Washington Post El Kaide’nin Somali’deki iktidar boşluğunu değerlendirerek, burayı ikinci bir Afganistan yapmaya çalıştığını yazıyor. Gazete, Amerika’nın bu gelişmeye sessiz kalamayacağını vurguluyor.
"Yetkililer, Somali’deki durumu yakından izlediklerini ve hükümeti güçlendirecek önlemleri gözden geçirdiklerini söylüyorlar. Somali son 20 yıldır güçlü bir hükümete sahip olmadı. Son üç Amerikan başkanının, gerek doğrudan gerek dolaylı müdahaleleri de bölgede istikrarı sağlamaya yetmedi. Ancak Somali’deki tehdit, Amerika’nın ve müttefiklerinin göz ardı edebilecekleri ya da sadece füze saldırılarıyla yetinebilecekleri türden değil. Tıpkı 2001 öncesindeki Afganistan gibi, Somali’de de terör örgütleri hızla güç kazanıyor ve Afrika Boynuzu’nun dışında da eylem yapma olanakları artıyor. Eğer 11 Eylül saldırılarından gerekli dersler çıkartıldıysa, bu tehdit daha fazla büyümeden bertaraf edilmelidir."
USA Today kürtajın bir sağlık hakkı olduğunu savunuyor. Gazete, bu nedenle sağlık reformunda kürtaj masraflarının karşılanması konusunda da düzenlemeye gidilmesini istiyor.
"Sağlık reformu tartışmaları toplumda zaten ciddi görüş ayrılıklarına yol açtı. Ülkenin en önemli tartışma konularından biri olan kürtaj da bu görüş ayrılıklarını daha fazla derinleştirmemidir. Bu nedenle kürtaj hakkını savunanlar bir ara formül ürettiler. Bu formüle göre, kürtajın da sağlık sigortası kapsamına alınmasını isteyenler ek bir prim ödeyecekler. Kürtaj masrafları bu primlerle karşılanacak. Kürtaj karşıtları ise bu öneriyi bir aldatmaca olarak görüyor. Ancak kürtaj anaysa tarafından tanınan yasal bir hak olarak kaldığı sürece, sigorta kapsamına da alınmalıdır. Sigortanın özel veya devlet sigortası olması bu durumu değiştirmemelidir. Ayrıca kürtajın sigorta kapsamına alınması tartışmaları da, Amerika’nın sağlık sisteminin düzeltilmesi çabalarını engelleyen bir boyuta getirilmemelidir."
Los Angeles Times Temsilciler Meclisi’ne sunulan sağlık reformu taslağında devlet sigortasına da yer verilmesini destekliyor. Ancak gazete reformun maliyetinin daha eşit paylaşılması çağrısında bulunuyor.
"Maalesef, Temsilciler Meclisi’ne sunulan tasarı, sağlık sübvansiyonunun büyük ölçüde zenginlerin ödedikleri vergilerdeki artışla karşılanmasını öngörüyor. Ancak reformdan herkes kazançlı çıkacağına göre, bunun faturasının da daha geniş bir kesime çıkartılması ve sağlık hizmetlerinden yararlanma oranıyla ilişkilendirilmesi gerekir. Örneğin işverenlerin işçilere sağladığı sağlık yardımları, vergiden düşürülebilmeli. İşçi sendikaları, sağlık yardımları karşılığında daha yüksek ücret taleplerinden vazgeçtiklerini söyleyerek, böyle bir düzenlemeye itiraz ediyorlar. Ancak sendikalar, bir sonraki toplu sözleşme görüşmelerinde bunu telafi edebilirler."
Boston Globe zayıflatıcı ve cinsel gücü artırıcı ürünlerin 25 milyar dolarlık bir pazar oluşturduğunu kaydediyor. Ancak gazete bu tür ürünlerin sağlık açısından ciddi bir risk oluşturduğunu da ekliyor.
"Mevcut yasal düzenlemeye göre, Gıda ve İlaç Dairesi bu ürünlere karşı, ancak kullanıcılarda olumsuz reaksiyonlara yol açmasından sonra devreye girebiliyor. Bu ürünlerin piyasaya sürülmesinden önce tehlikesiz olduğunu kanıtlamaları için üretici firmalara yaptırım uygulayamıyor. Steroidlerin yan etkilerinin ancak uzun süre kullanıldıktan sonra ortaya çıktığı göz önüne alındığında, yasalardaki bu boşluğun tehlikesi de daha iyi anlaşılabilir. Bu ürünler kullanan Amerikan vatandaşlarının sayısı 114 milyonu buluyor. Kongre, derhal bu yasal boşluğu gidermelidir."