Amerika, Türkiye ve İran’ın imzaladığı anlaşmaların “ikili bir mesele olduğunu” açıkladı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ian Kelly, anlaşmaların içerikleri hakkında bilgi sahip olmadıklarını, ancak kendilerinin ve uluslararası toplumun İran’dan nükleer programı konusunda daha şeffaf olmasını istediklerini belirti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti, yaptığı bazı açıklamalar ve Türkiye – İsrail ilişkilerinde ortaya çıkan gerginlik, Amerika’da Türkiye’nin batıya olan bağlılığının yeniden sorgulanmasına neden oldu.
Türkiye’nin İran’a yaklaşımı, Türkiye – İsrail ilişkilerinin bozulması ‘Ankara yüzünü doğuya mı çeviriyor’ sorusunu yeniden gündeme getirdi. New York Times gazetesi önceki gün bu konuyu işledi. Washington Times gazetesinde Erdoğan’ın İran ziyareti eleştirildi.
Bu tartışmayı yeniden alevlendiren olaylar: Erdoğan’ın Guardian gazetesinde İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ı öven açıklamaları, İran’ın nükleer programı konusunda batılı devletleri çifte standart uygulamakla suçlaması; İran’da muhalefetin şiddetli bir şekilde bastırıldığı seçimlerden sonra Türkiye’nin Ahmedinejad’ı kutlayan ilk ülkelerden biri olması; Anadolu Kartalı tatbikatından İsrail’in çıkarılması; Yahudi aleyhtarı olarak görülen bir dizinin devlet televizyonunda yayınlanması... Bu son gelişmelerden önce Davos olayı, daha önce de bir Hamas heyetinin Ankara’da kabul edilmesi benzer eleştirilere neden olmuştu.
Washington Enstitüsü uzmanı Soner Çağaptay hükümetin batı karşıtı olarak yorumlanan söyleminin son dönemde fiili politikaya dönüştüğüne dikkati çekiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi Çankırı Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Suat Kınıklıoğlu Türkiye’nin batıyla bağlarının sorgulanmasını eleştiriyor, Türkiye’nin hem doğuya hem batıya baktığını, bölgeyi “bir Ankara perspektifiyle değerlendirdiğini” belirtiyor. Türkiye’nin bağlarının sorgulanmasını hayretle karşıladıklarını vurgulayan Kınıklıoğlu, “Yakın komşuluk alanı – özellikle doğu ve güney boyutuyla – güçlendikçe, Türkiye’nin batı nezdinde daha güçlü ve daha iyi bir müttefik olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Ancak Washington’da ve gelen haberlere göre Brüksel’de bazı kesimler son gelişmeleri kaygıyla izliyor.
Washington Enstitüsü uzmanı Soner Çağaptay, Amerikan basının, siyasi yelpazenin her iki kanadının ‘Türkiye batıdan uzaklaşıyor mu’ sorusunu sorduğunu belirtiyor. Çağaptay, “Türkiye batıdan uzaklşamıyor olsa da Washington’da böyle bir algı oluştuğunu söyleyebiliriz” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda Washington’a yapması planlanan ziyarette Türk Amerikan ilişkileri açısından önemli olan konuların yanı sıra Türkiye – İsrail ilişkileri ve İran’ın nükleer programı konularının da gündeme gelmesi beklenebilir.
Haberin tümünü dinlemek için sağ üst köşedeki MP3 bağlantısına tıklayabilirsiniz.
