Washington Post Amerika’da Senato’daki sağlık reformu yasa tasasına değiniyor. Gazete, yasa tasarısının mükemmel olmadığını ancak eksikliklerin giderilebileceğini yazıyor:
“Tasarıda sağlık hizmetlerinin nasıl finanse edileceği belli değil. Ancak olumlu unsurları da göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Tasarı, 2019 yılında, sağlık sigortasından yararlanan Amerikan vatandaşlarının oranını yüzde 83’ten yüzde 94’e çıkartmayı hedefliyor. Sigorta kapsamı içindeki vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını kaybetme korkusunu önemli ölçüde ortadan kaldırıyor. Sigorta şirketlerine çekidüzen vermeyi öngörüyor. Senatörler, tasarıyı bütün yönleriyle ele almalı ve eksiklikleri gidermeye çalışmalıdır.”
USA Today, 11 Eylül saldırılarına karışan beş zanlının sivil bir mahkemede yargılanması kararını doğru buluyor. Gazete, Amerika’nın mevcut hukuk sistemi içinde bunun en doğru yol olduğunu savunuyor:
“Hükümet sekiz yıl boyunca teröristlerin nasıl yargılanacağı ve cezalandırılacağı sorusuna cevap aradı,ama bulamadı. Çünkü ne sivil mahkemeler ne de askeri mahkemeler böyle bir işe uygundu. Dolayısıyla beş zanlının sivil mahkemede, beş zanlının da askeri mahkemede yargılanması kararının tartışma yaratması çok doğal. Aslında Kongre’nin terör zanlılarını yargılayacak özel bir mahkeme kurarak üçüncü bir seçenek yaratması gerekirdi. Böyle bir seçenek olmayınca Adalet Bakanlığı elindeki yasal imkânları kullanmak zorunda kaldı. Amerika’nın 11 Eylül zanlılarını açık bir sivil mahkemede yargılamaya karar vermesi, hukukun üstünlüğü ilkesine ne kadar önem verdiğini de göstermiştir.”
New York Times, Irak’ta seçim yasasının Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi tarafından veto edildiğine dikkati çekiyor.Gazete vetonun hem seçimleri, hem de Amerikan askerlerinin çekilme takvimini tehlikeye sokacağını görüşünde:
“Haşimi’nin vetosu, Irak’ta şiddet eylemlerinin düşmesine rağmen, etnik ve mezhepsel gerginliğin hala çözülmediğini ortaya koyan önemli bir gösterge olarak değerlendirilmelidir. Seçim yasası üzerinde uzlaşma sağlanmasında Amerikalı yetkililerin büyük rolü olmuştu. Şimdi bu sorunun aşılmasında da yine Amerikalıların devreye girmesi gerekiyor. Amerikan askerlerinin çekilme takvimi belirlendiği gibi yürütülmeli ve Iraklılar kendi aralarında uzlaşmaya varmayı öğrenmelidir. Seçim yasası örneğinde yaşanan bu tür sonuçsuz kavgalar, kurmaya çalıştıkları demokratik sisteme ve dolayısıyla kendi çıkarlarına zarar verecektir.”
Christian Science Monitor gazetesi, gazetesi Afganistan devlet Başkanı Hamit Karzai’nin yemin töreninde, yolsuzlukla mücadele sözü verdiğini belirtiyor. Gazete, Karzai’nin bu konudaki samimiyetinin, Obama’nın Afganistan stratejisini de belirleyeceğini vurguluyor:
“Afganistan’da hükümetin yolsuzluklarına duyulan tepki, halkın Taleban’a yönelmesi riskini de beraberinde getiriyor. Ancak Obama’nın Karzai’ye ima ettiği tehdit de bir başka risk içeriyor. Eğer Karzai, verdiği sözü tutmazsa, Obama Afganistan’dan çekilecek mi? Böyle bir durumda Taleban, güçsüz durumdaki Afgan ordusu karşısında daha fazla toprak kazanacak ve el Kaide gibi örgütlere sığınak sağlayacaktır. Bu nedenle, Obama Afganistan’da izlenecek strateji konusunda karar vermeden önce, Karzai’nin yolsuzlukla mücadele konusunda samimi olup olmadığını görmelidir. Karzai hükümetinden beklentilerini açıkça ortaya koymalı ve bu beklentiler karşılandığı sürece Karzai’yi desteklemelidir.”