New York Times Türkiye ile Rusya arasında enerji alanında imzalanan anlaşmaların Türkiye’yi önemli bir transit ülke olma hedefine yaklaştırdığını yazıyor. Haberde, anlaşmalarla Rusya’nın doğalgaz konusunda Avrupa pazarındaki tekel konumunu güçlendirdiği vurgulanıyor:
“Putin, rakiplerinin Türkiye’ye stratejik ve ekonomik çıkar sağlayacak önerilerinin hemen ardından benzer önerilerle Türkiye’ye gitti. Yaklaşık bir ay önce Avrupa ülkeleri ile Türkiye, Rusya’nın desteklediği Güney Akım projesinin rakibi olan Nabucco projesi konusunda anlaşma imzalamıştı. Rusya’yı devre dışı bırakan Nabucco boru hattı, Moskova’nın Avrupa’ya giden doğalgaz konusundaki fiyat belirleme gücünü ve bundan kaynaklanan siyasi nüfuzunu azaltmayı amaçlıyor. Nabucco boru hattı üzerinde yer alan Türkiye ve diğer ülkeler bu oyunda her iki taraftan da cazip teklifler almanın keyfini çıkartıyor. Hatta Türkiye bir yandan Rusya seçeneğini açık tutarken bir yandan da boru hattı görüşmelerini Avrupa Birliği üyeliği ile ilişkilendirmeye bile kalkıştı.”
Washington Post yargıç Sonia Sotomayor’un Anayasa Mahkemesi üyeliğinin Senato’da onaylanmasını tarihi bir olay olarak niteliyor. Gazete, Sotomayor’un mahkemenin ilk Meksika kökenli yargıcı olduğuna dikkati çekiyor.
“Sotomayor’un Anayasa Mahkemesi üyeliğine karşı oy kullanan 31 Cumhuriyetçi senatör, itiraz gerekçelerinde haklı değillerdi. Ancak şimdi önemli olan Sotomayor’un bundan sonraki görevinde nasıl bir tavır izleyeceğidir. Bunu da zaman gösterecek. Sotomayor’un kişisel önyargılarından veya düşüncelerinden bağımsız kararlar vereceğini umuyoruz. Hem yasalara bağlı kalacağını hem de yasaları dar bir bakış açısına düşmeden adalete ve sağduyuya uygun yorumlayacağını düşünüyoruz. Çünkü Sotomayor, 17 yıldır bunu yapıyor. Ve yeni görevinde de bu mütevazı ve onurlu yolda yürüyeceğine inanıyoruz.”
Los Angeles Times gazetesi Afganistan’da 20 Ağustos’ta yapılacak seçimin önemli riskler içerdiğini savunuyor. Ancak gazete, seçimi ertelemenin daha büyük riskler içerdiğinin de altını çiziyor:
“Seçim ancak hile karıştırılmazsa ve Afgan halkının sandık başına gitmesi sağlanırsa başarılı olacaktır. Ülkede yaklaşık 17 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor. İngiliz yetkililer seçmenlerin % 70’inin oy kullanacağını tahmin ediyor. Amerikalı yetkililer de operasyonların yoğunlaşmasıyla seçim güvenliğinin sağlanacağını düşünüyor. Uluslararası gözlemcilerin sayısının sınırlı olması yüzünden, seçime hile karıştırılmaması için adaylara büyük görev düşüyor. Bütün belirsizliklere rağmen Karzai’nin ikinci tura kalması güven sağlamak açısından en iyi sonuç olacaktır. Böylece Afgan halkı, ülkeyi kimin yöneteceğine Amerika’nın değil kendilerinin karar verdiğini görecektir.”
Christian Science Monitor ise Somali’nin ikinci bir Afganistan olma yolunda ilerlediği görüşünde. Gazete, ülkedeki şeriatçı militanların giderek güçlendiğine dikkat çekiyor.
“Obama, Ortadoğu ve Orta Asya’daki düşmanlarıyla görüşmek için üst düzey diplomatlar görevlendirdi. Ancak Somali için hala bir özel temsilci atamadı. Somali’ye ekonomik ve askeri yardımda bulunan Obama, İslamcı militanların ılımlı unsurlarını kazanmak için diplomatik çabalarını da arttırmalıdır. 11 Eylül sonrasında Amerika, teröristlerin barındığı dünyanın kargaşa içindeki bölgelerini göz ardı edemeyeceğini öğrendi. Somali Taleban tarzı bir yönetimin etkisi altına girmeden önce Obama diyalog yolunu denemelidir.”