New York Times Doğu Türkistan’daki çatışmaları Pekin’in etnik azınlıkları baskı altına alma çabasına bağlıyor. Gazete, Uygurların sistematik olarak sindirilmeye çalıştığını belirtiyor:
"Çin’in yaşanan olaylardan dolayı Amerika’da yaşayan Uygurları suçlaması sorunu çözmez. Pekin’in bu tavrı, Tibet’teki olaylardan dolayı Dalay Lama’yı suçlamasına benziyor. Çin, yaşananlarla ilgili şeffaf bir soruşturma yürütmeli ve tutuklanan herkesin insan haklarına saygı göstermelidir. Yönetim, Uygurlara, Tibetlilere ve diğer azınlıklara daha fazla özerklik verecek siyasi çözümler üzerinde çalışmalıdır. Pekin’deki yöneticiler, sorunların köküne inmedikçe istedikleri istikrara kavuşamayacaktır."
Christian Science Monitor Rusya’yla imzalanan nükleer silahların azaltılması anlaşmasının ciddi belirsizlikler içerdiğini yazıyor. Gazete, bu durumun Kremlin’e önemi bir pazarlık gücü kazandıracağını öne sürüyor:
"Obama, asıl hedefine ulaşmak konusunda dikkatli hareket etmelidir. Nükleer silahsızlanmayı sağlamak için Amerika’nın diğer alanlardaki çıkarlarını feda etmemelidir. Obama’nın Kremlin’le yeni bir silahsızlanma anlaşması görüşmelerine başlaması elbette doğru bir adımdır. Her iki ülkenin de, nükleer silahlarının denetim altında olmasını sağlayan mevcut işleyişin bozulması düşünülemez. Ama Ruslar bu sayede Obama’nın nükleer karşıtı idealist yaklaşımını da görmüş oldular. Obama, tıpkı iklim değişikliği gibi nükleer silahsızlanma konusunda da bir pazarlık içine girmeden ikna gücünü kullanmalıdır. Aksi takdirde verilecek tavizler, istenen amaca ulaşılmasını da engelleyecektir."
Washington Post zor durumdaki konut sahiplerinin kredilerini yeniden yapılandıran düzenlemenin başarısız olduğunu belirtiyor. Gazete, bu düzenlemeden şu ana kadar sadece 13 bin kişinin yararlandığını hatırlatıyor:
"Ortaya çıkan tablo karşısında hükümet düzenlemeden yararlanma koşullarında bazı esneklikler getirdi. Ancak bu da sorunu çözmüyor. Uzun vadeli faizler düşük ve istikrarlı bir seviyede tutulmadığı sürece, bu düzenleme amacına ulaşamaz. Bu da Amerikan hükümetinin mali durumunun düzelmesine bağlı. Hem Bush hem de Obama yönetimleri kısa vadede ekonomiyi canlandırabilmek için büyük bir borçlanmaya gitti. Ancak bu durum konut sahiplerini olumsuz etkiledi. Bu politikanın konut kredisi piyasasına etkisi, borçlanma stratejisinin sınırlarını da ortaya koydu. Bu durum, Obama yönetiminin, mali istikrarın nasıl sağlanacağı konusunda inandırıcı bir plan sunması gerektiğini bir kez daha göz önüne seriyor."
USA Today Amerikan ordusunda eşcinseller uygulanan “sorma, söyleme” politikasının artık değişmesi gerektiğini vurguluyor. Gazete, bu politikanın Amerikan ordusuna zarar verdiğini öne sürüyor:
"Eşcinsellerin orduya alınması konusunda geçmişte yaşanan tartışmalar ve yönetimin karşılaştığı diğer krizler göz önüne alındığında Obama’nın bu konuyu siyasi öncelikleri arasına almaması anlaşılabilir bir şey. Ancak, ülkenin savaşta olduğu ve ordunun asker sıkıntısı çektiği bir dönemde artık harekete geçmenin zamanı geliyor. Başta sağlık reformu olmak üzere Kongre’nin gündemindeki diğer önemli konular çözülür çözülmez, Obama eşcinsellerin askerliği konusundaki hatayı düzeltmek için gereken adımı atmalıdır. Bu, sadece pragmatik bir yaklaşım değil, bir yanlışın da düzeltilmesi olacaktır. Mevcut düzenleme eşcinsel erkek ve kadınların Amerika’ya hizmet etmesine ve hatta bu ülke uğrunda ölmesine olanak tanıyor. Ancak bunun için kendi kimliklerini yadsımalarını şart koşuyor. Bu, ne vatanseverlik kavramına sığar ne de onurlu bir yaklaşımdır."