Fransa’da, Afganistan’dan gelip İngiltere’ye gitmek isteyen mültecilerin bulunduğu bir mülteci kampı kapatıldı ve 278 mülteci göz altına alındı. Operasyon sırasında polisin sert müdahalesi ve hükümetin tavrı dernekler ve muhalefetin sert tepkisine olaçtı. Ancak kapatma kararını alan Göçmenlerden sorumlu Devlet Bakanı Eric Besson, karardan mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Fransa’nın İngiltere ile sınır olan Manş denizi kıyısındaki Pas se Calais denilen bölgede, bir orman içinde hayatta kalmaya çalışan mültecilerin kampı son aylarda Fransa gündeminden düşmüyordu. Hükümet kampı hijyen koşulları ve uluslararası çetelerin yuvası olması nedeniyle kapatmak isterken, Göçmen dernekleri çoğunluğu Afganistan’daki savaştan kaçan mültecilere yardım ettiler.
Göçmenlerden sorumlu Devlet Bakanı Eric Besson ise, Pas de Calais ormanlarındaki illegal göçmenlerin insan tacirlerinin kurbanı olduklarını ve son derece kötü koşularda yaşadıklarını belirterek, bu kampın kapatılacağını açıkladı. Bu sabah 500 polis saat 06.00 sularında önce bu çok tartışılan kampın etrafını çevirdi, ardından kampı basarak, mültecileri yakaladı. Kamptaki gerçek mülteci sayısının 1000’i aştığını ancak Bakan’ın açıklamasının ardından çoğunluğunun başka yerlere kaçtığı belirtildi. Kimisi hala uyurken, kimisi kaçmaya çalışırken yakalanan 278 mülteci otobüslere doldurularak kimlik yoklamasından geçirildi. Kimlik tespitine göre yakalananlardan Fransa 'jungle' larında umut arayan mültecilerin 132’sinin 18 yaşından küçük olduğu ve çoğunluğunun Afganistan’dan kaçtığı ortaya çıktı. Hatta aralarında 10 yaşında da bir çocuk bulunduğu belirlendi.
Sınırlara Hayır, Mültecilere Yardım Derneği ve Katolik İlkyardım gibi dernekler de operasyonda göçmenleri desteklemek üzere kampa geldi. Polisin mültecilere sert tavrı, bir mültecinin darbe sonucu ambulansla götürülmesi, dernek üyeleri ve gazetecilerin tartaklanması nedeniyle gergin anlar yaşandı. Operasyondan yansıyan görüntüler son derece dramatik. Mültecilerin bağırış ve ağlamalarına katılan dernek temsilcileri degöz yaşlarını tutamadılar. Operasyonu izleyen 100’ü aşkın medya mensubu, operasyonu anında dünyaya duyurdu.
Yaşları daha 18’e bile ulaşmadığı halde, umut yolculuğuna çıkan gençler, Afganistan cehennemine bir daha dönmeyecklerini, tek isteklerinin yaşam haklarını kullanmak olduğunu söylediler. Ancak Fransız polisi mültecileri otobüslere doldurarak 18 yaşın altındakileri başka kamplara sevketti, yetişkinleri ise gözaltına aldı. Saat 09.00 sularında sona eren operasyon başladığı gibi hızla bitti.
Bakan Besson, Calais kampının artık çetelerin merkezi olduğunu savundu ve insani koşullara uygun olmadığını belirtti. Fransız bakan buna benzer kampları da kapatacaklarını duyurdu. Bölge milletvekili olan ve kampı daha önce defalarca ziyaret eden ana muhalefet Sosyalist Parti Lideri Martine Aubry ise operasyonun insanlık dışı olduğunu savundu.
Martine Aubry, 'Merak etmeyin, onları geri gönderemeyecekler. Çünkü geldikleri yer cehennem' diyerek, buradan çıkarılan mültecilerin durumlarını yakından takip edeceklerini kaydetti.
Kuzey kampından sürekli kaçak göçmen alan İngiltere ise operasyondan dolayı Fransız yetkilileri kutladı. İngiltere 2002 yılında, bölgede Kızılhaç tarafından kurulan bir kampı kaptınca, İngiltere’ye geçmek isteyen binlerce göçmen de kendi koşullarıyla orman içinde 'jungle' adı verilen kampı kurdu. Kamp kısa sürede Afganistna’dan kaçak gelip İngiltere’ye gitmek isteyen mültecilerin geçit noktasına dönüştü. En son bu yıl vizyona giren 'Welcome' adlı bir filme de dekor olan kampta Iraklı Kürt bir gencin İngiltere’ye Manş’ı yüzerek geçmek için bir bir yüzme hocasından ders almasını konu alan film Fransız kamuoyunu sarsmıştı.
Arzu Çakır'ın haberini sağ üst köşedeki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.
