USA Today Fort Hood üssünde 13 kişiyi öldüren Binbaşı Nidal Malik Hasan’ın bu katliama ilişkin ipuçlarını daha önceden verdiğini yazıyor. Gazete, yetkilileri bu ipuçlarını zamanında dikkate almamakla suçluyor.
"Hasan, ordu içinde Müslümanlara karşı ayrımcılık yapıldığını sık sık dile getiriyordu. Sınıf arkadaşlarına göre, Hasan’ın amirleri ayrımcılıkla suçlanmamak için kendisine karşı bir yaptırım uygulamaktan çekiniyordu. Ordu, Müslüman mensuplarının haklarını korumak ile radikalleşen bir azınlığı izlemek arasındaki doğru dengeyi kuramadı mı? Bu olay, senatör Joe Lieberman’ın dediği gibi İslami bir terör eylemi miydi? Yoksa giderek daha sık görmeye başladığımız ve işyeri koşullarından kaynaklanan bir şiddet eylemi miydi? Ordu, bu soruların cevabını bulmak zorundadır. Hasan’ın böylesine çılgınca bir eyleme kalkışacağını önceden görebilmek hiç de kolay değildi. Ancak bu soruların cevaplarını bulmak da kolay olmayacaktır."
Christian Science Monitor Berlin Duvarı’nın bundan 20 yıl önce yıkıldığını hatırlatıyor. Gazete, komünizme karşı verilen mücadeleden bugün için de çıkarılacak dersler olduğunu savunuyor.
"Şiddeti savunan cihat anlayışı komünizmden çok farklı bir düşünce… Ancak bu düşünce de, tıpkı komünizm gibi, insanların zorla kontrol altında tutulabileceği varsayımına dayanıyor. Böyle yanlış bir düşünceyi temel alan bir toplum, ilerleyemez. Mikhail Gorbaçov, bunun farkına varmıştı. Usame Bin Ladin’in ardından Gorbaçov benzeri bir kişi çıkacak mı, bilinmiyor. Ancak şiddeti ve baskıyı savunan cihat yanlıları zaten halk desteğini kaybetmeye başladı bile… Bu durum, Demir Perde’yi yıkan türden bir gelişmeye yol açacak mı? İslam âlemindeki ve dünyanın diğer bölgelerindeki demokrasi yanlısı ülkeler ve kişiler, uzun vadeli bir mücadeleye hazır olmalıdır. Cihat yanlısı ideolojinin zihinlerdeki duvarı önce çatlayacak, sonra da yıkılacaktır."
Washington Post Cumhuriyetçi Parti’nin alternatif sağlık reformu önerisini yetersiz buluyor. Gazete, Cumhuriyetçilerin planına şu eleştirileri yöneltiyor:
"Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratlar, sigortası olmayan 36 milyon Amerikalıyı sigorta kapsamına alacak bir öneri getirdiler. Buna karşılık Cumhuriyetçilerin önerisi, sadece üç milyon sigortasız insanın sigortalanmasını öngörüyor. Demokratların önerisine yöneltilen en büyük eleştirilerden biri de sağlık harcamalarını azaltacak önlemler içermemesi… Ancak Cumhuriyetçilerin önerisinde de harcamalar azaltılmadığı gibi, tam tersi sonuçlar doğuracak unsurlar yer alıyor. Cumhuriyetçilerin önerisi esas olarak sigorta primlerinin azaltılmasını hedefliyor. Ancak primlerin azaltılması her zaman başarı anlamına gelmez. Böyle bir düzenleme yaşlı ve sağlık sorunu bulunan kişilerin sigortalanmasını daha da zorlaştırabilir."
New York Times Amerika’daki çocuk suçluların yargılanmasında ciddi adaletsizlikler yaşandığını öne sürüyor. Gazete, çocuk yaşta işlenen suçlara, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini de sert bir dille eleştiriyor.
"Herhalde, hiç adam öldürmemiş 13 yaşındaki bir çocuğa af imkanı bile tanımadan ömür boyu hapis cezası veren tek ülke Amerika’dır. Amerika ayrıca, çocuklara yönelik barbarca cezalar dünyanın birçok ülkesinde kaldırılırken, bu tür cezaları uygulayan ender ülkeler arasında da yer alıyor. Küçük yaşta suç işleyen çocukların gözetim altında tutulması veya cezaevine konması anlaşılır bir şeydir. Ancak bu çocukların asla rehabilite edilemeyeceği sonucuna varmanın savunulacak bir tarafı yok. Bu cezaları mümkün kılan yasalar, hem Anayasaya hem de insan hakları standartlarına aykırıdır."