Erişilebilirlik

'Yapay' Hastalar Sağlık Eğitimini Kolaylaştırıyor


Georgetown Üniversitesi hemşirelik bölümü öğrencileri, acil serviste uygulanan teknikleri yapay simülatör hastalar üzerinde uygulayarak öğreniyor. Üniversitenin yüzbinlerce dolar harcayarak satın aldığı son teknoloji ürünü simülatörler, insan bedeninin fonksiyonlarını bilgisayar programları, kimyasal algılayıcılar ve mekanik sistemlerle birleştirerek adeta taklit ediyor. Bu simülatörlerden dünyada yaklaşık bin adet var. Bu aygıtlar, son zamanlarda Amerika’da özellikle hemşirelik eğitimi alan öğrenciler arasında oldukça popüler hale geldi.

Öğrencilerin üzerinde çalıştığı simülatör hastanın adı, Gus. İyi nefes alamıyor ve nabzı çok yüksek. Hemşirelik yüksek lisansı yapan Megan Stevens, daha önce bir aile sağlığı kliniğinde çalışıyormuş. Stevens, şimdi de simülatör hasta Gus, acil yardıma ihtiyaç duyduğunda uygulaması gereken teknikleri öğreniyor. Stevens “Hastanın durumunu çok hızlı şekilde değerlendiriyoruz. Hastanın ne gibi şikayetleri olduğunu anlamaya çalışıyoruz ve tedavi yoluna gidiyoruz. Hastaya ilaç veriyoruz ya da bugün yaptığımız gibi hastanın kalbine şok uyguluyoruz. Bunların işe yaramadığı durumlarda başka yöntemler deniyoruz,” diyor.

Acil servisteki ekip, hastayla iletişim içinde. Hastaya, sesini, üniversitenin tıp teknolojileri direktörü Stephen Hurst veriyor. Hurst ayrıca kontrol odasında bilgisayar ve gözlemleme sistemlerini idare ediyor. Hurst “Elimizdeki simülatörlerden çıkan sesler çok net. Öğrencilerimiz bu simülatör hasta dediğimiz mankenlerle doğrudan iletişim kuruyor, mankenin nabzını hissediyor, akciğerlerini dinliyor,” diyor.

Gus adlı simülatör, Georgetown Üniversitesi’ndeki bir erkek, bir kadın ve bir çocuktan oluşan manken hasta ailesinin bireylerinden biri.

Öğrenciler manken hastalar üzerinde çalışırken Hurst, mankenlerdeki hastalık belirtilerini değiştiriyor. Hurst, simülatörlerin, tıp tarihinin en gelişmiş eğitim araçları olduğunu söylüyor. Hurst “ Simülatörün her nefes alışında bilgisayar, ciğerlerdeki gazı analiz ediyor. Alınan nefesin ne kadarının oksijen içerdiğini, ne kadarının anestezi ilacı olduğunu inceliyor ve hemşire ile doktorun nasıl müdahale edeceğine ilişkin matematiksel modeller ortaya koyuyor,” diyor.

Programın yöneticisi Doktor Karen Kesten, ders başlamadan önce bazı senaryolar hazırlıyor. Öğrencileri başka bir odadan izleyen Doktor Kesten, hemşirelerin beklenmedik durumlara yanıt verme becerilerini inceliyor. Kesten “Simülatörler sayesinde öğrencilerimin hastanın durumunu değerlendirme, gerektiği gibi müdahale etme ve hastanın sorununu anlama becerilerini ölçüyorum ve yaptıkları müdahalenin yerinde olup olmadığını anlıyorum,” diyor.

Hemşirelik öğrencisi Alexis Walter, simülatör sayesinde daha önce hiç görmediği vakaları ve durumları inceleyebildiğini söylüyor. Walter “Hocalarımız bizi izledikleri için oldukça heyecanlanıyoruz. Aslında burası, hata yapmanız için en uygun ortamı sunuyor ancak yine de okuldayken hata yapmamanız gerektiğini hissediyorsunuz. Ama hata yapacaksanız, burası en ideal yer,” diyor.

Hastanın hayati tehlikesini ortadan kaldıran öğrencilere daha sonra sergiledikleri performansın değerlendirildiği bir rapor veriliyor. Böylece öğrenciler, simülatörler üzerinde öğrendiklerini gerçek hayata daha rahat uygulayabiliyor.

XS
SM
MD
LG