Christian Science Monitor eski Fazilet Partisi milletvekili
Merve Kavakçı’nın İslam düşmanlığına ilişkin bir makalesine yer
veriyor. Kavakçı, Müslümanların en özgür yaşayabildiği ülkenin Amerika
olduğunu öne sürüyor:
“Müslüman ülkelerin çoğunda, devlet her
tarafta eli ve kulağı olan müdahaleci bir aygıttır. Bu ülkelerde sadece
kutsal devletin dalkavukları ödüllendirilir. Müslümanlar ise düzenin
müdahaleleri ve dini hoşgörüsüzlük arasında sıkışıp kalır. Amerika’da
ise, insanların dini inançlarını yerine getirmelerine bütün kapılar
açıktır. Vatandaşlık haklarının yanı sıra, İslam’ı günlük hayatta
yaşayabilmelerine olanak tanıyan bu ortam, milyonlarca Müslüman’ın
Amerika’da yaşamasının temel nedenidir. Obama, Amerika’nın küresel
İslam cemaatiyle ilişkilerini düzeltmeye çalışırken demokrasiyi ve
çoğulculuğu desteklemelidir. Yarı diktatörler yerine halkın iradesini
desteklemek bile tek başına büyük bir değişim yaratacaktır.”
Washington
Post, Başkan Obama’nın Afganistan politikasını eleştiriyor ve NATO
Genel Sekreteri Rasmussen’in de gelişmelerden kaygı duyduğunu ileri
sürüyor:
“Rasmussen, gayet diplomatik ancak net bir biçimde
Obama’ya ‘Afganistan’da yeni bir stratejiye gerek yok’ mesajı verdi.
Genel Sekreter, NATO’nun Afganistan’da büyük bir yükün altına girdiğini
hatırlattı. Amerika dışındaki ülkelerin Afganistan’daki askerlerinin
sayısı 38 bini buluyor. Ülkenin güneyinde 13 ayrı ordunun askerleri
Amerikan birlikleriyle birlikte mücadele veriyor. Eğer Obama Taleban’a
karşı mücadeleden vazgeçerse veya geri adım atarsa, bundan sadece
Amerika ve Afganistan zarar görmeyecek. Atlantik ittifakı da kendi
açısından büyük bir stratejik darbe yiyecek.”
New York Times
Amerika’da yeni bir mali krizin önüne geçecek reform çabalarının
arttığını ancak bunun sanıldığı kadar kolay olmadığını yazıyor:
“Tüketicileri
koruyacak yeni bir kurum konusunda yaşanan anlaşmazlık, mali reformun
önündeki zorluklardan sadece biri. Ayrıca ne Beyaz Saray ne de Kongre,
bankaların en riskli faaliyetlerini sınırlamak konusuyla ilgileniyor.
Daha çok batmasına izin verilemeyecek kadar büyük kurumların
denetiminin artırılması ve batma riski karşısında bu kurumların kontrol
edilmesi konuları ön plana çıkıyor. Mali kriz sonrasında daha da
güçlenen büyük bankalar da bu yaklaşımı benimsiyor. Mali reformla
ilgili çabalar takdirle karşılanmalı. Ancak bu çabaların başarılı
olarak değerlendirilebilmesi için, bankaların değil halkın çıkarlarının
gözetilmesi gerekir.”
Los Angeles Times gazetesi Guantanamo’daki
tutukluların Amerika’daki cezaevlerine getirilmesine karşı çıkanları
eleştiriyor. Gazete, bu konuda yaratılan korku havasının abartılı
olduğu görüşünde:
“Guantanamo’nun kapatılması, Amerika’nın
dünyadaki imajının düzeltilmesi için gerekli bir adımdır. Ancak bunun
için de, serbest bırakılamayacak tutukluların başka bir yere
nakledilmesi gerekir. Eğer Amerika bu tutukluların sorumluluğunu
üstlenemeyecekse, başka ülkelerden nasıl benzer bir talepte
bulunabilir? Obama, Bush dönemi politikalarını eleştirirken öngörü
yerine korkuyla hareket edildiğini söylemişti. Şimdi Kongre’nin
Guantanamo konusunda korkuyla hareket etmekten vazgeçmesi gerekiyor.”