Erişilebilirlik

10 Temmuz Amerikan Basınından Özetler


Washington Post ekonomik durgunluğa karşı hükümetin yeni teşvikler uygulaması yönündeki çağrılara karşı çıkıyor. Artan bütçe açığına ve dış borçlara dikkati çeken gazete, daha ihtiyatlı davranılmasını istiyor:

"Obama yönetimi, 30 Eylül’de sona erecek olan bu mali yılda bütçe açığının 1 trilyon 800 milyar dolar olacağını tahmin ediyor. Bu da Gayrı Safi Milli Hasıla’nın yüzde 12,3’üne tekabül ediyor. Hazırlanan bütçe planı 2010 mali yılında 1 trilyon 200 milyar dolar daha açık olmasını öngörüyor. Bu açık sadece 787 milyar dolarlık teşvik paketinden kaynaklanmıyor. Durgunluk döneminde vergi gelirlerinin azalması ve işsizlik parası gibi harcamaların artması da etkili oluyor. Amerika, bir yandan da borçlanma sınırlarını zorluyor. Amerika daha fazla borçlanabilmek için yüksek faiz ödemek zorunda kalabilir. Bu da ekonominin düzeltilmesi çabalarına darbe vuracağı gibi teşvik uygulamalarının boşa çıkmasına yol açabilir."

USA Today Amerika’da bankaların hem daha az kredi kartı vermeye başladığını hem de kartların harcama limitlerinin azaltıldığını yazıyor. Gazete, bu durumun uzun vadede ekonomiyi olumlu etkileyeceğini belirtiyor:

"Yıllar boyunca birçok tüketici, açgözlü bir bankacılık anlayışı yüzünden kredi kartlarının kölesi oldu. Finans kuruluşları, tüketicilere ödeyebileceklerinden daha fazla kredi açtılar, faiz oranlarını keyfi biçimde artırdılar ve en basit işlemler için bile yüksek miktarlarda para aldılar. Bankalar şimdi çeşitli faktörlerin de etkisiyle artık tüketicilerin gerçek mali durumlarına uygun olarak ya kredi kartı vermiyorlar ya da limitleri sınırlı tutuyorlar. Elbette kredi kartı konusunda daha katı standartlar uygulanması bazı tüketicilerin işine gelmeyebilir. Tüketici harcamalarının azalması ekonomiyi canlandırma çabalarına darbe vurabilir. Ancak, tüketicilerin zaten sahip olmadıkları bir parayı harcamasıyla sağlanacak bir ekonomik canlanma er geç ters tepecektir."

New York Times Obama’nın G-8 zirvesinde küresel ısınmaya karşı ortak bir tavır oluşturma çabasının başarısız olduğunu kaydediyor. Gazete, gelişmekte olan ülkelerin, getirilen öneriye karşı çıktığını belirtiyor:

"Gelişmekte olan ülkeler, sera etkisi yapan gaz salımının 2050 yılında yüzde 50 oranında azaltılması hedefine itiraz ettiler. Bu ülkeler, Amerika’nın ve diğer sanayileşmiş ülkelerin daha fazla sorumluluk üstlenerek daha kısa sürede bu sorumluluğu yerine getirmesini istediler. Küresel ısınmayla mücadele edebilmek için gelişmiş ülkelerin, başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin öne sürdüğü gerekçeleri etkisiz kılması gerekiyor. Avrupalılar, Obama’nın küresel bir anlaşma yerine Çin’le ikili bir anlaşma yapacağından çekiniyor. Ancak ortada bu şüpheyi haklı kılacak bir durum yok. Çin’in katılımı sağlanmazsa, küresel ısınmaya karşı verilen mücadele daha baştan kaybedilmiş demektir."

Christian Science Monitor Çinli yetkililerin Doğu Türkistan'daki etnik çatışmayı bir fırsata dönüştürdüğü görüşüne yer veriyor. Gazete, Pekin’in çatışmaları, Han milliyetçiliğini pekiştirmek için kullandığı yorumunda bulunuyor:

"Çin’de çoğunluğu oluşturan Hanların birliğinin sağlanması Komünist Parti’nin iktidarı açısından hayati bir önem taşıyor. Ancak Çin’de herhangi bir milliyetçiliğin öne çıkması ateşle oynamaya benziyor. Bunu çok iyi bilen Komünist Parti, daha önce kendi desteklediği Japonya karşıtı gösterileri bastırmıştı. Parti daha sonra “rasyonel milliyetçilik” politikasını benimsemişti. Bütün tehlikesine rağmen Komünist Parti, kendi iktidarının devamına yaradığı sürece, kamuoyunu “diğerlerine” karşı kışkırtma politikasını sürdürüyor. Ancak Çin, eşit haklara ve seçimle işbaşına gelmiş çoğulcu bir yönetime sahip olmadıkça, bu tür kimlik politikaları işe yaramayacaktır."

XS
SM
MD
LG