirisi yöneltilecektir. Ancak taslağın maliyet düşürücü önlemleri inandırıcı olursa, iyice bozulmuş olan sağlık sistemini düzeltmek için iyi bir zemin oluşturulmuş olacaktır."

Boston Globe
Fort Hood saldırısından sonra ordudaki Müslümanlar’ın durumunun tartışıldığını hatırlatıyor. Ancak gazete, bazı koyu Hıristiyanlar’ın ordu içinde faaliyetlerinin de rahatsızlık yarattığını vurguluyor:

"Amerika’nın ve dolayısıyla Amerikan ordusunun en büyük özelliklerinden biri de din özgürlüğüdür. Yani hiç kimse dinin inançlarından veya inançsızlığından ötürü ayrıma tabi tutulamaz. Ford Hood saldırısından sonra Genelkurmay Başkanı George Casey, Müslümanlara yönelik olası misilleme eylemlerine karşı gerekli uyarıda bulundu. Ancak ordu içindeki din özgürlüğüne yönelik tek tehdit hoşgörüsüz tavırlardan kaynaklanmıyor. Evangelik ordu mensuplarının kendi inançlarını yaymaya yönelik propaganda faaliyetleri de önemli bir tehdit oluşturuyor. Başkomutan Barack Obama, bütün ordu mensuplarına, korumaya yemin ettikleri anayasanın bir devlet dini kurulmasını da yasakladığını hatırlatmalıdır."

Pentagon’a yönelik bir başka eleştiri de New York Times’dan geliyor. Gazete, bazı emekli komutanların hem Pentagon’da danışmanlık yapıp hem de Pentagon’la iş yapan firmalarda çalışmasını yanlış buluyor:

"Hem Savunma Bakanlığı’nda çalışıp hem de bu bakanlıktan ihale almaya çalışan firmalardan maaş almanın yasal açıdan hiçbir sakıncası yok. Ancak bu emekli komutanların bu biçimde çalıştıklarını bilen insanların sayısı fazla değil. Çünkü, Pentagon’a danışmanlık yapan bu kişilerin başka bir işte çalıştığını Pentagon’a bile bildirmeleri gerekmiyor. Kongre’nin ve Pentagon’un bu sorunu çözmek için adım atması gerekiyor."

XS
SM
MD
LG