Erişilebilirlik

ABD Dışişleri Bakanı Clinton ve Kadın Hakları


Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, kadınları ilgilendiren sorunları, şimdiye kadar görülmemiş bir biçimde, Amerikan dış siyasetinin en öncelikli konularından biri yapmaya kararlı görünüyor. Clinton, Afrika ziyareti sırasında, kadın hakları ihlallerinin önlenmesi için liderlere baskı yaptı. Dünyanın dört bir yanında kadınlarla genç kızlar için daha fazla fırsat yaratılması için çaba gösteren Clinton, bu amacına ulaşmak için nüfuzunu kullanmaktan kaçınmıyor.

Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın geçen ayki Afrika ziyareti 11 gün sürdü. Clinton, Bakanlık koltuğuna oturduktan sonra gerçekleştirdiği bu en uzun dış ziyarette devlet ve hükümet yetkilileriyle görüştü. Bakan ayrıca önce Güney Afrika’nın Cape Town kenti yakınındaki konutlarda yaşayan, ardından da Kenya’da çiftçilik yapan kadınlarla bir araya geldi.

Kadın hakları örgütleri, yıllardır kadın hakları için mücadele eden Hillary Clinton’un yoksul ve istismara uğramış kadınların durumunu gündeme getirmek için olağanüstü çaba sarfettiğini bildiriyor.

Hillary Clinton, 1995 yılının Eylül ayında Pekin’de yapılan Birleşmiş Milletler kadın konferansına Amerika’nın First Lady’si olarak katılmış ve kadınların istismara uğramasını kınamıştı. Clinton, o zamandan beri kadınların sorunlarıyla yakından ilgileniyor.

Dışişleri Bakanı, Afrika gezisi sırasında Birleşmiş Milletler’e ait bir uçakla Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusuna gitti. Birleşmiş Milletler’e göre, dünyanın en korkunç tecavüz ve cinsel suçları bu bölgede işleniyor.

Clinton incelemeleri hakkında şunları söyledi: “Kısa süre önce cinsel saldırıya uğrayan iki mağdurla görüştüm. Bu kadınların yaşadığı vahşet, aslında birçoklarının başına gelenlerin sadece iki örneği. Amerika, bu saldırılara girişenleri ve bunlara göz yumanları şiddetle kınıyor.”

Hillary Clinton, Dışişleri Bakanlığı’nın ilk Kadın Sorunları Temsilcisi olarak yakın arkadaşı Melanne Verveer’ı atadı. Clinton, bakanlığında gündeme gelen önemli kararların, kadınları nasıl etkileyeceği göz önünde bulundurularak alınacağını belirtti. Jessica Grounds, partilerüstü “Women Under Forty” “Kırk Yaş Altındaki Kadınlar” örgütünün başkanı.

Grounds, “Bakan Clinton, küresel kadın sorunlarına öncelik vererek çok önemli bir adım attı. Artık bütün kararlar, bu süzgeçten geçirilerek verilecek. Daha önce kadınlar, azınlık muamelesi görür, onları ilgilendiren sorunlar gözardı edilirdi,” diyor.

Grounds, Hillary Clinton’un uluslararası alanda sahip olduğu nüfuzun, kadın sorunlarına dikkat çekmede önemli bir koz olduğu görüşünde.

Jessica Grounds’a göre, Hillary Clinton, dünyada çok iyi tanınan ve sevilen bir kişi. Başkan Obama bu nedenle onu Dışişleri Bakanlığı’na atadı. First Lady’yken birçok dünya lideriyle yakın ilişkiler kuran Clinton, şimdi de kadın liderlerle yakın temasa öncelik veriyor. Angela Merkel de bu kadınlardan biri. Dünyanın dört bir yanında artık kadınlardan oluşan yeni bir lider kadrosu mevcut.


Ancak bazıları, Clinton’un, önceliği kadın sorunlarına değil, terör ve nükleer silahlanmayla mücadeleye vermesi gerektiğini savunuyor.

Lawrence Wilkerson eski Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın danışmanıydı.

Wilkerson, “Kadın hakları ve yeterince gücü olmayanlara destek olmak benim de önceliklerimden biriydi, ancak en önemli konum bu değildi. Bu konudan çok daha önemli başka sorunlar var,” diyor.

Wilkerson ayrıca Clinton’un kadınları güçlendirme ve onlara saygınlık kazandırma konusunda bazı ülkelerde dikkatli davranması gerektiğini savunuyor: “Kadın hakları konusu çok önemli, ancak Afganistan gibi kadın haklarının büyük ölçüde kısıtlandığı ülkelerde kadınları güçlendirme çabalarımızı son derece dikkatli ve temkinli bir şekilde yürütmeliyiz.”

Kadın hakları sorununun günümüzün en ciddi ahlaki sorunlarından biri olduğunu düşünenlerse, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un bu çok özel konumunu kadın hakları için mücadelede kullanmasını destekliyor.



XS
SM
MD
LG