Erişilebilirlik

Türkiye'de Dünya Barış Günü Gösterileri


1 Eylül Dünya Barış günü, birçok ülkenin yanı sıra Türkiye’de de kutlandı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Gaziantep, Malatya ve Van ile Diyarbakır'da etkinlikler yapıldı. Bu etkinliklerin odak noktasını Diyarbakır'daki miting oluşturdu. Diyarbakır'daki mitingde Demokratik Toplum Partisi hükümetin "Demokratik Açılım”a ilişkin görüşlerini açıkladı.

Diyarbakır’daki DTP mitinginin sloganı “Onurlu Barışa Evet!”ti. Mitingde DTP’li yetkililer barış mesajları verdiler; ama çözüm için anahtarın Abdullah Öcalan’da olduğunu söylediler. Miting sırasında yine Abdullah Öcalan’ın posterleri açıldı ve Öcalan lehine sloganlar atıldı. Ayrıca konuşma yapan bazı DTP’liler de Öcalan için “Sayın” ifadesini kullandı. Miting dolayısıyla Diyarbakır’da geniş güvenlik önlemleri alındı. Bölgeye giden birçok siyasi gözlemci ve gazetecinin görüşleri ise Diyarbakır’ın 10 yıl öncesine göre olumlu anlamda çok farklı olduğu yönündeydi. DTP Başkanı Ahmet Türk Partisi’nin konuya ilişkin tutumunu şu şekilde özetledi:

“Eğer insanlar özgürlük mücadelesi için mücadele ediyorsa bedelini de alır bir şekilde ödemeye hazır görmelidir. Bu kaçınılmazdır. Bu savaşı, çatışmayı savunduğumuz anlamına da gelmemelidir. İşte bunların bir daha yaşanmamsı için bu konuda düşüncelerimizi, hatta uyarılarımızı yapıyoruz. Evet, DTP, parlamentoya girdiği günden bu güne kadar barışçıl bir sürecin gelişmesi için önemli çabalar ortaya koydu. Sorunun ancak diyalogla çözüleceğini ifade etti. Diyalog kanallarının açılması için çaba gösterdi. Ve bugün de bu çabaları sürdürmekteyiz.”

Türk, konuşmasında eğer gerçekçi davranılmazsa barışın sağlanamayacağının altını çizerken, “PKK önderi Öcalan barış için hazırım. Şimdi Kürt halkı için önemli olan bu düşüncelerin, bu söylemin Sayın Öcalan tarafından dile getirilmesini ne Kürtler, ne PKK hiç kimse göz önünde tutmam diyemez. Çünkü halkımız biliyor ki anahtar oradadır” dedi. DTP Genel Başkanı hem muhalefeti hem de hükümeti sert bir dille eleştirdi:

“Yazıktır, günahtır diyoruz. Gelin halkların kardeşleşmesine katkı sunacak pozitif bir rol alın diyoruz. Tabii ki bu karşı duruştan dolayı iktidar partisinde bu sorunu çözerim diyenlerde adeta bir savrulmanın yaşandığını görüyoruz. MHP ve CHP bunları vatana ihanetle suçluyor. Şimdi demokrasiyi savunması gerekirken, barışı savunması gerekirken, kardeşliği savunması gerekirken geçmişe dönüyor. Niye, Öcalan’ı asmadınız diyor. İp mi yoktu diyor, yoksa ayaklarının altına koyulacak tabure mi yoktu diyor. Kürt halkını rencide eden, derinden yaralayan bu anlayışla bu sorunu çözemezsiniz. Dürüst olun diyoruz. Yine Sayın İçişleri Bakanı sanki Kürtler yokmuş, 20 milyon insanın talebi yokmuş, Kürtleri dışlayan, sorunun çözümün esasıdır diyen, Kürt sorunu bizim de sorunumuzdur diyenler bugün Kürt halkı yokmuş, talebi yokmuş gibi davranıyorlar. Neymiş; tasfiye edilecekler, 30 yıldır zaten bu yönteme başvurdunuz. Biz sizden farklı bir yaklaşım bekliyoruz. Bu mantıkla bunu yapamazsınız. İçişleri Bakanı, ‘gündemimizde anayasa değişikliği, af yoktur’ diyor.”

Ahmet Türk, konuşmasında üniter devlet ile Kürt sorununun çözülemeyeceğinin altını çizerken, “Franco döneminde İspanya da üniter devletti. Ama bugün 1978 Anayasa’sıyla Baskların, Katalanların hakları güvence altına alındı” diyerek anayasa değişikliğinin zorunluluğuna işaret etti. Türk, DTP’nin 54 merkez yöneticisinin düşüncelerinden dolayı hapiste olduğuna dikkat çekti. DTP Genel Başkanı, “Barışı özgürlüğü savunan bu kardeşlerimizin bu haksız tutuklulukları sona ermedikçe, iyi niyetlerinize güvenemeyiz” dedi Türk, sonuna kadar barışı kovalayacağız mesajıyla da konuşmasını bitirdi.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk hükümetin Demokratik Açılım planının başarıya ulaşması için DTP’nin üç anahtar şartını da şöyle ortaya koydu:

Bir- Öcalan’la diyaloğun başlatılması

İki-Anayasa değişikliği

Üç- Hapisteki DTP’lilerin hemen serbest bırakılması

İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG