Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyelik başvurusunu yapalı yarım yüzyıl geçti. Liderler Avrupa Birliği hedeflerine bağlı kalmaya devam ettiklerini söylese de, bir süre önce çıkan bir rapor, Avrupalı liderlerin Türkiye’nin üyeliğini baltalamaya çalıştığını savunuyor.
Bağımsız Türkiye Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, Avrupa Birliği liderlerini Türkiye’nin üyeliği konusunda korku politikası yürütmekle suçluyor. Komisyon, bazı liderlerin özellikle, göçmenler, işsizlik, İslam gibi konularda olumsuz açıklamalarına işaret ediyor.
Komisyonun en fazla dikkat çektiği liderlerden biri Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy. Sarkozy, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine şiddetle karşı çıkıyor. Almanya ve Avusturya da Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan ülkelerden… Bu ülkeler, Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilmesini istiyor.
Komisyon, “akil adamlar” denilen Avrupa’nın kıdemli politikacıları ve akademisyenlerinden oluşuyor. Komisyona Finlandiya’nın Nobel ödüllü eski cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlık ediyor. Ahtisaari, Türkiye’ye yapılan muamelenin Avrupa Birliği’nin inandırıcılığını gölgelediğini savunuyor.
Türkiye’ye 1999’da aday statüsünün verildiğini hatırlatan Ahtisaari, diğer tüm aday ülkelerin de aynı kriterlerden geçirildiğini söylüyor.
Raporda Türkiye’de, Avrupa’ya karşı olumsuz görüşlerin artmakta olduğuna da dikkat çekiliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Haluk Şahin, bu tepkilerin yaygınlaştığını söylüyor.
Haluk Şahin, ‘Türkler ayrımcılığa maruz kaldıklarına inanıyor, diğer adaylar gibi eşit muamele görmüyorlar ve hayal kırıklıklarını yansıtmak için akılcı olmayan yöntemlere başvuruyorlar,” diye konuşuyor.
Bağımsız Türkiye Komisyonu, Birlik üyesi ülkelerde Ankara’nın üyeliğine karşı soğukluğun artmasının Türkiye’de de bir isteksizlik yarattığını, bundan dolayı reformların yavaşladığını ve doğal olarak bir kısır döngünün içine girildiğini belirtiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili ve Meclis Dış İlişkiler Komisyonu sözcüsü Suat Kınıklıoğlu, bu kaygıları paylaşıyor. Kınıklıoğlu bununla birlikte reformlara bağlı olduklarını vurguluyor.
Kınıklıoğlu “Üyelik sürecini önümüzdeki aylarda hızlandırmayı planlıyoruz. Paris’ten, Berlin’den ya da diğer yerlerden gelen sesler Türkiye’nin cesaretini kırıyor. Bu da bizim zorlu reformları desteklememizi güçleştiriyor,” diyor. Kınıklıoğlu, müzakerelerin kolay kısımlarının geçtiğini, şimdi önlerinde zorlu konuların beklediğini söylüyor.
Avrupa Birliği’yle dört yıldır devam eden görüşme sürecinde 35 müzakere başlığından 11’i açılabildi. Türkiye’nin liman ve havayollarını Kıbrıs Rum Kesimi’ne bağlı gemi ve uçaklara açmaması yüzünden, sekiz başlığın kapatılması resmen engellenmiş durumda.
Uzmanlara göre Ankara, akil adamların son raporunun Avrupalı liderlerin Türkiye’nin üyeliğine desteğini güçlendirmesini umuyor. Ancak Türk halkı bu konuda o kadar umutlu değil.
Bağımsız Türkiye Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, Avrupa Birliği liderlerini Türkiye’nin üyeliği konusunda korku politikası yürütmekle suçluyor. Komisyon, bazı liderlerin özellikle, göçmenler, işsizlik, İslam gibi konularda olumsuz açıklamalarına işaret ediyor.
Komisyonun en fazla dikkat çektiği liderlerden biri Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy. Sarkozy, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine şiddetle karşı çıkıyor. Almanya ve Avusturya da Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan ülkelerden… Bu ülkeler, Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilmesini istiyor.
Komisyon, “akil adamlar” denilen Avrupa’nın kıdemli politikacıları ve akademisyenlerinden oluşuyor. Komisyona Finlandiya’nın Nobel ödüllü eski cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlık ediyor. Ahtisaari, Türkiye’ye yapılan muamelenin Avrupa Birliği’nin inandırıcılığını gölgelediğini savunuyor.
Türkiye’ye 1999’da aday statüsünün verildiğini hatırlatan Ahtisaari, diğer tüm aday ülkelerin de aynı kriterlerden geçirildiğini söylüyor.
Raporda Türkiye’de, Avrupa’ya karşı olumsuz görüşlerin artmakta olduğuna da dikkat çekiliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Haluk Şahin, bu tepkilerin yaygınlaştığını söylüyor.
Haluk Şahin, ‘Türkler ayrımcılığa maruz kaldıklarına inanıyor, diğer adaylar gibi eşit muamele görmüyorlar ve hayal kırıklıklarını yansıtmak için akılcı olmayan yöntemlere başvuruyorlar,” diye konuşuyor.
Bağımsız Türkiye Komisyonu, Birlik üyesi ülkelerde Ankara’nın üyeliğine karşı soğukluğun artmasının Türkiye’de de bir isteksizlik yarattığını, bundan dolayı reformların yavaşladığını ve doğal olarak bir kısır döngünün içine girildiğini belirtiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili ve Meclis Dış İlişkiler Komisyonu sözcüsü Suat Kınıklıoğlu, bu kaygıları paylaşıyor. Kınıklıoğlu bununla birlikte reformlara bağlı olduklarını vurguluyor.
Kınıklıoğlu “Üyelik sürecini önümüzdeki aylarda hızlandırmayı planlıyoruz. Paris’ten, Berlin’den ya da diğer yerlerden gelen sesler Türkiye’nin cesaretini kırıyor. Bu da bizim zorlu reformları desteklememizi güçleştiriyor,” diyor. Kınıklıoğlu, müzakerelerin kolay kısımlarının geçtiğini, şimdi önlerinde zorlu konuların beklediğini söylüyor.
Avrupa Birliği’yle dört yıldır devam eden görüşme sürecinde 35 müzakere başlığından 11’i açılabildi. Türkiye’nin liman ve havayollarını Kıbrıs Rum Kesimi’ne bağlı gemi ve uçaklara açmaması yüzünden, sekiz başlığın kapatılması resmen engellenmiş durumda.
Uzmanlara göre Ankara, akil adamların son raporunun Avrupalı liderlerin Türkiye’nin üyeliğine desteğini güçlendirmesini umuyor. Ancak Türk halkı bu konuda o kadar umutlu değil.
